Damar hastalıkları en önemli ölüm nedenlerinden
Asya Vasküler Cerrahi Kongre Başkanı Prof. Dr. Tankut Akay, damar hastalıklarının dünyada bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla görülen ölüm sebeplerinden biri olduğunun altını çizerek, “Dünyada 2019 yılında 20 milyona yakın insan damar hastalıklarından hayatını kaybetti. Periferik arter dediğimiz hastalıklar ya da pıhtıya bağlı hastalıklar olarak karşımıza çıkarken, kanser, trafik kazası gibi ölüm sebepleriyle birlikte bulaşıcı hastalıklardan sonra en sık hayat kaybettiğimiz sebeplerden biridir” dedi.
Antalya'nın Kemer ilçesindeki bir otelde Asya Vasküler
Cerrahi Derneği (ASVS), Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği, Asya
Venöz Forumu ve Türk Fleboloji Derneğince ortaklaşa yapılan ASVS 2023
Kongresi'nde aort hastalıkları, şah damarları, derin ven trombozu ve
pulmoneremboli, distal bypass, şah damar ve aort cerrahisi, venöz yetmezlik
lenfolojisi, damar tıbbı, vasküler travma konuları ele alınıyor. Kongrede
dünyanın önemli kalp ve damar cerrahları damarların tıkanması, daralması ya da
balonlaşarak kıvrımlı bir hale gelmesi ile bunun sonucunda kan dolaşımının
olumsuz etkilenmesi, damar hastalıkları konularında tecrübelerini paylaşacak.
Kongreye farklı ülkelerden bin 600 civarında cerrah katıldı.
Türkiye'de 2013 yılında İstanbul'da yapılan kongreden 10 yıl sonra ASVS
üyelerinin yeniden Antalya'da bir araya geldiği kongre çerçevesinde basın
toplantısı düzenlendi.
"DAMAR
HASTALIKLARI ÖNEMLİ BİR ÖLÜM NEDENİ"
Asya Vasküler Cerrahi Kongre Başkanı Prof. Dr. Tankut Akay,
damar cerrahisi kongrelerini yapmalarının sebebini açıklayarak,
“Kardiyovasküler hastalıkların önemli bir kısmı kol damar hastalıklarıdır.
Damar hastalıkları da dünyada bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla ölüm
sebeplerinden biridir. Damar hastalıkları denildiği zaman; atardamar,
toplardamar, lenf hastalıkları olmak üzere çeşitli gruplara ayırıyoruz.
Atardamar hastalıkları anevrizmalar ya da damar darlıkları olarak karşımıza
çıkarken, ven hastalıkları da toplardamar yetmezliği ve varisler ve pıhtı ile
birlikte giden ven hastalıkları olarak karşımıza çıkıyor. Bunun dışında lenf
hastalıkları da damar hastalıklarının parçalarıdır. Dünyada 2019 yılında 20
milyona yakın insan damar hastalıklarından hayatını kaybetti. Bu periferik
arter dediğimiz hastalıklar ya da pıhtıya bağlı hastalıklar olarak karşımıza
çıkabilir. Kanser, trafik kazası gibi ölüm sebepleriyle birlikte bulaşıcı
hastalıklardan sonra en sık hayatını kaybettiğimiz sebeplerden biridir. Sadece
hayatı kaybetme anlamında değil, aynı zamanda da maddi kayıplar, iş gücü, uzuv
kayıpları ve hayati organlar denilen bağırsak, karaciğer, akciğer damarlarımıza
atılacak pıhtıların bu organların beslenme bozukluğu oluşturmasına bağlı çok
önemli hayatı kısıtlayıcı hastalık grubundan bahsediyoruz” diye konuştu.
"HAYAT BOYUNCA
200 MİLYON LİTRE KAN GEÇİYOR"
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Doç.
Dr. Soner Yavaş, bu kongrede hem yerli hem de yabancı meslektaşlarının olduğunu
bu durumun kendileri için çok önemli olduğunu belirtti.
Tıpı sınır tanımayan bit bilim dalı olduğunun altını çizen
Yavaş, “Her ne kadar ülkeler arasında anlaşmazlıklar olsa bile doktorlar bundan
etkilenmez, dilimiz ortaktır, hastalarımızda ortaktır. Kalp damar sisteminin
hayat boyunca dinlenmeden çalışan sistemdir. Kan basıncına karşı çalışıyor. Bunun
için sürekli hastalıklara açık. Kalpten çıkan aort dediğimiz ana kanı taşıyan
damarımız hayat boyunca yaklaşık olarak 200 milyon milyon litreye yakın kan
geçiriyor içinden. Bütün organların ana dalları bu damardan çıkıyor. Bu damarda
balonlaşma veya tıkayıcı hastalık görülebiliyor. En sık genelde
anevrizmalar görülüyor. En sık batın bölgesinde anevrizma
gözükmekte. Üçte iki oranında görünüyor. Yaş ile sıklık artmakta. Gençlerde de
görülüyor. 65/74 yaş arasında yüz binde 55 görülme sıklığı var. Göğüs kafesi
içinde kalan kısmında aortun 100 binde 7’lerde görülme sıklığı var. Erkeklerde
daha fazla tansiyon olması, tütün kullanımı, koah gibi hastalıklar da beyaz
ırkta daha fazla görülmekte” ifadelerine yer verdi.
DAMARIN PATLAMASI
Bu hastalıkların tanısının kolay olduğuna değinen Yavaş, “Ne
yazık ki toplumda bilinç oluşmamış durumda. Genelde rutin kontrolde kolaylıkla
saptanıyor. Tam bilinmediği için bazen çok gecikmiş hastalık olarak geliyor.
Bizim en korktuğumuz şey bu damarın patlayarak gelmesi. Önceden tanı konulan
ameliyat hazırlığı yapılmış hastalarda çok yüksek başarı oranı varken,
patlayarak gelen damarlarda ölüm oranı hala çok yüksek. Kap damar cerrahisinde
dünya ile aynı düzeydeyiz. Hatta bazı ülkelerden daha ileridir. Sağlık
sistemimiz herkes bu sistemden yararlanabiliyor. Pandemi döneminde
hastanelerimizin gücünü gördük. 2022 verilerine göre Türkiye’de bin 555 hastane
var. Tıp halen gelişiyor. En güzel tarafı bu kongreleri yapıp bilgi
aktarmaktır" diye konuştu.
"GEBELİK
DAMARLARDA PIHTI OLUŞUMUNU ARTIRIYOR"
Fleboloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Adnan Taner Kurdal,
toplardamar sistemi hastalıkları toplumda sık görüldüğünü dile getirdi.
Tedavisinin diğer hastalıklara göre daha kolay olduğunu
anlatan Kurdal, özellikle pıhtıya dayalı toplardamar hastalıklarının ciddi
ölümle sonuçlanan komplikasyona yol açtığını söyledi.
Kurdal, gebeliğin damarlarda pıhtı oluşumunu artıran bir
durum olduğuna dikkati çekti. Gebe kadınların gebe olmayan kadınlara göre ileri
derecede toplardamar pıhtısı riskine sahip olduğunu aktaran Kurdal, "Gebe
kalmayan kadın da tüp bebek tedavisiyle gebe kalmaya çalıştığında bu yapılan
tedaviler pıhtı oluşumuna katkıda bulunuyor. Bu yapılan tedaviler sonucunda
çoklu gebelik oluşmuşsa, bu durumda pıhtı oluşumuna ileri derecede katkı
veriyor. Normal şartlarda gebe kadınların hayatını kaybetmesi için risk
faktörleri, kanama, gebeliğe bağlı yüksek tansiyon ve pıhtı olarak belirler.
Ancak gelişmekte olan ülkelerde görüyoruz ki kanama ve yüksek tansiyon ölümleri
azalırken, gebelikteki pıhtıya bağlı ölümler birinci sıraya doğru yaklaşmakta.
Bu çok önemli bir konudur. Gebeler taşıdıkları çocuklara can verirken kendi
canlarını korumalıdır. Gebelerin toplardamar pıhtısına yatkın olduğunu ve özel
olarak korunmaları gerektiğini, altında yatan bir genetik hastalığı varsa bu
hastalığın ilk bulgusunun gebelikte oluşabilecek pıhtı olabileceğini akılda
tutmak lazım. O nedenler farkındalık yükseltilmelidir” açıklamasını yaptı.
"GENÇ KİŞİLERDE
DE ORTAYA ÇIKABİLİYOR"
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkan
Yardımcısı ve Prof. Dr. Nevzat Erdil, şah damarın beyni besleyen oksijen
taşımasını sağlayan damar yapısı olduğunu hatırlattı. Bu damarda tıkanmaya
bağlı insanlarda inme hastalığı olduğunu anlatan Dr. Erdil, “İnme hastalığı
oluşuyor. Buna bağlı belli yaşın üzerindeki hastalıkların kardiyovasküler
ölümlerden sonra, ikinci sırada yer almakta. Özelliklede nörolojik hastalıklara
bağlı olarak ölümlerde inmeler birinci sırada yer almaktadır. Belirli yaşın
üzerinde nörolojik bulgularla gelen hastalarda ilk araştırılan, boyun
damarlarında bir hastalık olup olmadığıdır. Bu hastalık ileri yaştadır ama şu
anda genç hastalarda da ortaya çıkabiliyor. Genç hastalarda yavaş ve sinsi
seyredebiliyor. Hastalık olmadan belirli aralarda iyi bir muayene önemlidir.
Birtakım hastalara ilaç, cerrahi olarak darlıkları
gideriyoruz, stentle damarı açabiliyoruz. Hastalık olmadan kalıcı sorun
vermeden tespit edilmesi önemlidir” ifadelerine yer verdi.
"3 KİŞİDEN 1'İ
HAYATINI KAYBEDİYOR"
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Genel
Sekreteri Prof. Dr. Dilek Erer, yer çekiminin en çok insanları ve burada da
bacakları etkilediğinin altını çizerek, "Bacak sağlığı bizim için çok
önemli. Kirli kanı kalbe taşıyan toplardamara farkındalığı artırmalıyız.
Yerçekimi ve yaşantımız bacaklarımızdaki toplardamarı etkiliyor. Uzun süre
oturduğumuzda ya da ayakta kaldığımızda bacaklarımızdaki toplardamarda pıhtı
oluşur. Ana damarlarda bacaklarda 1000 kişiden 1'inde pıhtı oluyor.
Bacaklardaki toplardamarlarımızda ana damarlarda pıhtı olduğunda pıhtı direk
akciğere gidiyor ve ölüme neden oluyor. Bacaklarındaki toplardamarlarda pıhtı
olan hastalardan yüzde 70'i akciğere ulaşıyor. 3 kişiden biri hayatını
kaybediyor. ABD'de yılda 2 milyon bacakta pıhtı vakası görülüyor, 600 bini
akciğere pıhtı atıyor ve 200 bini hayatını kaybediyor" açıklamasını yaptı.
İHA