Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye’de halka hitap etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Benim milletim bu teröristlerle el ele olanlara yarın yürü demeyecektir. Bu millet terörizmden çok çekti.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye'de düzenlenen
mitingde halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Sevgili İstanbullular, sevgili Ümraniyeliler başımızın tacı
kıymetli hanımefendiler, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler. Sizleri en
kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Gönlümün sultanı Ümraniye bugün
bir başka güzel. Burada adeta büyük İstanbul mitinginin devamını görüyorum.
Sevginiz, coşkunuz, ahde vefanız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı
sunuyorum. Ümraniye'nin yoldaşlığı bizim için çok önemli. Bu ilçemizi
çöplüğünün patlayıp altında insanlarımızın öldüğü vakitlerden bugünkü
İstanbul'un parlayan yıldızı haline hep beraber getirdik. Türkiye Yüzyılı'nı
Ümraniye ile beraber inşa edeceğiz.
Yaptığımız her işte attığımız her adımda tarihimize ve
milletimize duyduğumuz sevgi ile ülkemize bir aşk mektubu yazdık. Hiçbir köken,
inanç ayrımı yapmaksızın milletimize bir aşk mektubu yazdık. Okurken kimi zaman
gözleri dolacak, kimi zaman yüzleri gülecek, gençlerimize bir aşk mektubu
yazdık. Bu mektubu ilmik ilmik dokurken yazılabilecek ne kadar güzel şey varsa
bize az geldi. Kalpten kalbe görülmeyen köprüler kurduk. Ülkemiz sınırlarını
aşıp tüm dünyayı kucaklayan vicdan köprüleri kurduk. Şimdi de Türkiye
Yüzyılı'nın eşiğinde engellerin aşıldığı, hayallerin gerçekliğe dönüştüğü,
gerçeklerden geleceğe doğru adım attığımız o tarihi günün arifesindeyiz.
Türkiye Yüzyılı gençlerimizin, kadınlarımızın, tüm milletimizin yüzyılı
olacaktır. Ümraniye'den yükselen sevgi seli zaferimizin muştusudur. Yazdığımız
aşk mektubunun muhatabı tüm milletimizin yüzyılı olacaktır. Türkiye Yüzyılı
hepimizin yüzyılı olacak.
"TALİMATI
KANDİL'DEN ALANLARA GEREKEN CEVABI SANDIKTA VERMEYE HAZIR MISIN?"
Biz 14 Mayıs seçimlerini ülkemizin geleceğine, milletimizin
kazanımlarına, devletimizin hedeflerine sahip çıktığımız bir demokrasi şöleni
olarak görüyoruz. Ey Türkiye, ey İstanbul, ey Ümraniye bu mücadelede bizimle
misin? Milli iradeye gölge düşürmek için kırk takla atanlara sandığın gücünü
göstermeye hazır mısın? Mertçe yarışmak yerine genel başkanlığa geldikleri gibi
rakiplerini de kasetle elemeye çalışanlara karşı sandığın namusuna sahip
çıkacak mısın? İktidarı milletin gönlüne girmekte değil de, terör örgütü ile
kol kola görmekte onların gönlüne girmekte sandığa dar etmekte hazır mısın?
Talimatı Kandil'den alanlara gereken cevabı sandıkta vermeye hazır mısın?
Ülkenin değerlerini yabancılara, tefecilere peşkeş çekme sözü verenleri o
sandığa gömmeye hazır mısın? Türkiye Yüzyılı'na giden yolda yarım kalan
programlarımızı, yatırımlarımızı tamamlamak için bizimle birlikte olmaya hazır
mısın? Bunun için ne yapacağız? Yarın sandıklar kapanana kadar durmadan,
dinlenmeden çalışmaya var mısın? Biz bir ve beraber oldukça Allah'ın izniyle
koalisyon masasını da yıkıp geçeriz, terör ve tefeci tezgahını da ezip geçeriz.
Buradan soruyorum, benim gençlerim bunlara geleceğini emanet
eder mi? Bunlar terörist, teröristlerle ele ele, kol kola dolaşanlara benim
ülkemi emanet eder mi? Hanım kardeşlerim bunlara evlatlarını teslim eder mi?
Ümraniye, tulum çıkarmalı tulum. Ümraniye buna hazır mı? Benim inandığım, benim
tanıdığım, benim bildiğim Ümraniye sandıkları patlatır. Milletimizle her
buluşmamızda bir şey söylüyoruz. Diyoruz ki, biz 21 yılda ülkemize asırlık eser
ve hizmetler kazandırdık. Peki, bu bay bay Kemal'in bir referansı var mı? Yani
ben şunları yaptım diyebileceği bir eser var mı? İstanbul'a belediye başkanı
getirdi, adamın belediyede durduğu yok. Şimdi de bakıyorsunuz Van'dan çıkıyor.
İstanbul'u sel alıp götürüyor o nerede, kayakta, kızakta, Bodrum'da. Sen
İstanbul'un belediye başkanı mısın, yoksa İstanbul'da turist misin? Bunlara
gereken cevabı vermeye yarın hazır mıyız?
Bu kardeşinizi İstanbul'a belediye başkanı seçtiğiniz zaman
susuzluğu giderdik mi? Çöp dağlarını kaldırdık mı? Çukurlardan kurtardık mı?
Bunlarla beraber çamurdan İstanbulumuzu temizledik mi? Göreve geldim, 50 bin
haneye o zaman doğal gaz vardı ve bunu görevimin sonuna kadar 1 milyon 250 bine
çıkardım. İstanbul'a bu yakışırdı. Benden sonra gelen rahmetli Kadir Topbaş
kardeşimiz de bu süreci aynı hızla devam ettirdi. Hatırlayın, Haliç kokudan
geçiliyor muydu? Bu Haliç'i tertemiz hale biz getirdik mi? Haliç'in
temizliğinde Boğaz'ın suyunu biz tünellerle Haliç'e akıttık ve Haliç'in suyunu
tertemiz yaptık.
"AYASOFYA'YI
AÇMAK ÜSTADIN O İFADELERİYLE BU FAKİRE VE ARKADAŞLARINA NASİP OLDU"
Tek parti faşizminden İstanbul çok çekmişti, Türkiye çok
çekmişti. Hep milletimizin değerlerine karşı zihniyetler tarafından bu kalkınma
engelleniyordu. Milletimiz eser istiyordu, ona Ayasofya'yı elinden alarak cevap
veriyorlardı. Biz Ayasofya'yı inşa ve ihya ettik mi? İmzayı attık mı? Batı'nın
tüm tehditlerine rağmen imzayı attım mı? Meral hanım ne diyordu,
"yapamaz" ne oldu Meral hanım biz yaparız. Bu noktada imanımız var,
inancımız var. Gencim ve Sultanahmet meydanında üstad Necip Fazıl ile
mitingimizi yapıyoruz. Bu mitingi yaparken rahmetli kükreyerek elini uzatıyar
ve diyordu ki; Ayasofya bir gün açılacak, Ayasofya bir gün açılacak. Ben de
onun spikerliğini yapıyorum o gün. Allah'a hamdolsun Ayasofya'yı açmak üstadın
o ifadeleriyle bu fakire ve arkadaşlarına nasip oldu. İmzayı atmak bu fakire
nasip oldu. Bütün Batı çıldırdı. Ama biz görevimizi yaptık. Milletimiz hizmet
istiyordu. Ona vesayetle, darbeyle, zulümle, hak ve özgürlükleri çiğnenerek
cevap veriyorlardı. Milletimiz yatırım istiyordu. Onun elindeki avucundakini de
alıp cevap veriyorlardı. AK Parti'nin en büyük başarısı şu veya bu partinin
değil işte bu zihniyetin iktidarını yıkmış olmasıdır.
"81 VİLAYETİN
81'İNDE DE ŞU ANDA ÜNİVERSİTEMİZ VAR"
Bu ülkenin kaynaklarını kendi ihtiyaçları için kullandığında
kısa sürede neler yapılabileceğinin ispatı bizim 21 yıllık iktidarımızdır.
Ülkemize eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden
tarıma, spordan sosyal desteklere kadar her alanda çağ atlattık mı? Okullarda
yavrularımız sıralarının üzerinde kuşe kağıttan kitaplarını buluyor mu? Şimdi
bizler ücretsiz süt dağıtıyoruz. Niye? Çünkü biz bunları bulamadık. Teksir
kağıdı ile bize verilen kağıtları bile ağabeylerimiz bize satmıyordu. Biz bu
çileyi çektik, yavrularımız çekmesin istedik. Türkiye genelinde 76
üniversitemiz vardı. Biz bu üniversite sayısını 208'e çıkardık mı? Dikkat edin
81 vilayetin 81'inde de şu anda üniversitemiz var. Benim Muş'taki kardeşim,
Iğdır'daki kardeşim, Ağrı'daki kardeşim oradan kalkıp İstanbul'a, Ankara'ya
gelmiyor. Şimdi oralara profesörlerimiz gidiyor. Bazılarında hastaneler de inşa
ettik dolayısıyla tedavileri de oralarda yapılıyor. Milletimiz bu gayretimizi
gördüğü için yaşadığımız her saldırıda, önümüze çıkarılan her engeli aşmada,
kurulan her tuzağı bozmada bizim yanımızda yer aldı.
"BAY BAY KEMAL
TALİMATI NEREDEN ALIYOR?"
Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimi kaşımızın gözümüzün
hatırına değil milletimize yaptığımız hizmetler sayesinde kazandık. Bugün de
karşımıza çıkan koalisyon masası yalan ve istismar peşinde koşarken biz ne
diyoruz? Türkiye Yüzyılı diyoruz. Eser, hizmet, yarım kalan işleri tamamlamak
diyoruz. Daha büyük projeleri hayata geçirmek diyoruz. Peki onlar ne yapıyor?
Ülkenin istiklalini emperyalistlere, kaynaklarını tefecilere, güvenliğini terör
örgütlerine, itibarını mafya bozuntusu mensuplara, meydanı bir avuç muhterise
bırakarak kendilerine iktidar yolu açmaya çalışıyor. Bu bay bay Kemal talimatı
nereden alıyor? Kandil'den, teröristlerden alıyor. Biz nereden alıyoruz?
Rabbimden ve milletimden alıyoruz. Aramızdaki fark bu. Kendi ülkesine
düşmanlıkla siyaset yapılır mı? Kendi insanını aşağılayarak, tehdit ederek
seçim kazanılır mı? Kendi devletini yıpratarak iktidara gelinir mi? Gözlerini
öyle bir hırs bürümüş durumda ki kendi ortaklarının tabanlarını dahi gözleri
görmüyor. Bir önceki seçimde karşımıza çıkardıkları kendi arkadaşlarını dahi şu
anda yerin dibine sokmaktan çekinmiyorlar. Yalan üstüne yalan ve bölücü örgütün
elebaşlarının yurt dışındaki karanlık odakların kendileri için yaptıkları
destek açıklamalarından rahatsız olmuyorlar. Eğer bunlar ülkenin yönetimini
bunlar devralırlarsa ne yapacaklar biliyor musunuz?
"TÜRKİYE'Yİ
ÇEVREMİZDE ÖRNEKLERİ OLAN DİĞER ÜLKELER GİBİ BÖLMENİN YOLUNU AÇACAKLAR"
İlk işleri sınırlarımız ötesinde bölücü örgütün tepesine
binmek için yürüttüğümüz operasyonları durdurmak olacak. Ama biz size bugüne
kadar nasıl bu fırsatı vermediysek bundan sonra da vermeyeceğiz. Bunu biz
söylemiyoruz, bizzat onları destekleyen partinin yöneticileri ve sırtlarını
dayadıkları örgüt mensupları söylüyor. Hemen ardından Avrupa Birliği'nin
özerklik şartını kabul ederek Türkiye'yi çevremizde örnekleri olan diğer
ülkeler gibi bölmenin yolunu açacaklar. Kayyum atadığımız belediyeleri yeniden
terör örgütlerine teslim ederek, kamudan attığımız örgüt mensuplarını yeniden
devlete doldurarak bu adımı daha da ileriye taşıyacaklar. Ardından Batı'nın
yıllarca bize diz çöktürtmek için dayattığı ne kadar konu varsa hepsini de
içeriye boca edecekler.
"YARIN SANDIKLAR
DEMEK Kİ, BİDEN'A DA BİR CEVAP VERECEK"
Hani bizim ülkemizin güvenlik çıkarları için Akdeniz'de,
Ege'e, NATO'da dik duruş sergilediğimiz meseleler var ya, hepsinde de teslim
bayrağını çekecekler. Ne diyor bay bay Kemal, Rusya'ya biz yaptırım uygularız
diyor. Bay bay Kemal, bu ne akıldır, bu nasıl anlayıştır? Bugüne kadar biz
tarım ürünlerinde Rusya bizim en önemli müttefiklerimizden bir tanesi. Savunma
sanayiinde öyle, aynı şekilde şu anda turist akınında 5,5 milyona yakın turist
bize Rusya'dan geliyor. Bunu ne yapacaksın? Amerika'dan aldığın talimatla mı
yapacaksın? Biden'dan aldığın talimatla mı yapacaksın? Biden, Erdoğan'ı
düşürmemiz lazım diyerek talimatı verdi bunu ben biliyorum. Bunu benim bütün
halkım biliyor. Şimdi yarın sandıklar demek ki, Biden'a da bir cevap verecek.
Rusya'nın hükümet sözcüsü ne diyor? Yalan söylüyor, açıklasın, ispat etsin diyor.
Var mı ispatı? Yok, sonra başlıyor kıvırmaya böyle duyduk diyor, delil yok ama
olabilir diyor. Bu nasıl siyaset? Benim milletim sana bu ülkeyi teslim etmez.
"KARADENİZ'DE
BULDUĞUMUZ GAZI, GABAR'DA ÇIKARDIĞIMIZ PETROLÜ ÜSTÜNE YENİDEN BETON DÖKÜP TERK
EDECEKLER"
Türkiye'yi uzak tutmak için tüm dünyanın hayranlıkla
izlediği bir diplomasi dengesi kurduğumuz Rusya-Ukrayna savaşına balıklama
dalacaklar. Zaten şimdiden dokunma sözü verdikleri savunma sanayiimizi çökertip
kazanımlarımızı birer birer ortakan kaldıracaklar. Dışarıya uçak, helikopter,
İHA, SİHA, gemi, roket, yazılım satan bir Türkiye'den bunların hepsini de
tefecilerden alabilirlerse alınan borçla tedarik eden bir Türkiye'ye yol
açacaklar. Türkiye Yüzyılı hazırlığı için yaptığımız yolları, köprüleri,
tünelleri, hızlı tren hatlarını, konut hamlelerini birer birer işlevsiz hale
getirecekler. Karadeniz'de bulduğumuz gazı, Gabar'da çıkardığımız petrolü
üstüne yeniden beton döküp terk edecekler. Hayali bir tablodan bahsetmiyorum.
Türkiye bunların hepisin de yaşadı. Biz gelip ülkenin kaynaklarını yeniden
harekete geçirene kadar bunların hepsi ve daha fazlası yaşandı.
"BU MİLLET
TERÖRİZMDEN ÇOK ÇEKTİ"
Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü'nü, Orhan Gazi Köprüsü'nü kim yaptı? İstanbul-İzmir arası 7,5 saat iken
3 saate kim düşürdü? Tüm bunlarla nereden nereye geldik. Terörle mücadelede
Cudi'de bunları bitirdik mi? Gabar'da bunları bitirdik mi? Tendürek'te bunları
bitirdik mi? Bay bay Kemal'in yanındakiler ne diyor? Biz buna devam edeceğiz diyorlar.
Gizli kapıların arkasında Kılıçdaroğlu bunlarla neyi konuşuyor? Terörün bundan
sonraki sürecini konuşuyor. Benim milletim bu teröristlerle el ele olanlara
yarın yürü demeyecektir. Ne yapıyor? Şöyle bir tane kendilerine göre bir şey
hazırlamışlar. Haydi, haydi, haydi... Arkasında kimler var? Teröristler var. Bu
millet terörizmden çok çekti. Benim milletim sana yürü demeyecek. Benim
milletim ne diyor? Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan diyor. Yürüyecek
miyiz beraber? Yarın bunun kararını veriyor muyuz? Karneniz hayırlı olsun.
Koalisyon masasının karnesinde sadece batırmak, sadece yıkmak, sadece önüne
gelene söz vermek var. İnşallah yarın sandıkta bunları gördükleri rüyadan
uyandıracak, ülkenin kazanımlarını öyle diledikleri gibi harcayamayacaklarını
göstereceğiz. Önümüzdeki dönemde yapacaklarımızı da hatırlatarak sözlerimi
bitireyim.
Yarın, Türkiye Yüzyılı için milat olacak mı? Buna hazır
mıyız? Hepsinden öte şu kısa sürede buradan ayrılınca hemen eş, dost, ahbap
ulaşıp onlara bunları anlatmamız lazım. Bu CHP LGBT'ci mi? Yanındaki İyi Parti
LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? Masadaki o küçükleri saymıyorum onlar da zaten
sus pus. Bu ne demektir sükut ikrardandır. Demek onlar da kabul ediyor. Ama AK
Parti'ye LGBT sızamaz. MHP'yi LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı'na LGBT sızamaz.
Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Güçlü milletler güçlü ailelerden
oluşur. Bu güçlü aileleri de zaten seçim öncesi adımları atmıştık, seçim mani
oldu. Ama seçim sonrası bu adımı yine atacağız ve Allah'ın izniyle bunu yasalaştırmamız
halinde yola emin adımlarla yürüyeceğiz. Ben Ümraniye'ye güveniyorum,
Ümraniye'yi seviyorum.
HABER MERKEZİ