DENİZANASI İSTİLASINI CARETTA CARETTALAR ÖNLÜYOR
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Korun, caretta carettaların, Antalya Körfezi'ni Kızıldeniz üzerinden gelen denizanası istilasından koruduğunu söyledi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Korun, caretta carettaların, Antalya Körfezi'ni Kızıldeniz üzerinden gelen denizanası istilasından koruduğunu söyledi.
AÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Korun, Antalya sahillerinin, her yıl binlerce caretta caretta yavrusunun denizle buluştuğu önemli üreme noktalarından biri olduğunu kaydetti. Caretta carettaların Antalya Körfezi'nin bekçileri olduğunu aktaran Prof. Dr. Jale Korun, “Caretta carettalar, Kızıldeniz üzerinden göç eden denizanalarının istilasından körfezi koruyor. Denizanalarıyla beslenen baskın bir tür denizimizde olmasaydı, aynı balon balığında yaşanan istila gibi denizanaları da denizimizi istila ederdi" dedi.
Antalya sahillerinde üreyen ve çoğalan iki tür deniz kaplumbağası olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Korun, "Caretta carettalar etçil, yeşil deniz kaplumbağası ise otçuldur. Deniz bitkileriyle beslenir, caretta carettalara göre sırt deseni ve renkleri farklıdır" dedi.
İKİ TÜR DENİZANASI KÖRFEZE GİRİYOR
Göç yolundan kaçarak körfeze giren iki tür denizanası olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Korun, "Beyaz denizanası ile ters yüz denizanası en çok rastlanan Kızıldeniz göçmeni denizanaları. Fakat bekçiler onları bulup yiyor ve çoğalmalarını engelliyor" diye konuştu.
BALON BALIKLARI NEDEN ÇOĞALDI
Balon balığı istilasının nedenleri konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Jale Korun, “Önce şunu kendimize sormalıyız. Kızıldeniz'den gelen bir balık türü Antalya Körfezi'ni nasıl olur da işgal eder. Neden Kızıldeniz'de bu kadar çoğalamadı da Antalya'da her yerdeler. Bunun nedeni, orada balon balığıyla beslenen farklı baskın türlerin yaşıyor olması. Burada ise yok. Kendi hegemonyasını kurdu ve hızla çoğaldı. İşte caretta carettalar da olmasaydı denizanaları aynı şekilde denizimizi işgal edecekti. Özellikle Kızıldeniz üzerinden gelip körfezin hemen üzerinden geçen akıntı yolunu takip eden denizanaları, sık sık körfeze kaçıyor. Kaçanlar da çoğalamadan avlanıyor" dedi.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz