ÇOCUKLARDA DEPREM TRAVMASI

UNESCO (2016) verilerine göre, dünya çapında her dört çocuktan biri savaşlar ve afetlerden etkilenen bölgelerde yaşamaktadır. Bu bölgelerde yaşayan çocuklar, ölü bedenler veya vücut parçaları görerek, birçok insanın aynı anda öldürülmesine şahit olarak veya evlerin tahrip edildiğini ve yağmalandığını görerek travmatize olabilmektedirler.

***

Aynı şekilde doğal afete maruz kalmış çocuklar ve ergenler etrafta ölü bedenler görerek, afet sonrası yağmalamaya tanık olarak veya kendilerinin veya başkalarının yaralanmasıyla travmatize olabilmektedirler.

***

İstatistiksel olarak örnek vermek gerekirse, süregelen savaş şiddetinin içinde yaşayan 83 Filistinli çocukla çalışan Barron, Abdallah ve Smith (2013), bu çocuklardan yüzde 83’ünün yakın bombalamaya şahit olduğunu, yüzde 78.3’ünün ölü bir bedenle karşılaştığını, yüzde 77.1’inin aile üyelerinden birinin yaralandığını ve yüzde 74’ünün birinin öldürüldüğünü gördüğünü ortaya koymuştur.

***

Diğer taraftan, tsunamiye maruz kalmış 166 çocukla yapılan çalışmada çocukların yüzde 82’sinin tsunami anında orada bulunduğunu ve yaralandığını, yüzde 66.7’sinin yakından tanıdıkları birinin öldüğünü raporlamışlardır. Savaşlar ya da afetler nedeniyle yüksek seviyelerde travmaya maruz kalmış olan çocuk ve ergenlerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon, anksiyete ve hiperaktivite gibi zihinsel, davranışsal ve duygusal problemlerin arttığı görülmüştür (Dimitry, 2012).

***

Doğal afete maruz kalmış çocuklarla yapılmış çalışmalar, doğal afete maruz kalmanın da travma sonrası stres, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik semptomların yaşanma riskini artırdığını ortaya koymuştur (Liu ve ark., 2011). Savaş ve doğal afet sonrasında yapılmış çalışmalarda en çok incelenen ruhsal bozukluğun travma sonrası stres bozukluğu olduğu görülmektedir.

***

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), travmatik bir olayın neticesinde görülen, olay hakkındaki detayların sürekli hatırlanması, aşırı uyarılma, kaçınma ve duygusal hissizleşme ile karakterize bir ruhsal bozukluktur (American Psychiatric Association (APA), 2000). Filistin’deki süregelen savaşa maruz kalan çocuk ve ergenlerle yapılan bir çalışmada TSSB prevalansı yüzde 70.1 olarak kaydedilmiştir.

***

Macksoud ve Aber’in (2016) savaşa maruz kalmış 224 Lübnanlı çocukla yapılan araştırması daha çok sayıda travmaya maruz kalan çocukların, diğer çocuklara göre daha fazla TSSB semptomu gösterdiğini ortaya koymuştur. Katılımcıların doğal afete maruz kalmış kişiler olduğu araştırmalar da benzer sonuçlara ulaşmıştır.

***

Şili depremine maruz kalmış 119 ilkokul öğrencisiyle yapılmış çalışmaya göre, çocukların yüzde 55.56’sında DSM-IV kriterlerine göre TSSB bulgularına rastlanmış ve geri kalan pek çok çocuk da travma sonrası stres (TSS) belirtileri taşıdığı görülmüştür.

***

Buradan hareketle, savaş ve doğal afetlerden kaynaklı yaşanan travmaların sayısı ve tiplerinin TSSB seviyesi ile yakından ilişkili olduğu görülmektedir.