Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sokak terörüne kucak açtılar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Sokak teröristlerine kucak açanlar, polisin çocuklara pamuk şeker ikram etmesini dillerine doluyor. Daha düne kadar şehir şehir oy dilenenler, utanmadan pamuk şeker üzerinden hamaset yapıyorlar. Polise asit atılması ile balta ile saldırılması ile bir sorunları yok'' dedi.
Külliyemizde eğitim öğretim ordumuzun neferlerini
ağırlayacak ve yarın da kredi yurtlar kurumlarımızdaki öğrencilerimizle
birlikte olacağız. Son güne kadar Ramazan'ı manasına uygun şekilde idrak etmeye
çalışacağız.
Dış politika bağlamında Polonya Başbakanı'nın ülkemizi
ziyareti anlamlıydı. Kendisi ile Avrupa ülkeleri ile yoğunlaşan diyaloğumuzu da
istişare ettik. Sadece güvenlik boyutu ile değil birçok alanda Avrupa'nın
ülkemize olan ihtiyacı açıkça ikrar edilmeye başlandı.
"TÜRKİYE, AVRUPA
ÜLKELERİ İLE İŞ BİRLİĞİNİ ARTIRMAYA AÇIKTIR"
Küresel ölçekteki ani değişimler daha fazla kurumsal iş
birliğine ihtiyacımız olduğun ortaya koyuyor. Türkiye karşılıklı saygı
çerçevesinde Avrupa ülkeleri ile iş birliğini artırmaya açıktır. Türkiye'nin
stratejik yaklaşımının Avrupalı mevkidaşlarımın politikalarına yön vereceğine
inanıyorum. Rusya-Ukrayna savaşında ilk günden beri Türkiye olarak doğru
konumlandık. Muhalefet başta olmak üzere kimsenin dolduruşuna gelmedik. 4.
yılına giren bu savaşın daha fazla yıkım olmadan sona ermesini arzu ediyoruz.
Bölgemizin bir an önce istikrarsızlıktan çıkması için tüm diplomatik
imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız.
Trump ile samimi geçen görüşmede 100 milyar dolarlık ticaret
hacmini, engelleri ve birçok meseleyi ele aldık. Sayın Trump'ın ikinci
döneminde Türk Amerikan ilişkilerinin farklı ivme yakalaması mümkündür. İki
ülkemizin iş birliğini etkilemeye çalışan lobilere rağmen bunu başaracağımıza
inanıyorum.
"NEVRUZ
ETKİNLİKLERİNDEKİ BAZI GÖRÜNTÜLERİ BİZ DE TASVİP ETMİYORUZ"
Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünde ölümsüz
kahramanlarımızı bir kez daha rahmetle yad ettik. Çanakkale ruhu bizi
birbirimize bağlayan yüksek bir şuurdur. Baharın müjdecisi olan Nevruz'u da
büyük coşkuyla kutladık. Birkaç menfi foto dışında milletimizi üzen nahoş
olaylar yaşanmadı. Genel itibariyle geçmiş yıllara kıyasla daha huzurlu Nevruz
geçirdik. Nevruz'un resmi bayram olarak kutlanmasını arzu ediyoruz. Nevruz
etkinliklerinden yansıyan bazı görüntüleri biz de tasvip etmiyoruz ama bu
seneki olayların gerilimsiz gerçekleşmesini milletimizin birliği adına anlamlı
buluyoruz.
"POLİSE ASİT
ATILMASI, BALTA İLE SALDIRILMASI İLE BİR SORUNLARI YOK"
Bakıyorsunuz polisimizin ücretini ödeyerek pamuk şekeri
çocuklara verilmesi ana muhalefet aktörleri tarafından eleştiri meselesi
yapılıyor. Sokak teröristlerine kucak açanlar, polisin çocuklara pamuk şeker
ikram etmesini dillerine doluyor. Daha düne kadar şehir şehir oy dilenenler,
utanmadan pamuk şeker üzerinden hamaset yapıyorlar. Polise asit atılması ile
balta ile saldırılması ile bir sorunları yok. Milletin malının mülkünün
yağmalanması ile bir sıkıntıları yok. Tarihi camilerimizin avlusunun meyhaneye
çevrilmesi ile meseleleri yok. Ama pamuk şeker dağıtılması rahatsız ediyor. Bu
tutarsızlığın, büyük çelişkisinin milletimiz ve özellikle Kürt kardeşlerimizce
not edildiği kanaatindeyim. Bu faşizan dil millet karşısında zaman
kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Terörsüz Türkiye hedefine
yaklaştıkça bu tür hezeyanlara anlaşılan daha çok şahit olacağız. Biz
milletimizin kırk yıldır kanını, kaynaklarını emen terör musibetinden
kurtarmakta kararlıyız. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, Çerkezi, Lazıyla 85
milyonun emanetini taşıyoruz. Biz dünyanın en büyük en güçlü, yıldızı en çok
parlayan ülkelerinden birini, Türkiye'i yönetiyoruz. Kutuplaşma yerine
kucaklaşmayı, kavga yerine dayanışmayı, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini
savunmak bize düşendir. Muhabbetin, barışın, kardeşliğin evrensel dilini
yüceltmekten geri duymayacağız. Nifak ve nefret saçanlara aldırmadan bolluk ve
bereketiyle baharın gelişini simgeleyen Nevruz'u birbirimize yeni bir umutla
sarılma vesile haline dönüştürmeye gelecekte de devam edeceğiz.
"MUHALEFET
ŞUURSUZLUK ÖRNEĞİ SERGİLEDİ"
İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonun ardından ana
muhalefet partisi genel başkanının yaptığı sokak çağrısı sonrası ortaya çıkan
kısa sürede şiddet hareketine dönüşen olayları milletçe ibretle takip ettik.
Marjinal örgütlerin, şehir eşkıyalarının saldırıları sebebiyle 5 günde 153
güvenlik görevlimiz yaralandı. Her türlü provokasyona rağmen sabır ve
soğukkanlılıkla görevlerini yerine getiren güvenlik kuvvetlerimizi kutluyor,
kendilerine teşekkür ediyorum. Ana muhalefet yöneticileri çok büyük şuursuzluk
örneği sergilemiştir. Yolsuzluk, irtikap, iltimas, rüşvet iddialarına cevap
vermek yerine en basit, seviyesiz, ahlak ve hukuk yoksunu açıklamalara imza
atmışlardır. Vandalların saldırılarında yaralanan polisimizin, zarar verilen
milyarlarca liralık kamu malının tek sorumlusu sokak çağrısı yapan ana
muhalefet partisi lideri ve şurekasıdır. Bunun siyasi hesabı Meclis'te hukuki
hesabı yargı önünde sorulacaktır. Son 5 günlük tanık olduklarımız bir gerçeği
göstermiştir. Türkiye gibi büyük ülkenin basiret, vizyon, kalite açısından çok
küçük, iptidai, çapsız bir ana muhalefet partisi vardır. Bunları bırakın
devleti, yerel yönetimleri bir belediye büfesi bile teslim edilmeyeceği tekrar
ortaya çıkmıştır. İSKi skandalından 32 yıl sonra bu millete dajavu yaşattılar.
Güya seçim denilerek yıllarca nasıl bir tiyatro oynandığını dün bizzat görmüş
olduk. CHP'nin demokrasi anlayışı, açık oy gizli sayım komedisinin bir adım
ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre
kadar değişmedikleri 85 milyona tekrar hatırlatan CHP'nin kendi çalıp kendi
oynadığı oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz.
"BUNLARIN ŞOVU
DA PERDE KAPANINCA BİTECEKTİR"
Daha önce de birkaç kez çağrıda bulundum, provokasyonlarla
vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretin varsa yolsuzluk,
hırsızlık, alınan rüşvet, yapılan usulsüzlüklerin hesabını verin. Yürütülen
soruşturmadaki iddialara, tutuklanan kişilere her şeyiyle kefilseniz çıkıp bunu
adam gibi açıkça söyleyin. Buna niyetiniz yoksa boşuna milleti germeyin. Sadece
sloganını değil zihniyetini de aldığınız banka soyguncusu marjinal sol
örgütleri polisimizin üzerine salmayın. Öyle yüksek sesle bağırıyorlar ki,
aslında yaptıkları işe, söyledikleri söze, sergiledikleri tavra kendileri de
inanmadıklarını hal diliyle ikrar ediyorlar. Sözüne ve eylemine inanan
insanların duruşunun en küçük emaresi bunlarda mevcut değil. Biz bu riyakarlığa
FETÖ olmak üzere ülkemizin başına musallat edilen örgütlerden, gözümüzün içine
baka baka yalan söyleyen uluslararası aktörlerden aşinayız. Bunların şovu da
perde kapanınca bitecektir. Geriye baktıklarında zerre kadar saygıları kaldıysa
ülkeye yaptıkları kötülüklerden inanıyorum ki utanç duyacaklardır. Gerçi bugüne
kadar onurlu davranışlarına hiç şahit olmadık. Ama umudumuzu da yitirmek
istemiyoruz.
"EKONOMİDEKİ
DALGALANMA SUNİ"
Türkiye'nin kaybedecek tek bir dakikası bile yok. Ana
muhalefet partisi kadroları eski genel başkanlarının o veciz ifadesiyle en iyi
yaptıkları iş olan birbirlerini yemeye devam edebilir. Biz sadece işimize
bakıyoruz, milletimize hizmete odaklanıyoruz. Ekonomi, güvenlik, savunma,
demokrasi adaletiyle güçlü bir Türkiye inşa etmeye odaklanıyoruz. Daha çok
çalışacak, daha çok üretecek, sadece bugünün meselelerini çözmekle kalmayıp,
Türkiye'yi yarının dünyasına çok güçlü şekilde hazırlayacağız. CHP'nin yolsuzluk
operasyonuna verdiği hukuku hiçe sayan tepki, diğer alanlarla birlikte
ekonomide temelsiz suni dalgalanmaya sebep olmuştur. İlizyon ortadan
kalktığında yaşananların anlamsızlaştığı anlaşılacaktır. Uyguladığımız ekonomi
politikasındaki kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz. Tarihi
seviyelerde düşük cari açık, işsizlik oranlarına ulaştık, mali disiplini
güçlendirdik ve enflasyonu kontrol altına aldık. Merkez Bankası'nın
rezervlerini güçlendirdik. Ayrıca 6 Şubat depremlerinin yaralarını süratle sarmayla
başladık. Bu başarıların hepsini de büyük emek, sabır ve kararlılıkla elde
ettik. Ekonomi programımızı uygulamayla aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz.
Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankamız ve ilgili kurumlarımız sağlam
uygulama ve güçlü desteğimizle gece gündüz demeden tam bir koordinasyonla
çalışıyor. Bundan sonra proaktif ve esnek bir yaklaşımla ihtiyaç duyulan tüm
tedbirler alınacaktır. Kurumlarımız, piyasaların sağlıklı işleyişini sağlamak
için hem yetkiye hem de iradeye sahiptir. Elimizdeki araçları etkin şekilde
kullanarak son piyasa dalgalanmasını başarıyla yönettik. Etkilerini sınırla ve
geçici hale getirdik.