ÇÖZÜMSÜZ

“Galatasaray kazanırsa, Alex gidecek” dedikodusuyla başlayan maçta Brezilyalı’nın milli takımlarıyla maça çıkan Djenepo ve Kaluzinski’nin yedek kulübesinde kalmasıyla eleştirilerin de etkisi bir kat daha arttı.

Fenerbahçe’ye karşı savunma ağırlıklı 3 orta saha tercih eden Alex, bu kez daha farklı bir yapıda takımı sahaya sürdü. Sakatlığını atlatan Erdal Rakip ile birlikte Streek tercihinde bulunan Brezilyalı, bunun dışında kadrosunda değişikliğe gitmedi.

Galatasaray’da ise her şey beklenildiği gibiydi.

Kağıt üzerinde Galatasaray’ın zaten favori olduğu karşılaşmada Alex de Souza’nın üzerine oluşturulan baskıyla birlikte yönetimin de aksi yönden hamlede bulunmamasıyla maçın zorluk kat sayısı daha da arttı.

İlk yarım saatleri çok iyi oynayan Galatasaray, beklenildiği gibi önde baskıyla başlarken gol için çok beklenilmedi. 10’uncu dakikada yine duran zafiyeti baş gösterdi ve deyim yerindeyse maç 1-0 başladı.

Galatasaray’ın ikinci yarılarda performans olarak düştüğü göz önünde bulundurulduğunda Antalyaspor’un ilk devreyi 1-0’da tutması avantaja da dönüşebilecek bir durumdu. Djenepo ve Gaich hamleleriyle birlikte hücumu düşünen Alex, ikinci yarının başında rakip kaleyi zorlayacak pozisyonlar bulsa da 52’de gelen Galatasaray golü bir anlamda maçı bitirdi.

Gelinen noktada Antalyaspor’un takım olarak bir başarısından bahsedemeyiz. 9 maçta alınan 8 puan, gelecek adına umut vermiyor. Kadro yetersiz, Alex başarısız. Ancak özellikle bu maç özelinde yönetimin de ciddi hatalarının olduğunu ve takımın motive olmasında bir katkısının olmadığını söyleyebiliriz. Bu konuyu da bir başka zaman derinlemesine değerlendiririz.

İşin özüne bakıldığında, Antalyaspor’un çok zor bir dönemden geçtiğini ve tribünlerin beklediği gibi sadece Alex de Souza ile yolların ayrılmasının bu konuda biz çözüm olmayacağını söyleyebilirim.