DEMOKRASİ ŞÖLENİ

Türkiye Cumhuriyeti’nin ve TBMM’nin kuruluş parolası olan “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözlerinden yola çıkarak 14 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri’nin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararı şimdiden tüm ülkemize hayırlı olsun.

Demokratik bir ülkenin hayat damarı olan seçimler, halkın düşüncesinin yönetime yansıması şeklidir.

Halkın kendisini yönetmesini istediği siyasiler bir seçime girerek vaatlerini halka sıralar ve halkın verdiği yetki ile ülke yönetimini demokratik bir şekilde hakimiyeti altına alır.

Demokrasinin tam amacı da aslında budur.

Bir kişinin değil halkın isteği gerçekleşir demokratik yönetimlerde.

Özellikle yerel yönetimlerden başlar bu süreç.

***

Şimdi geldiğimiz noktada ülkemiz yeniden bir Cumhurbaşkanı seçecek.

Halk eşit şartlarda oy kullanacak ve başında görmek istediği kişiye yetkiyi verecek.

20 yıldır AK Parti iktidarını ülkenin başında görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yola çıkan AK Parti, 2002 yılında yapılan genel seçimlerde 365 milletvekili çıkartarak tek başına iktidar oldu. 

***

O günden bugüne AK Parti’yi halk seçiyor ve ülkenin başında görmek istiyor.

Bu seçimde ne olur bilinmez ama kafa kafaya bir seçim olacağa benziyor. 

Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı bu seçimde kıran kırana bir yarış içine girecek.

Seçime 2 ay kadar bir süre kaldı. 

Bu süreyi verimli geçiren seçimi alır!

***

Yapılacak propagandalar ve izlenecek stratejiler seçimin kaderini belirleyecek.

Hatta seçimin kaderinden ziyade ülkenin de kaderini belirleyecek.

Bize düşen, yani Türk halkına düşen, vatandaşlık görevini yerine getirmek… 

Bu ne demek oluyor peki?

Vatandaşlık göreviz, sandığa giderek oy kullanmaktır. 

Bu ülkede yaşayan her bir yurttaş oy vermekle yükümlüdür.

Aksi halde ne demokrasi işler ne de demokratik yönetim oluşur.

Sandığa gitmek demek, kendimize söz hakkı verilmesinin sağlanması demektir.

***

14 Mayıs günü hep birlikte demokrasiyi esas edinerek güzel bir sabaha uyanalım ve görevimizi yerine getirelim.

Demokrasi şöleninin yaşanması için üstümüze düşen görev budur.

Oyumuzu kullanalım, oyumuza sahip çıkalım! 

Unutmayın ki Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”