CUMHURBAŞKANIMIZA AÇIK MEKTUP!
Sn. Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan,
Sn. Kültür ve Turizm Bakanımız
Mehmet Nuri Ersoy
Bu yazıyı bu ülkenin topraklarında
büyümüş, bu ülkenin aşını, ekmeğini yemiş, bu ülkenin kök ve geleneklerinden
beslenmiş bir vatan evladı olarak yazıyorum.
Ben ve Halk Müziği Sanatçısı eşim
Nurgül Şahballı, yaklaşık 1 yıldır halk ozanlarımızı konu alan, TRT Türkü
Radyosu’nda yayınlanan AŞKI SALDIK GÖNÜLLERE adlı programı gerçekleştiriyoruz.
52 hafta boyunca, Türkiye’nin hemen hemen pek çok ilini gezdik. Yaşayan halk
ozanlarımızı bulundukları illerde ziyaret ettik, onların türkülerini hem radyo
hem de sosyal medya adreslerimizden, takipçilerimiz vasıtasıyla Türkiye’ye
duyurmaya çalıştık.
Görüştüğümüz, duygularına ortak
olduğumuz halk ozanlarımızın bizden size iletmemizi istediği ricaları var. Sizlerle
birebir görüşme imkânımız olmadığından, buradan elçiye zeval olmaz anlayışı ile
zatıalinize aktarmak istiyorum.
Bizler, Anadolu’nun kadim
medeniyetlerinin soluklandığı, bir yerden geliyoruz. Öyle ki, bu medeniyetler
bizi biz yapan, karakterimizin oluşumuna katkı sağlayan medeniyetler…
Bu kültür ve medeniyet aktarımının
önemli basamaklarından biri de halk ozanlarımız. Bu topraklarda yüz yıllar boyunca sazlı ve
sözlü sanat ile uğraşan, şiir yazan, türkü yakan halk ozanlarımız yetişmiş. Her
biri işlenmemiş altın misali, paha biçilmez bir değere sahipler. Onlar, söyledikleriyle,
anlattıklarıyla, biz ve gelecek kuşakların gönül dünyasına rehber olmaya, tüm
olanaksızlara rağmen türkülerini yakmaya, eşsiz şiir yazmaya devam ediyorlar.
Sn. Cumhurbaşkanım;
Sn. Kültür ve Turizm Bakanım;
Ülkemizde yaşayan halk
ozanlarımızın dertleri ve çözülmeyi bekleyen ciddi sorunları var. Kültür ve sanatta muasır medeniyetler
seviyesini yakalayabilmemiz için, sazlı ve sözlü halk aşıklığı geleneğinin
gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için, sizlerin yardım ve desteklerine
ihtiyacımız var.
Halk ozanlarımız bu toprakların en
garip, en temiz ve en halisane duygularına sahip kişileridir. İnanın bazı halk
ozanlarımızın hiçbir geliri yok. Bazılarının sosyal güvenceleri olmadığı için
emekli maaşı alamıyor, toplu taşıma araçlarını kullanamıyorlar. Hastalandıklarında gidecek doktor bulamayan,
pek çok halk ozanımız var. Bazıları gurur yapıp hastalıklarını kendi
çabalarıyla yenmeye çalışıyor.
Elbette durumu iyi olan halk
ozanlarımız var. Ancak inanın, onlar da son dönemlerde konserlere gidemiyor.
Gitseler bile çok küçük paralar karşılığında geleneklerini icra etmeye,
evlerine ekmek götürmeye çalışıyorlar.
Halk ozanlarımızın büyük bir çoğunluğu, yaşantılarını güçlükle idare
edebilmenin mücadelesini veriyor.
Tekrar etmekte fayda var; halk
ozanlarımızın büyük bir çoğunluğunun sosyal güvencesi yok. Sosyal güvenceleri
olmadığı için emekli olamıyor, en yaşlı hallerini yoksulluk ve perişanlık
içerisinde geçiriyorlar. Kendilerini bu
memlekette unutulmuş olarak hissediyor, kendi kabuğuna çekilip dertlerini
türkülere konu ediyorlar. Kaleme
aldıkları onlarca, yüzlerce binlerce şiirleri var ancak imkân bulup bu şiirleri
kitap olarak bastıramıyorlar.
Eserlerinin telifini koruma altına alma imkanları neredeyse hiç yok. Televizyonlarda,
radyolarda olmamaları onları çok yaralıyor.
Sn. Cumhurbaşkanım;
Bu ülkede yaşayan ve kanayan bir
yarayı görmezden gelmek istemeyen bir vatan evladı olarak, halk ozanlarımıza
devletimizin şefkatli ellerini uzatmanızı rica ediyoruz. Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından kayıt altına alınmış halk ozanlarımız var. Bu halk
ozanlarımıza Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kart verilmiş ama bu kart sadece
kimlik kartından öteye gitmiyor.
Bu kartın daha işlevsel ve pek çok
olanakları sağlayan bir imkân haline dönüştürülmesi için yardımlarınıza
ihtiyacımız var. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız öncülüğünde, bakanlığa kayıtlı,
ihtiyaç sahibi yaşayan halk ozanlarımıza, devletimizin imkanlarını çok görmeyin.
Ülkemizde pek çok halk ozanı
derneği var. Onlarla bir araya gelip, sorunları ve çözüm aşamalarını
konuşmanız, konuşulan sorunları çözmeniz, yaşayan halk ozanlarımıza ‘yaşarken
değer veren bir devlet’ anlayışını hâkim kılmanız, sizleri onların kalplerinde
ölümsüz kılacaktır.
Bize bu konuda düşen bir görev
olursa, devletimizin emrindeyiz.
Selam ve saygılarımızla.
Eyüp KOÇAK