Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan ekonomi mesajı
Kararlı bir şekilde ekonomi politikalarını uygulamaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Yerel seçimlerimizi de gerçekleştireceğiz, inşallah demokratik bir şölen havası içinde. Katılımcı bir şekilde bu da gerçekleşmiş olacak. Kararlı ve güçlü bir şeklide programımızı hayata geçiriyoruz, geçirmeye devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Şimdi bu huzur
ve güven ortamında ben inanıyorum ki, Doğu ve Güneydoğu'nun büyüme hızı Türkiye
ortalamasının üstünde olacak. Çünkü uzun yıllardır kullanılmamış bir potansiyel
harekete geçiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Elazığ'da bir
otelde, iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, ziyaretlerinde
iş dünyasıyla istişare etmeye büyük önem verdiklerini, birçok ilde de benzer
toplantıları gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, son 20 yıllık dönemde
dünya ekonomisinin ortalama büyümesinin yıllık ortalama 3,6 olduğunu kaydeden
Yılmaz ancak salgından sonra dünya ekonomisinde ve ticaretinde bir yavaşlama
ortaya çıktığını belirtti.
Türkiye'nin son 21 yılda ortalama yıllık büyüme hızının
yüzde 5,4 olduğunu, her yıl dünyadan 1,8 puan daha yüksek büyüdüğünü vurgulayan
Yılmaz, bunun 21 yıllık dönem içerisinde Türkiye'yi dünyada farklı bir yere
taşıdığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Kararlı ve güçlü şeklide programımızı
hayata geçiriyoruz
Türkiye ekonomisinin 2023 yılında büyüme eğiliminin devam
ettiğini anlatan Yılmaz, yıl geneli büyüme hızının geçen yıl itibarıyla yüzde
4,5 olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Geçen yıl yaşadıkları deprem, bölgede yaşanan jeopolitik
gelişmeler, savaşları da dikkate aldıklarında Türkiye ekonomisinin gücünü bu
dönemde ortaya koyduğunu aktaran Yılmaz, 2023 yılının son çeyreğinde sabit
sermaye yatırımlarının yüzde 10,7 gibi bir artış sergilediğini ve çift haneli
büyüdüğünü, burada da 5 çeyrekte devam eden bir büyüme trendinin olduğunu
vurguladı.
"SON ÇEYREKTE
YÜZDE 14 MAKİNA TEÇHİZAT YATIRIMLARINDA BİR ARTIŞ VAR"
Yatırımların arttığını, büyümeyi yatırımların olumlu
etkilemesinin sevindirici olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bunun içinde de makine teçhizat yatırımlarının artış
oranı çok çarpıcı. Son çeyrekte yüzde 14 makina teçhizat yatırımlarında bir
artış var. Burada da 17 çeyrektir devam eden büyüme söz konusu. Bunlar da
sevindirici hadiseler. Son dönem sevindirici olan bir gelişme cari işlemler
açığımızda ciddi bir gerileme söz konusu. Geçen yılın ilk yarısında 60 milyar
doların üzerindeydi cari işlemler açığımız. Yılı 45,4 milyar dolarla kapatmış
olduk. Yani ciddi anlamda bir gerileme oldu geçen yıl sonu itibariyle ve milli
gelire oranı da cari açığın 4,1 civarında oldu. Bu iyileşme ocak, şubat
aylarında da devam ediyor. Ocak ayı rakamları çıktı. Burada 37,5 milyar dolara
düşmüş durumda. Şubat ayında daha da gerilere 32-33 milyar dolarlara düşmesini
bekliyoruz. Türkiye'nin uzun dönemli en önemli meselelerinden biridir cari açık
meselesi. Özellikle hizmet gelirlerinde geçen yılı 100 milyar dolarla kapattık.
Bu da önemli. Türkiye mal ticaretinde açık veren ama hizmet ticaretinde fazla
veren bir ülke. Burada turizm gelirlerimizde 54,3 milyar doları buldu.
Ziyaretçi sayımız 57 milyonu geçti. 2024’te de 60 milyon turist, 60 milyar
dolar turizm hedefimiz var. Bu da cari açığımıza önemli katkılarda
bulunuyor."
Türkiye'de mayıs ayında yapılan seçimlerle siyasi istikrar
ve güven ortamının pekiştiğini, hemen ardından ortaya koydukları orta vadeli
programla da politika belirsizliklerinin ortadan kalktığını belirten Yılmaz,
dolayısıyla öngörülebilir bir çerçevede yollarına devam ettiklerini bildirdi.
"KARARLI VE
GÜÇLÜ BİR ŞEKLİDE PROGRAMIMIZI HAYATA GEÇİRİYORUZ"
Kararlı bir şekilde bu politikaları uygulamaya devam
edeceklerini dile getiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yerel seçimlerimizi de gerçekleştireceğiz, inşallah
demokratik bir şölen havası içinde. Katılımcı bir şekilde bu da gerçekleşmiş
olacak. Kararlı ve güçlü bir şeklide programımızı hayata geçiriyoruz, geçirmeye
devam edeceğiz. Bu çerçevede de bütün kurumlarımız Sayın Cumhurbaşkanı'mızın
liderliğinde bütün bakanlıklarımız üzerlerine düşeni yapıyorlar, yapmaya da
devam edecekler."
Elazığ’da da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her
türlü destek ve yatırımları sürdürdüklerini aktaran Yılmaz, depremin yaralarını
saracaklarını dile getirdi.
Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu bildiren Yılmaz, şöyle
devam etti:
"Güçlü bir yapımız, siyasi istikrarımız var. Bütçemizi
iyi yönetiyoruz, dolayısıyla depremin yaralarını da en etkili şekilde
sarıyoruz. Bugüne kadar depremle ilgili yoğun bir çalışma içinde olduk. Geçen
yıl yaptığımız harcama merkezi idareden 960 milyar lirayı buldu, bu yıl 1
trilyon 78 milyar lira bütçemize deprem harcamalarıyla ilgili ödenek koyduk.
Bunları da hayata geçiriyoruz, Hak sahiplikleri belirlendi, inşaatlarımız devam
ediyor. Şu ana kadar 46 bin civarında genel itibariyle konut ve birim teslim
edildi hak sahiplerine. Her ay 15-20 bin bittikçe konutlar teslim ederek devam
ediyoruz. Yıl sonunda da inşallah 200 bin konutu teslim edeceğiz. İş yerleri,
başka birtakım birimler var, onlarla ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz."
Deprem konutlarının bittikçe hak sahiplerine teslim
ettiklerini bildiren Yılmaz, Elazığ'da depremden etkilenen vatandaşlara yapılan
yardımları ve hizmetleri aktardı.
Daha güçlü bir şekilde geleceğe hazırlanmaları gerektiğine
işaret eden Yılmaz, son 20 yılda bu anlamda çok büyük atılımlar yaptıklarını, 2
milyonun üzerinde yapıyı kentsel dönüşüm kapsamında dönüştürdüklerini
vurguladı.
Elazığ'da yapı stokunda çok ciddi bir yenilenme olduğunu, ileriki
dönemde bu konularda çok daha güçlü adımları atmaya devam edeceklerini kaydeden
Yılmaz, kentsel dönüşüme ilişkin kanunu yenilediklerini, güçlü bir kentsel
dönüşüm başkanlığı kurduklarını anımsattı.
Gelecek dönemde kentsel dönüşümü daha çok hızlandıracaklarına
dikkati çeken Yılmaz, "Bu konuları engellemeye, gölgelemeye çalışanlara da
hiçbir şekilde bakmadan vatandaşımızın emniyeti daha huzurlu güçlü bir gelecek
oluşturması için her türlü gayreti sarf etmeye devam edeceğiz."
ifadelerini kullandı.
Elazığ'da yaptıkları ve yapacakları yatırımları anlatan
Yılmaz, ileriki dönemde de yeni projelerle bir taraftan kamunun yapacağı işler,
bir taraftan da kamunun destekleyeceği yatırımlarla yollarına devam edeceklerini
söyledi.
"KULLANILMAMIŞ
BİR POTANSİYEL HAREKETE GEÇİYOR"
Özellikle Doğu ve Güneydoğu'nun bu dönemde çok güzel
olduğunu, huzur ve güven ortamına kavuştuğunu belirten Yılmaz, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"Yıllardır maalesef terörden dolayı bu potansiyeller
yeterince harekete geçmemişti. Şimdi bu huzur ve güven ortamında ben inanıyorum
ki Doğu ve Güneydoğu'nun büyüme hızı Türkiye ortalamasının üstünde olacak.
Çünkü uzun yıllardır kullanılmamış bir potansiyel harekete geçiyor. Terör en
büyük zararı bu bölgelere verdi. Terörün bitmesinin en büyük faydalarını da bu
bölgelerimiz görecek. Tabii bu, bir süreç meselesidir. Terörün yıkıcı etkileri
biraz daha kısa sürede oluyor, maalesef yıkmak daha kolay. Terör sonrası huzur
ortamının olumlu etkileri ise biraz daha zamana yayılacak belki ama bu etkileri
hep birlikte göreceğiz. İhracatta, yatırımda, istihdamda birçok alanda Doğu ve
Güneydoğu'nun çok daha hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve geliştiğini hep birlikte
göreceğiz. Burada da özel sektör yatırımları artık çok daha önemli hale gelmiş
durumda. Kamu olarak biz altyapıları yapıyoruz, birçok hizmeti sağlıyoruz,
teşvik politikalarımızla destek oluyoruz."
Elazığ'a da cazibe programları kapsamında 6. bölge
teşvikleri sağladıklarını anlatan Yılmaz, bunların da sanayiye güç verdiğini,
gelecek dönemde de makro politikalar, bölgesel kalkınma politikalarla ve
kalkınma ajansı gibi yapılarla özel sektöre destek olmaya devam edeceklerine
işaret etti.
Özel sektör yatırımlarının artmasıyla bölge ve ilin ihracatı
ve istihdamının çok daha yüksek seviyelere çıkacağına inandığını kaydeden
Yılmaz, bütün bunlarda yerel yönetimlerin de çok ciddi bir paya sahip olduğunu
anlattı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
"31 Mart’ta bir seçim yapacağız. Yerel yönetim
seçimlerini gerçekleştireceğiz. Belediyeler tabii birçok görev yapmak, altyapı
ve sosyal belediyecilik yapma durumundadır ama ben ekonomik belediyeciliğin de
çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Neyi kastediyorum ekonomik
belediyecilikten, şehir ekonomileri de diyebiliriz. Yerel yönetim
beyannamemizde de buna geniş bir yer ayırdık. Belediyeler ve yerel yönetimler
iş dünyasına çok yakın çalışmaktadır. Altyapı yatırımlarını planlarken yaşam
kalitesini artırmanın yanı sıra iş ve yatırım ortamını iyileştirme
perspektifiyle de hareket etmek durumunda. Dolayısıyla biz belediye
başkanlarımızdan şunu bekliyoruz. İş dünyasıyla belli periyotlarla bir araya
gelip, onlarla birlikte istişare edip, şehrin gelişimini, alt yapı
yatırımlarını iş ve yatırım ortamı perspektifiyle desteklemeleri gerektiğine
inanıyoruz. İnşallah Elazığ'da halkımızın takdiriyle beraber değerli belediye
başkanımız çok başarılı, yeni dönem seçildiği takdirde ekonomik belediyeciliğin
de çok güzel örneklerini ortaya koyacağına yürekten inanıyorum. Çok da güzel
bir hazırlık yapmış durumda. Projelerini inceleme imkanımız oldu. Hem kentsel
olarak şehrimizi daha dirençli hale getirme, yaşam kalitesini artırma hem de
daha üretken ve verimli daha fazla yatırımın gerçekleştiği şehir ortamını
oluşturma anlamında inanıyorum ki çok büyük katkıları olacaktır. Tabii ki,
halkımızın takdiri ve desteğiyle."
AA