DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânı misali benimde sayılı tatil günlerim bitti. Nihayetinde mekâna döndük. Biraz memleketten uzak kalıp kafa dinledik, gezdik, tozduk.
Biz yokken ÇARŞI KARIŞMIŞ; “Uslu
uslu oturun” diye tembihledik ama koca koca adamlar dinlememişler. Kimisi
vermiş veriştirmiş, kimisi de ‘DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR’ hesabı bir yerlere
sarılmış.
‘Denize düşen yılana sarılır’ atasözünün
anlamı: “Derin bir tehlikeye düşmüş olan kişilerin, YANLIŞ insanlardan yardım
almak zorunda kalacağı” biçiminde anlaşılmakta.
İnsanlar özellikle zor durumlarda kaldığı zaman çaresizlik durumlarında asla yardım istemeyecek ve istenmemesi gereken insanlara muhtaç kalabilirmiş. Ben değil sözlük öyle söylüyor.
Tatile gitmeden önce RANT
mevzularını gündeme getirmiş; pimi çekip BOMBAYI atıp kaçmıştım. Bazı
meslektaşlarımda pimi çekip bombaları atınca ortalık YANGIN yerine dönmüş.
Kısa bir hatırlatma yapmakta fayda
var. Eski REAL AVM alanına yapılan plan değişikliği ile yapılacak olan 600
konutlu dev KOMPLEKS meselesi hala gündemdeki yerini koruyor.
Şehrin göbeğine saplanacak bir HANÇER
misali yapılan plan tadilatı, yeşil alan altına yapılacak otoparkın kullanım
hakkı, kültür merkezinin ticari alan yapılması, kreş, yüksek kat (12 kat)
meselesi.
Bu mevzular tartışılırken yapılan
plan tadilatını inceledikçe neler çıkmış neler? KAMUYA ayrılan yerler ÖZEL alan
olarak işaretlenmiş mesela! Tabi bunlar çok KURNAZCA hareket! Boks maçında sağ
gösterip sol aparkat vuran boksör gibi.
Peki, bu kurnazca planı yapan kim diye geriye dönüp bakınca gördüğümüz; ETİK olarak böyle bir işte bulunmaması gereken ŞEHİR PLANCILARI ODASI BAŞKANI FUNDA YÖRÜK ve ona ait büro.
Bu şehirde yapılan her plana her
defasında İTİRAZ edip DAVA açan bu hanımefendi ne hikmetse şehrin kalbine
hançer saplayacak planın altına İMZA atıveriyor. Vardır bir sebebi elbette!
Sebep ararken plan tadilatındaki
inceliklere tek tek iyi bakmak lazım. Zaten bu işten anlayanların itirazı da
bazı ipuçları veriyor. Örneğin ‘M1’ ibaresi ile sağlanacak rantı!
Peki, bu işler olup biterken acaba MURATPAŞA
Belediyesi ile BÜYÜKŞEHİR Belediyesi ne yapmış? ÜÇ MAYMUNU OYNAYIP meclislerde
basmışlar onayı. Onların bilip bizim bilmediğimiz bir şeyler var sanırım.
Şehrin birçok kesimi buna itiraz
ederken asıl kamu adına harekete geçmesi gerekenlerin üzerine ÖLÜ TOPRAĞI serpilmişçesine
sessiz kalmaları biraz soru işareti oluşturuyor.
Bu sessizlik bende, ortadaki rantın
BÜYÜK olduğu, paylaşımının da bir o kadar BALLI olduğu şüphesini uyandırıyor. Ayrıca
rantın ÖZELDEN TÜZELE uzandığı kuşkuyu yaratıyor. Bunu ilerleyen günlerde
göreceğiz.
Gelinen noktada ATSO gibi bir
kurumun sessiz kalıp sadece MECLİS ÜYESİ ALİ YILMAZ’ın olayın üzerine gidip
dillendirmesi de büyük bir CESARET. Keşke hepsi aynı tepkiyi verebilseydi.
Bu tartışmalar sürerken Şehir Plancıları Odası Başkanı Funda Yörük’ün etik olmayan bu davranışı için TMMOB’nin inceleme yapması gerekirken ön kesme taktiği yapılmış.
GARABET PLAN, İl Koordinasyon
Kurulu’nda görüşülmüş. Kurulda yer alan MİMARLAR ODASI BAŞKANI HASAN ÇERÇİLER hariç
herkes (Funda Yörük katılmamış), sanki şehrin yararına bir işmiş gibi SESSİZ kalmış!
Kurul adına açıklamayı yapan İnşaat
Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı MEHMET SONER AKDOĞAN, klasik bir
açıklama Funda Yörük’ü SAVUNUR mahiyette cümleler kullanmış.
İKK, sözde konuyu enine boyuna
görüşmüş. Sadece Mimarlar Odası’nın açıklamaya şerh düştüğünü belirtmiş. Amma
planın şehrin kalbine vurulacak bir hançer olup olmadığına dem bile vurmamış.
Açıklamaya şerh koyan Mimarlar Odası Başkanı Hasan Çerçiler, dava açacaklarını bir kez daha yinelemiş. Çerçiler’in, “KRAL ÇIPLAK DEMEYİ TERCİH ETTİK” cümlesi hayli dikkat çekici.
Şimdi gelelim yazımın ilk başında
anlatmaya çalıştığım ‘DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR’ atasözüne. “Burada denize
düşen kim, yılana sarılan kim?” onu iyi görmek lazım.
Antalya’nın BAŞ İSTEMEZÜKÇÜSÜ olan
Şehir Plancıları Odası değil miydi? Bunlar en son 50 yıllık sorunun çözüldüğü
KIRCAMİ İMAR PLANINI iptal ettirenler değil miydi?
Peki, buralarla ilgili iptal
kararları çıktığında bunların savunuculuğunu TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve
dönem sözcülüğünü yapan Funda Yörük açıklamıyor muydu?
Şimdi böyle bir İSTEMEZÜKÇÜNÜN
şehrin kalbine hançer saplayacak plan tadilatına imza atmak ile derin bir
denize düşmüş olmuyor mu? Sorulara cevabı “EVET” olanlar sanırım atasözünün
nereye çıktığını anlamıştır.
Benim kafamı kurcalayan önemli bir
konuda, plan tadilatının AK Parti'den 22, CHP'den 19, İYİ Parti'den 10, MHP'den
8, Saadet Partisi'nden 1 ve 3 bağımsız üyenin kabul oyu ile OY BİRLİĞİYLE kabul
edilmesi!
Vallahi ben onu bunu bilmem. Eğer
bir YETİM HAKKI yiyen varsa, ister partili ister partisiz kim olursa olsun, hem
Antalyalıların, hem de benim iki elim yakalarında olacak bu böyle biline.