CHP’NİN GÖLGE KABİNESİ Mİ VAR?

Türkiye’de 1980 öncesi çok konuşulan ve sık sık siyasilerin dillendirdiği bir terimde bu GÖLGE KABİNE. 1980 sonrası epeyce konuşulmadı. Sonra bir ara tekrar geri döndü. Aslında ‘Gölge Hükümet veya Gölge Kabine’ literatürü, İngiliz Westminster yönetim sisteminde ana muhalefet partisi tarafından kullanılan siyasi bir argüman.

Görevleri ise, mevcut hükümetin yürütme ile ilgili uygulamalarına yönelik eleştiri ve bunlara alternatif politika önerileri üretmektir.  Yani, ‘yanlış’ları ortaya çıkarır ve alternatif politikalar önerir. Amaç icraat makamı bakanlığı gölgesi gibi izlemek ve bu bakanlık üzerinde denetleme kurmaktır.

Tespitlerini soru önergeleri, rapor, meclis konuşmaları ve basın toplantıları yoluyla kamuoyuyla paylaşır ama bizde bu farklı işliyor bu İngiliz sistemi. Bırakın öneri sunmayı işleri güçleri kavga çıkarabilmek için çalışma yürütmek.

Şimdi son günlerde bu gölge kabine veya hükümet için çok konuşulmasa da farklı bir yöntemle tekrar Türk siyasi hayatına sokulmaya çalışılıyor. Bunu da ana muhalefet partisi CHP yapıyor. TBMM’de mi? Hayır. CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi aracılığı ile. ‘Büyükşehir Belediye Başkanları Buluşması’ adı altında.

Neredeyse her aya CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi’nin başkanları bir araya gelerek bu gölge kabine görevini yerine getiriyor! Neler yapıyor, neler konuşuyorlar? Kimi zaman hükümetin icraatlarını eleştiriyorlar, kimi zamanda devleti hiçe sayıp kendilerini bakanlık yerine koyup projeler üretiyorlar. Yani devlet içinde devlet gibi çalışıyorlar.

Halka hizmeti bir kenara bırakıp havanda su dövüyorlar. Sadece başkanlar mı? Yok. Onların belediyelerdeki birimlerinin müdürleri veya daire başkanları da aynı yöntemi izliyor. Tıpkı CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Tarım ve Kırsal Hizmetler Daire Başkanlarının buluştuğu 5’inci Tarım Çalıştayı’nın Antalya’da yapılması gibi.

Yahu, siz önce şu Türkiye’nin en pahalı suyunu ucuzlatmanın çaresi için bir toplanın. Hatta kangren olmuş trafiğin çözümü için proje üretin. Madem bir araya geldiniz bunu yapın.

Yoksa sizin GÖLGE KABİNENİZ gölgede kalacak.

CHP’NİN İLK ADAY ADAYI

Türkiye’de Genel Seçim 2023 yılında yapılacak. Tarihi tam net olmamakla birlikte bu böyle. Hal böyle olunca seçim atmosferi de ısınmaya başladı. Yavaş yavaş hareketlenme var. Özellikle milletvekili olmak isteyenler mevcut görevlerinden bir bir istifa etmeye, nabız yoklamaya başladılar bile. Bürokratlar arasında istifalar ise önümüzdeki gülerde başlayacak.

Ancak bu konumda olmayıp aday adayı olmak, hatta erken yol kat edip adaylığını garanti altına almak isteyenlerde sahneye çıkmaya başladı. Bu konuda ilk aday adayı CHP’den çıktı.

CHP’nin eski Antalya İl Başkanı Ahmet Kumbul, geçen hafta bu konu için Ankara’da Genel Merkezi’n kapısını çaldı. Kumbul, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Ahmet Kumbul bu görüşmesini sosyal medya hesabından, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, kentimiz ve ülkemizi değerlendirdik…..” cümleleri ile paylaştı.

Kumbul bu görüşme ile kalmadı. Özellikle Konyaaltı’nda partisinin düzenlediği gençlik buluşmasına katılarak niyetini iyiden iyiyi belli etti. CHP İl Başkanlığı’nı kaybeden Kumbul bakalım bu kez milletvekilliği adaylığı listesine girebilecek mi? Tabi, CHP içindeki siyaset baronları izin verirse!

ESERLER YERİNDE GÜZELDİR!

Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV), kentin tarihi ve kültürel mirasıyla ön planda olması amacıyla 'Eserler ait olduğu yerde güzeldir' projesi başlatmıştı. Özellikle çalınan eserleri geri getirme adına. Bu konuda ben hep ATAV’ın projesine ve kampanyasına destek oldum, olmaya da devam edeceğim. Çünkü, tarihi eserler yerinde güzel duruyor. Yerinden oynatıldı mı özelliği kaçıyor.

Bir süre önce Elmalı’daki tarihi Tahıl Ambarı’ndan biri yerinden kaldırılarak ‘Kırkambar Projesi’nin tanıtımı kapsamında Karaalioğlu Parkı’na getirilip sergilenmeye başlanmıştı. Ben de bu konuyu eleştirmiş, tarihi eser niteliğindeki ahşap ambarların yerinden oynatılmasına karşı çıkmıştım. Türkiye ve AB arasında Koruma ve Diyalog-II Hibe Programı kapsamında desteklenen bu çalışmaya.

Konuyla ilgili Antalya Kültürel Miras Derneği (ANKA) Başkanı, KIRKAMBAR Projesi Koordinatörü Dr. Selda Baybo ve Proje İletişim Danışmanı Seher Özen Karadeniz ziyaretime geldi. Teke Yaylası, Elmalı’da Geleneksel Tahıl Ambarları ve Arı Serenleri Belgelenmesi, Sayısallaştırılması ve Üanıtımı Projesi hakkında bilgiler verdi Dr. Baybo.

Dr. Baybo, hassasiyetime teşekkür edip, “Yerinden kaldırıp kaldırmamakta taşıyıp taşımamakta tereddüt ettik. Araştırmalarımızda böyle bir bulgu bulamayınca taşıdık” dedi. Anladım ki bu ahşam ambarlar sökülüp takılabilen mobil bir tarihi eser. Zaten 2 aylığına Karaailoğlu Parkı’na getirilmiş ve sergi bittikten sonra Elmalı Müzesi’ne götürülecekmiş.

Ancak benim dikkatimi çeken Baybo’nun anlattığına göre bölgede 1658 ahşap tahıl ambarının olması. Bunun için Kırkambar Dijital Haritası oluşturulmuş. Bir de 79 Arı Sereni tespit edilmiş. Üzülerek söyleyelim ki bunların sadece 16’sı sağlam kalabilmiş. Hem tahıl ambarları hem de arı serenleri ya yakılıyor muş ya da satılıyormuş!

Bir dokunup bir ah işitmek bu olsa gerek. Bir ambardan bahsederken ambarlarla ilgili gerçek bilgiye ulaşınca vahim durumu öğrendik. Umarım bu proje tarihimizi korumaya yeter.

Ne diyeyim başka.