Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ege’yi barış denizi haline getirelim
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son derece faydalı görüşmeler yaptık, adımları ele aldık. Yılda en az 1 kez bir araya geleceğiz. Lavrion terör kampının kapatılmasından memnuniyet duyuyoruz. Ege’yi barış denizi haline getirmek istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı
Kiryakos Miçotakis ile ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Yunanistan'ı son olarak 2017 yılında ziyaret etmiştim. Bu 65
yıl aradan sonra Türkiye'den Yunanistan'a devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk
ziyaretti. Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci
toplantısı vesilesiyle tekrar Atina'da bulunmaktan büyük bir memnuniyet
duyuyorum.
Münasebetlerimizde mevcut olumlu ivmeyi daha da geliştirmek
istiyoruz. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısını 7 yılın
ardından bugün gerçekleştiriyor olmamız bu niyetimizin bir göstergesidir. Bir
sonraki toplantı için bu kadar ara vermeyeceğimize ve kuruluş bildirgesinde
ifade olunduğu üzere yılda en az bir kez bu buluşmayı gerçekleştirmenin her iki
ülke için de hayırlı olacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı ve Başbakan Sayın
Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptık. Sayın Başbakana ikili görüşmemizde
işbirliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey
temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede
açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen
Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının ilişkilerimizin
olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim.
Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi ile ilişkilerimizi
geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında
oluşturulan ortak eylem planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini
görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz.
Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibarıyla yaklaşık 5
milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin 10 milyar dolara çıkarılmasında
mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısında ikinci köprü inşası gibi ulaştırma
projelerinin önemine işaret etti. Ayrıca gerek turizm, gerek kültürel alanda
ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege
ve Doğu Akdeniz'deki tutumlarımız hakkında görüş alışverişinde bulunduk ve
Dışişleri Bakanlarımızın bu konudaki çalışmaları kararlı şekilde ele almalarını
istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası
hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir.
Sayın Başbakan ile terörle mücadele alanındaki işbirliğimizi
nasıl geliştirebileceğimizi de ele aldık. Bu minvalde beklentilerimizi bir kez
daha dile getirdik. Özellikle Lavrion kampının kapatılmasını memnuniyetle
karşıladık. Yunanistan'da teröristlere barınma imkanı sağlayan benzeri
kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim. Yunanistan'daki Türk azınlığı ve ülkemizdeki
Rum azınlığı beşeri ve kültürel zenginliğimizin yapı taşlarıdır. Azınlıkların
huzur ve refahının artması ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı
Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği
iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettim. Kıbrıs
meselesinin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir
çözüme kavuşturulması tüm bölgenin yararına olacaktır.
Sayın Başbakan ile ikili ilişkilerin yanısıra mevcut
bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir teatisinde bulunduk. Gazze
başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşananları ele aldık.
Türkiye olarak en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiç bir şekilde
tasvip etmediğimizi dile getirdik. Yaşananların Gazze halkının toplu şekilde
cezalandırılmasına dönüştürülmesi çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masum
Filistinli sivilin katledilmesi vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum
işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır.
Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının
temini hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967
sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin Devleti'nin
tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil
bir barışın uygulanması noktasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır
olduğumuzu açıkladık. Gazze'de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında
ilk günden beri yardımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da
yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.
Bizler aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi hatta bir
çok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülkeyiz. İki kardeş arasında dahi
anlaşmazlıklar olabilirken iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması
gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz Ege'yi bir barış ve
işbirliği denizi haline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak
atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık
söylüyorum bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki
hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede
boğulanlardan olmayalım. Sayın Kiryakos'un da bizimle aynı kanaati paylaştığını
görmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Ayrıntılar geliyor…