DAHA MI DEĞERLİYİM?

Çok fazla takılıp özlemek dünü, gereğinden fazla düşünmek yarını, farkında olmadan harcadığımız bugün.

Bu aralar fazla melankolik mi oldum, yoksa olaylar beni daha fazlamı etkiliyor ya da kaybedilenlerin acısı kalp sancısı daha çok mu can yakıyor bilmiyorum ama yaş gözünün ucunda derler ya öyle bir dönem yaşıyorum.

Benim güzel annem tam üç evladını kaybetmiş bir anne acılı bir eş her şeye rağmen ayakta kalabilmiş bir kadın...

***

Gücümü yaşama sevincimi güçlüklere karşı metanetimi annemden aldığımı hayata karşı vurdumduymazlığımı da babamdan almış bir evlat olarak onların hayata karşı duruşları aşkları birbirlerine karşı saygı ve katlanarak büyüyen sevgileri, bıkmak bilmedikleri özverileri ile sıcak bir yuvada yetiştim.

Tabi bunlar var diye her şey dört dörtlük değildi. Zaman zaman anlatıyorum o dönemin en cahiliye zamanlarında olduğum için benim hayat ile kavgamın baş mimarları da yine ailem ama kızmak mı lazım,  yermek mi lazım ya da kabullenip ‘şartlar buydu’, deyip susmak mı lazım derseniz, ben tercihimi yazmaktan anlatmaktan ve  o dönem elimden alınan haklarımı paylaşarak ışık olmaya bunlarda yaşanmış dedirtmekten yana kullandım.

Bir yerlerde sesini duyuramayan ailesine kötü söz söyletmemek adına hayatta savrulan biz kadınlar; acılarımızı içimize gömerek yaşadığımız dünyayı çiçek bahçesine çeviremeyiz.

***

Esas anlatmak istediğim konuya gelirsek çok yakından tanımaya fırsat bulduğum ve iyi ki tanımışım dediğim dünya iyisi kâinat meleği bir hanım efendi ile sohbet ederken bir anda gözyaşım sicim gibi akmaya başladı.

Hal dert konuşurken konu sağlığa geldi ve hanımefendi anlatmaya başladı kalple ilgili sorunlarını dinledim sorunları çözümleri doktor önerileri nelermiş falan derken "İşte bunlar bana Kenan'dan hatıra dedi" ilk vurucu cümlesi buydu.

Ve ben 20 yaşında trafik kazasında tek evladını kaybetmiş annenin içine gömdüğü acılarının kalbinde açtığı yaraları oğlundan hatıra olarak kabul eden güçlü, asaletli anne  gördüm karşımda ve o duruş o kadar erdemli bir duruştu ki saygı duyup onun içine akıttığı yaşlar benim gözümden süzüldü.

Ve konu ameliyat olmasına geldi. Dedim ki "Ameliyat olmaktan  korkuyor musun?" 

İkinci vurucu cümleyi söyledi; "Hiç korkmuyorum Kenan'dan daha mı değerliyim?" 

Ve benim göz yaşlarıma hakim olamadığımı görünce  gömdü içine acılarını ve “Hadi ben gidiyorum ağlama acılar insanı öldürmüyor ama süründürüyor” dedi.

Kalbindeki hastalığı oğlundan yadigar varsayan bir anne  hayatın telaşına bugün de karıştı.

Her gün olduğu gibi...

***

O güçlü bir kadın, o merhametli bir anne, o inançlı bir kul...

İsyan etmeyi değil, içinde yaşattığı oğluyla kalan hayatını sürdürmeyi seçmiş.

Tıpkı 3 evladını kaybetmiş annem gibi, tıpkı evlatlarını kaybeden diğer anneler gibi...

Bu gün bir kadına, bir anneye daha taparcasına saygı duydum. 

Sen var oldukça Kenan ve diğer annelerin çocukları hep hayatta ve hep aramızdalar.

Can kaybı deyip geçmeyin cam kırıkları gibi kanatır yüreğinizi ve sadece alışmamız gerektiği söylenir. Adettendir...

Alışırsın ama hiç eksilmez acılar.

Günlük yaşamda bizim dert saydığımız sorun bildiğimiz dünyayı kendimize dar ettiğimiz hiç bir şey evladını kaybetmiş bir annenin kederinden daha ağır değildir.

GÜNÜN SÖZÜ

Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğmuş olur.