Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze’de yaşananlar bir savaş değil, bir soykırımdır
Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sözlerini hatırlattı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısıyla ilgili sert sözler sarf eden Erdoğan, “Gazze'de yaşananlar kesinlikle bir savaş değildir. Bir soykırım gelişimidir. Çünkü savaşın bile uyulması gereken bir ahlakı adabı ve hukuku vardır” dedi.
Turizmin başkenti Antalya’da yoğun diplomasi trafiği
yaşanıyor. Geçtiğimiz yaşanan ‘asrın felaketi’ olarak adlandırılan
Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yapılamayan Antalya Diplomasi Forumu
“Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak” ana temasıyla Antalya’da başladı.
Üçüncü ADF vesilesiyle devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, diplomatlar, iş
insanları, akademisyenler ile düşünce kuruluşları, gençlik ve medya
temsilcileri geniş kapsamlı görüş alışverişinde bulunmak üzere bir araya geldi.
Foruma; 100'ü aşkın ülkeden 20'den fazla devlet ve hükümet başkanı, 60'dan
fazla dışişleri bakanı olmak üzere yaklaşık 90 bakan ve 80 civarında
uluslararası kuruluş temsilcisi katıldı. Üç gün sürecek forum dün ‘Suriye’de
İstikrara Giden Yol’ paneliyle start verdi. Forumun ilk gününde açılış
konuşmalarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan
Fidan yaptı.
“BUHRANLAR ÇAĞINA
DÖNÜŞMEKTEDİR”
Antalya Diplomasi Forumu’nda açılış konuşması yapan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, turizmin başkenti Antalya'nın forumla
birlikte küresel diplomasinin kalbinin attığı merkezlerden biri haline
geldiğini vurguladı. Erdoğan, “Bugünkü toplantımızın etkileyici katılım
düzeyini bu tespitimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyoruz. 3 gün boyunca
günümüz liderlerinden geleceğin düzenlerine, iş insanlarından akademisyenlere
yaklaşık 4 bin civarında katılımcı, burada aynı çatı altında bir araya geliyor.
Yapılacak fikir tartışmalarının bizleri doğruya, iyiye, adalete ve gerçekliğe
bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum” dedi.
“4 MİLYON SIĞINMACIYA
EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ”
‘Kural temelli uluslararası düzen’ anlamını ve ağırlığını
kaybetmediğini ve bir slogandan öteye geçemediğini dile getiren Erdoğan,
“Dayanışma, adalet ve güven gibi temel kavramlardan yoksun olan cari
uluslararası sistem ise asgari mesuliyetlerini bilen yerine getirebilir. Tüm
bunları olayların uzağında bir ülkenin lideri olarak söylemiyorum. Türkiye
gerek coğrafi konumu, gerek beşeri ve kültürel bağlı, gerekse beynelmilel
ilişkileri itibariyle krizlerden en çok etkilenen ülkelerden biridir.
İnsanlığın gündemini meşgul eden çatışmaların, gerilimlerin, savaşların,
risklerin kahir ekseriyeti bizim yakın coğrafyamız da yaşanıyor. Düzensiz göç
meselesini 12 yıldır zaten ciddi baskı altındayız. Çatışmalardan ve terör
örgütlerinin baskılarından kaçan yaklaşık 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği
yapıyoruz” diye konuştu.
“EKONOMİMİZİ VE
SAVUNMA SANAYİMİZİ BÜYÜTTÜK”
İçeride güçlü olmadan, dışarıda güçlü olunamayacağına vurgu
yapan Erdoğan, Türkiye’de yapılan yenilik ve atılımları anlattı. Erdoğan
“Sahada varlık göstermeden masada kazanım elde edilemeyeceğini de çok iyi
biliyoruz. Nitekim bu hakikatleri göz önüne alarak son 21 yılda, ekonomiden,
ticarete, savunmadan ihracata her alanda büyük atılımlar gerçekleştirdik.
Diklenmeden dik durabilmek için milli onurumuzu bekamızı milletimizin hak ve
hukukunu koruyabilmek için her türlü adımı atıyoruz. Ekonomi diyor ülkemizi
yılda ortalama yüzde 5 buçuk oranında büyüttük. Milli gelirimizi 238 milyar
dolardan tam 5 kat artışla 1 trilyon 119 milyar dolara yükselttik. En stratejik
alanlardan biri olan savunma sanayinde yerli ve milli üretimin payın yüzde
20’den bugünkü yüzde 80’ler seviyesine ulaştırdık. İnsansız hava araçları teknolojisinde
Türkiye'nin yazdığı başarı hikayesi herkesin malumdur. Geçtiğimiz hafta 5’inci
nesil savaş uçağımız Kaan’ında ilk uçuşunu başarıyla yapmasıyla artık bu alanda
farklı lige yükselttik” diye kaydetti.
“KAN VE GÖZYAŞINI DURDURACAK ADIMLARI ATAMADILAR”
Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi başta olmak üzere
uluslararası kurum ve kuruluşların Ukrayna Suriye, Yemen ve Libya’da yaşanan
çatışmaları durduracak adımlar atmadığını söyleyen Erdoğan, “Ülkemizin
coğrafyasında patlak veren bu krizlerde Birleşmiş Milletler Güvenliği Konseyi
başta olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlar, kanı gözyaşını ve yıkımı
durduracak adımları atamadı. Üçüncü yılına gelen Ukrayna krizinde Antalya'daki
buluşmayla başlayan İstanbul süreciyle bir üst seviyeye çıkan barış umutları
maalesef gerekli destek verilmediği için akim kaldı. 10 binlerce insanın
hayatını kurtaracak yaşanan acının yıkımının önüne geçecek tarihi bir fırsat
heba edildi. Daha doğrusu sabote edildi” diye konuştu.
“GAZZE’DE YAŞANAN
SAVAŞ DEĞİL SOYKIRIM GİRİŞİMİDİR”
Gazze’de yaşananların savaş değil bir soykırım olduğunu
söyleyen Erdoğan, “Kural temelli, uluslararası düzenin iflas bayrağını asıl
çektiği yer Gazze olmuştur. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşanan barbarlığı ve
katliamları hepimiz içimiz kanayarak takip ediyoruz. Avrupa Birliği
kurumlarının tarafsızlıktan dem vuran uluslararası basın yayın organlarının
hasılı yıllardır bize örnek gösterilen güvenmemiz itibar etmemiz gerektiği
söylenen yapıların ne kadar aciz ve işlevsiz olduğunu hep birlikte gördük.
Gazze'de yaşananlar kesinlikle bir savaş değildir. Bir soykırım gelişimidir.
Çünkü savaşın bile uyulması gereken bir ahlakı adabı ve hukuku vardır. Ana
kucağındaki yavruları açlığa ve susuzluğa mahkum eder. Hastaneleri, kiliseleri,
camileri, okulları, üniversiteleri, mülteci kamplarının ambulansları
bombalayan, dün olduğu gibi gıda yardımı almak için sırada bekleyen sivilleri,
kalleşçe, onursuz ve hedef alan bir barbarlıktan bahsediyorum” dedi.
FİDAN: NE YAPILACAKSA
ŞİMDİ YAPILACAKTIR
Antalya Diplomasi Forumu'nda konuşan Dışişleri Bakanı Hakan
Fidan ise Türkiye’nin sorunların çözümüne her daim yapıcı katkı sağladığını,
krizler ve çatışmalar karşısında ilkeli ve etkin bir tutum sergilediğini
söyledi. Gazze’de yaşananların,
uluslararası sistemin meşruiyet krizinin en açık işareti olduğuna dikkat çeken
Fidan, “Gazze’nin fotoğrafı, uluslararası sistemin ikiyüzlülüğünün gizlenemez
şekilde ortaya çıktığı bir felaket anıdır. Bugün artık Gazze’deki katliamın suç
ortaklığını taşıyamadığı için kendini yakan Amerikalı askerin duruşu,
uluslararası sistemin meşruiyet krizinin örtülemez işaretidir. Görüyoruz ki,
Batı’nın onurlu insanları da bu vahşete artık kayıtsız kalmıyor. İspanya’da iç
savaş sırasında Guernica şehrinde yaşanan katliamı, Picasso, eseriyle
ölümsüzleştirmişti. 1937’den sonra ilk kez Guernica’da sirenler, bu kez
Filistin için çaldı. Yeryüzü halkları ateşkes diyor, küresel vicdan ateşkes
diyor. İslam dünyası ayakta, Küresel Güney ayakta, Batı’nın vicdanlı insanları
ayakta. İnsani değerlere sahip çıkan herkes Gazze’deki katliamın durmasını
istiyor. Ancak katliamın failleri bu haykırışa kör ve sağır. Mazlumların ve
mağdurların katliamına ağlamanın bile cezalandırıldığı bir çürümeden, vicdan infazından, insan olmanın
suç olduğu bir meşruiyet kaybından bahsediyoruz. Bir daha Gazze’deki gibi
katliamlar yaşanmasın diye, bir daha Gazze olmasın diye, ne yapılacaksa şimdi
yapılacaktır” dedi.