ÇİFTÇİLERDEN ‘MISIR’ MESAİSİ
Kuraklığın vurduğu Kars’ta çiftçiler, hayvan yemi olarak kullanmak için ektikleri mısır sılajlarını hasat etmeye başladı.
Kuraklığın vurduğu Kars’ta çiftçiler, hayvan yemi olarak kullanmak için ektikleri mısır sılajlarını hasat etmeye başladı.
Cumhuriyet köyü arazisinde ekimi yapılan mısır sılajları traktör marifetiyle hasadı yapılarak, sılaj haline getiriliyor. Mısır sılajları daha sonra traktör römorklarına doldurularak taşınıyor.
Mısır sılajı tarlarında en büyük sıkıntılarının sulama olduğuna dikkat çeken çiftçiler Devlet Su İşleri 24. Bölge Müdürlüğü’ne ait sulama kanallarının kapaklarının yapılarak kanallara su verilmesini istediler.
Mısır sılajı memleketimizde 2’inci ürün olarak ekiliyor. 2’inci ürün derken Mayıs 15’te ekiliyor. Eylül 15’te hasadı yapıyoruz diyen çiftçilerden Erkan Samar, “Bizim burada kırağı erken düştüğünden 15’inden sonra bazen burada geceleri soğuk oluyor. Kırağı düşüyor, kırağı düştüğü zaman mısırımız kuruyor, kuramasın diye biran evvel hasat ediyoruz. Iğdır ve Akyaka bölgesinde dönüme 8 -10 tona kadar mısır veriyor. Ama bizim bölgemizde 5,6 ton arası değişiyor” dedi.
“DSİ SULAMA KANALLARINI AKTİF HALE GETİRMELİ”
En büyük sorunlarının su olduğuna dikkat çeken Erkan Samar, “Su sorunu var. Kendi motorlarımızla suluyoruz. Malum mazot pahalı, işçilik pahalı, bu sene de kuraklık oldu. geçen yıl 20 dönüm ekmiştim. Bu yıl hayvanı azalttığım için kendime göre ektim 5 ton, ama gelecek yıla hedefim 100 dönüm mısır ekmek. Su kanalımız tam aktif değil. Cumhuriyet köyünün diğer tarafında, Gelirli köyüne sınır olan tarlarda DSİ’nin kanalı gidiyor. Malum DSİ yıllarca atıl durumda idi o kanal, beton atmadılar. Ayrıca kanalımızın kapaklarını DSİ’nin kendisi geldi kapattı. Şimdi o kapılar takılırsa kanalı onarsa vatandaşlarımızın bir yarısı da diğer bölgeye ekecek. Bu tarlalar zaten hisseli tapular, burada mısır yetişiyor diye 50 liraya kiraya verdiği tarlayı, sen mısır ekiyorsun diyerek dönümüne 200 lira istiyor. Orada vatandaşların kendisine ait tarlası var. DSİ’nin kanalı aktif bir şekilde olsa vatandaş eker, hayvancılık yapar. Ülkeye de katkıda bulunmuş olur” diye konuştu.
Kars’ta bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle ot ve tahıldan beklenen verimi alamayan çiftçiler, alternatif olarak mısır sılajına yöneldi. Kenttin bir çok bölgesinde çiftçiler kuraklığın vurduğu tarlalara yemlik mısır silajı ekti. Ekilen mısır sılajları bölge bölge hasat ediliyor. Çiftçiler mısır sılajlarını kışın hayvan yemi olarak kullanacak.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz