CHP'NİN VİSKİCİ TEYZE SKANDALI

 Efendim geçen hafta CHP’liler kürsüye bir teyzemizi çıkardı. Teyzemiz emekli olduğunu, açlık sefalet içerisinde yaşadığını, pazar artıklarından topladığı yiyeceklerle tenceresini kaynatabildiğini, doğal gazı yakamadığı için kışı battaniyenin altında geçirdiğini, hatta gözleri dolarak sesi titreyerek “Torunuma süt alamıyorum” dedi.

Dedi demesine de, gerçeklerin er ya da geç de olsa ortaya çıkacağını başta teyzemiz olmak üzere CHP’li yöneticiler göz ardı etmişler. Meğerse teyzemiz açlık sefalet içerisinde yaşamıyormuş. Aç olmadığı gibi sosyal medya hesaplarında viski ve rakı sofralarında çekilmiş fotoğraflar paylaşmış.

Bunun üzerine bir tekel bayine girdim ve bir litre viskinin fiyatını sordum. Markasına göre değişmekle birlikte bir litre viskinin fiyatının ortalama üç yüz ile dört yüz Türk lirası arasında değiştiğini öğrendim. Oysaki bir litre süt beş Türk Lirası civarında…

Yani bir litre viski parası ile yetmiş- seksen litre süt alınabiliyor. Bir çocuğun günde iki bardak süt içtiğini düşünürsek haftada iki litre süt eder.  Teyzemiz bir litre viskiye vereceği para ile torununun sekiz- dokuz aylık süt ihtiyacını karşılamış olur.

Hadi diyelim ki torunu sütü çok seviyor ve fazla içiyor. Yine de bir litre viski altı aylık süt parası eder.     CHP kurguladığı bu senaryo ile yine duvara tosladı… Zaten CHP hangi eylemi ve söylemi ile duvara toslamıyor ki…

Başta CHP lideri Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’lilerin yalanlarını, saçma sapan beyanlarını, kurgularını, konu alan bir kitap bile yazmayı düşünmeye başladım artık. Kılıçdaroğlu’nun son birkaç günde yaptığı saçma sapan yorumlara iki örnek vereyim:

Cumhurbaşkanımızın Karadeniz’de bulduğumuz doğal gazın müjdesini verdiğinde bu müjdeyi tiye alan CHP kardeşlerimizin lideri Kemal abimiz, katıldığı bir TV programında Doğu Akdeniz’deki doğalgazı Türkiye’ye getireceğim dedi. İyi de Kemal abi; Biz henüz Akdeniz de kayda değer bir doğalgaz bulamadık ki! (Evet Akdeniz’de doğalgaz olduğunu düşünüyor ve bulmaya çalışıyoruz. Ama henüz bulmadık)

Ama buna da şükür! Daha bir yıl kadar önce Akdeniz’de doğalgaz aradığımızı bilmeyen Kılıçdaroğlu, en azından şimdi orada doğalgaz aradığımızı öğrenmiş. ( Bir yıl kadar önce ‘’Avrupa, Amerika Doğu Akdeniz’de doğalgaz arıyor biz niye Doğu Akdeniz’de yokuz?’’ demişti)

Diğer örnek ise; Kılıçdaroğlu eğer iktidara gelirse muhtarlara özel kalem müdürü atayarak işsizliği önleyecekmiş. İşsizliği önlediği gibi muhtarlar izinli, raporlu olduğu günlerde muhtarlık kapısına kilit vurulmayacak, özel kalem müdürleri sayesinde vatandaşlarımız muhtarlık hizmetini almaya devam edecekmiş.

Arkadaşlar düşünün! İktidar olacağını iddia eden Kılıçdaroğlu muhtarların azaları olduğunu bilmiyor. Muhtarların izin ve rapor durumunda yerine azalardan birisinin baktığını, muhtarlık kapısına kilit vurulmadığını bilmiyor!