ÇIKARCILAR VE ‘ŞUURSUZLAR’
18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 106. yıldönümü ile ilgili yazımı (hem laf kalabalığı biraz hafiflesin, hem de bir hafta sonu yazısı olsun diye) 2 gün geç yazıyorum..
Biliyorsunuz, ÇANAKKALE ZAFERİ tarihten silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkansızlıklarına rağmen var oloşunu ortaya koyduğu özel bir gün..
Ama..
Günümüzde, bu ŞUUR ve özel gün maalesef siyasete ve ranta kurban ediliyor..
Bu nedenle..
“MİLLET OLMA ŞUURU” ile ilgili daha önce bir-iki kez yazdığım, ama hiç ders alınmayan önemli bir olayı bugün sizlere bir kez daha okutmak istiyorum..
***
Türkiye'ye Japonya'dan bir “eğitim heyeti” gelir ve yurdumuzun bazı bölgelerinde inceleme yapar, sonra Bakanlık’ta toplanırlar..
Heyetin hakkımızdaki tespiti ilginçtir..
“Sizin çocuklarınızda milli şuur yok” derler..
Ve şunu anlatırlar:
“Biz gençlerimize ilkokula başlamadan 'şok testler' uygularız..
Mesela uçak gibi hızlı giden trenlerimize bindirir, bir tur yaptırırız..
Çok katlı yollardan da geçen tren, onları şöyle bir sarsar..
Mini mini çocuklarımız teknolojinin bu baş döndürücü neticesini görerek bir şok olurlar..
Sonra Hiroşima'ya götürürüz..
Bölgeyi aynen koruyoruz..
Bombalanmış bu bölge hakkında bilgilendirir; değil hayvan, bitkinin bile yeşermediğini gösteririz..
Ve deriz ki;
'Eğer sizler çalışmaz, sizden öncekileri geçmezseniz, vatanınız işte böyle düşmanlar tarafından alınır, hiçbir canlı yaşayamayacak biçimde size bırakıp giderler..
Çalışırsanız, bindiğiniz hızlı trenleri bile geçecek yeni vasıtalar yaparsınız..
Gerisi sizin bileceğiniz iş..'
Çocuklarımız bununla ikinci bir şok daha yaşar..”
***
Bizimkiler şaşkınlık içinde, “peki, Türkiye için bir tespitiniz var mı” diye sorar..
Japonlar; “elbette var” der ve başlarlar anlatmaya:
“Bizimkinden çok daha önemli yerleriniz var..
Bir tanesi Çanakkale Savaşları'nın olduğu bölge..
Bu bölge gençlerinizin şok olması için yeter de artar bile..
BİR METRE KAREYE ALTI BİN MERMİNİN düştüğü savaşta, Türk'ler bir sürü yokluğa rağmen galip çıkıyor, olamayacağı olur hale getiriyor..
En son teknolojiye ve donanıma meydan okuyarak, İNANCIN GALİP GELDİĞİNİN ispatını yapıyorlar..
Üstelik karşılarında tek bir düşman değil, müttefik güçler; sizin tabirinizle yetmiş iki millet var iken..”
***
Anlatacak, ama özellikle ANLAYACAK çok şey var bu savaşta..
Oradan geçen varsa, tepelere kazınmış yazıyı bilir:
“Dur yolcu, bilmeden basıp geçtiğin bu toprak, bir devrin battığı yerdir..”
Başka Türkiye yok, biraz ŞUURLU olun artık..
……………………….
GONG
“Fezlekenin önünde HUKUK, arkasında ADALET vardır..
Bu sizlere yetmiyorsa..
Önünde MİLLET, arkasında DEVLET olduğunu mutlaka göreceksiniz..”
/Devlet Bahçeli
………………………
METREKAREYE 50 ÖLÜ
Çanakkale’ye bir da başka açıdan bakalım isterseniz..
Evet.. METREKAREYE 6.000 MERMİ düşmüş..
6.000 mermi..
Bileniniz var mıydı?
Burada küçük bir not vereyim..
O savaşta, 300 metrekarelik bir tepe için 2 gece savaşıldı..
Orada da METREKAREYE 50 ÖLÜ düşüyordu..
Cerrahpaşa'dan gelen 130 son sınıf öğrencisi gönüllünün hepsi o tepede şehit oldu..
Tıbbiye o sene mezun veremedi..
***
“Küreselleşen bir dünya” safsatalarıyla yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımıza..
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birinin heyeti tarafından verilen “MİLLİ ŞUUR”la ilgili eğitim dersinden, bizim heyet bir şey anladı mı acaba?
Biz hala ABD ile AB'nin Bizans oyunları ve muhalefetin ÇİRKEF siyasi çekişmeleriyle oyalandığımıza göre..
MİLLİ ŞUUR ve VATAN, bunların umurunda bile değil..
***
“Metrekareye düşen 6 bin mermiye rağmen” var edilen bu ülke..
“Metrekareye 6 bin kişi düşen çıkarcı ve sahtekarlar”la..
Varlığını ne kadar sürdürebilir dersiniz?
………………………
TRAFİK
Emniyet kemeri deyip geçme, ölümünü kendi elinle seçme..