CUMHURİYET’İN İLK 100 YILI

Bugün Türkiye'de "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" kuralını devlet yönetimine yerleştiren Cumhuriyet’in ilanının 100’üncü yıl dönümü. Peki, 29 Ekim’in önemi nedir? Cumhuriyet nasıl ilan edildi?  Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğraması üzerine Atatürk’ün önderliğinde "Büyük Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan halkın temsilcileri, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu ilan etmiş ve 1 Kasım 1922'de aldığı kararla saltanatı kaldırmıştı.  Bu süreçte düşman denize dökülerek Kurtuluş savaşından da zaferle çıkılmıştı. Bunun üzerine Ankara hükümeti ile İngiltere, Fransa ve İtalya arasında 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmıştı.

***

Bu antlaşmanın ardından İstanbul’daki saltanat temsilcileri ile Ankara hükümeti, Ekim 1922'de toplanan Lozan barış konferansına davet edildi. Bunun üzerine, TBMM, 1 Kasım 1922'deki oturumunda saltanatı kaldırma kararı aldı. Böylece Ankara hükümeti Lozan'a İsmet İnönü önderliğindeki heyetle katıldı. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan anlaşmayla Ankara'da kurulan hükümet uluslararası meşruiyet kazandı. Lozan Antlaşması ile Türkiye'nin bugünkü sınırları büyük oranda çizilmiş oldu. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Batılı devletlere verilen ekonomik imtiyazlar, yani kapitülasyonlar da tamamen kaldırıldı. Ancak Ülke, meclis hükûmeti tarafından yönetilmekteydi. 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve yerine meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabinenin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet İnönü ile birlikte bir yasa değişikliği tasarısı hazırladı. O tasarı 29 Ekim 1923'teTürkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilerek Cumhuriyet ilan edilmiş oldu.

***

Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı.  1923'de batılı ülkelerin ortalama kişi başına geliri 6 bin dolar, Türkiye'nin aynı standartlara göre düzeltilmiş geliri ise 700 dolardı. Cumhuriyet ilan edilmeden aylar önce 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşmasıyla Osmanlı’nın borçları bu topraklarda kurulan devletler arasında pay edildi

Lozan Antlaşmasına göre toplam 161 milyon 603 bin 833 altın liralık borcun 105 milyon 553 bin 623 liralık kısmı Türkiye'ye kalmıştı. Lozan anlaşması gereğince 1928 yılında borçların ödenme takvimini belirlemek üzere yapılan toplantıların ardından imzalan Paris Sözleşmesiyle Türkiye Cumhuriyetine faizler de dahil olmak üzere toplam 107 milyon 528 bin 461 milyon altın lira borç çıkartılmıştı.

***

Yapılan anlaşmayla Bu borcun 1955 yılına kadar ödenmesine karar verilmişti. Ancak 1929 yılında dünyadaki ekonomik kiriz gerekçe gösteren Türkiye borcun yeniden hesaplanmasını istedi. Üç yıllık görüşmelerin ardından Osmanlı’dan Türkiye’ye düşen borçların yüzde 80’i silinerek 8 milyon 578 bin 343 altın liraya düşürüldü. Osmanlı’dan kalan borçların taksit ödemesi ilk dış borcun alınmasından tam yüzyıl sonra, 25 Mayıs 1954'te yapıldı. İddialara göre Türkiye’nin ödediği Osmanlıdan kalma borcun bugünkü değeri 500 milyar dolarmış.

***

Öte yandan Türkiye Osmanlı borçlarını öderken dışarıdan da borç aldı. Çünkü elde avuçta bir şey yok. Bugünkü gibi özel sektör de de para yok.  Türkiye 1930 yılında ABD'den 10 milyon dolar olarak alarak ilk borçlanmasını yapmış. Türkiye’nin bugünlere kadar gelen borçlanması da böyle başlamış. Ardından 1932 yılında Sovyetler Birliği'nden de 8 milyon dolar borç alan Türkiye 1938'de ise İngiltere'ye 16 milyon sterlin borçlanmış. Aradan geçen süreçte darbeler, ekonomik krizler ülkenin peşini bırakmadı. Bu durumdan ekonomi de olumsuz etkilendi. 14 Mayıs 2013 tarihinde Uluslararası Para Fonu’na (IMF) olan borcunu kapatan Türkiye,  cumhuriyetin 2’inci yüzyılına da borçlu girdi. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 27 haziran 2023 tarihinde açıkladığı verilere göre Türkiye’nin Brüt Dış Borç Stoku, 31 Mart 2023 tarihi itibarıyla 475,7 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş. Aynı tarihte, “Türkiye’nin Net Dış Borç Stoku” ise 255 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş.

SON SÖZ

Kurtuluş Savaşı’nda yazılan kahramanlık destanıyla küllerinden doğan bu millet, Osmanlı’nın borçlarını ödemeyi başardığı gibi bugün yaşanan ekonomik sıkıntıların da üstesinden gelecektir. Yeter ki birlik olalım. Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimiz sonsuza kadar yaşasın.