DEĞİŞİM
Mimar Sinan Üniversitesi’nde 1991 ile 1995 yılları arasında 4 yıl boyunca derslerimize giren Hilmi Yavuz geçtiğimiz 14 Nisan’da 87 yaşına girmiş. Öğrencisi olmaktan dolayı kendimi çok şanslı hissettiğim Hilmi Yavuz bize birinci sınıftayken “Dünyanın temel ilkesi nedir” sorusuna Herakleitos’un “Değişim” yanıtını verdiğini anlatmıştı.
Öyle bir devrandan geçiyoruz ki, her şeyi çok çabuk
tüketiyoruz. Milyonlarca yılda taşı yontabilmeyi öğrenen insanoğlunun özellikle
internetten sonra geldiği noktaya bakın. Bugün yeni olan çok çabuk eskiyor.
Doğru bildiklerimiz ters düz edilebiliyor. Değişimin hızına ayak bile
uyduramıyoruz.
***
Geçenlerde Antalya Bilim Üniversitesi’nden Psikiyatri Uzmanı
Doç. Dr. Veysi Çeri’nin geçen yıl sosyal medyada yaptığı bir paylaşımla
karşılaştım. Diyor ki “Kaç gündür İstanbul’da pedagojik açıdan yararlı
olabilecek oyuncak arıyorum. Onlarca AVM oyuncakçısına baktım. Milyonlarca
oyuncak var. Ama çocuğun fiziksel, zihinsel, psikososyal ve duygusal gelişimine
zarar vermeden katkı sunacak nerdeyse bir tane oyuncak yok. Renkli Çöp yığını”
***
Şöyle bir düşündüm. Bundan 40-50 yıl önce bizler
çocukluğumuzu nasıl yaşadık diye. Çocukluğuma gittim. “Hazır oyuncak görmedik”
desek yeridir. Kendi oyuncaklarımızı kendimiz yapardık. Yokluktan düdük bile
alamazdık. Söğüt dalından sipsi yapardık.
Kasabadaki marangozlara gider ağaç gövdelerinden tekerlek kestirir araba
yapardık. Eskiden uçurtmayı da kendimiz yapardık.
***
Örneğin kasnaklı denilen uçurtmayı ben çok iyi
yapardım. Olta takımı bile yoktu.
Kargının ucuna misineyi bağlayıp öyle balık avlardık. Bırakın cep telefonunu,
ev telefonu bile yoktu evlerde. Telefon bağlatmak için yıllarca beklemek
gerekiyordu. Hatta telefon hatları yakın bir tarihe kadar icralık mal olarak
düne kadar haciz bile ediliyordu.
***
Teknoloji öylesine gelişti ki artık çocuklar bugün oyuncak
yerine cep telefonları ile oynuyorlar. Her işlerimizi cep telefonundan görür
hale geldik. Hatta yan yana olan insanlar bile birbiri ile konuşmak yerine
mesajlaşarak iletişim kurmaya başladı. Böyle bir süreçte 14 Mayıs seçimlerine
gidiyoruz. Benim çocukluğumda ülkenin
nüfusu 40-45 milyon civarındaydı.
***
Şimdi ise sadece seçmen sayımız 60 milyon 697 bin 843 olmuş.
Bunun 4 milyon 904 bin 672’ssi ilk kez oy kullanacak. Bunların arasında AK
Partinin kurulduğu 2001 yılında dünyaya gelen benim kızım da var. Kızım bizler
gibi oyuncaklarını kendileri yapmadılar. İnternetle, cep telefonları ile
büyüdüler. Bizler gibi bir ders
hazırlarken kütüphanelere de gitmediler. İnternetten bir tıkla aradıkları
bilgiye çok kolay eriştiler.
SAĞ SOL ÇATIŞMALARI
Bizler gibi 1980 öncesi yaşanan sağ sol çatışmalarına da
tanık olmadılar. Belki de onları a-politik buluyoruz. Fakat bu gençler dünyaya
bizlerden çok farklı bakıp bizlerden çok farklı okuyorlar. Dünyayı bizlerden farklı yorumluyorlar. Bu
değişime hiçbir gücün direnemeyeceğini de biliyorlar.