CHP ‘KAZI KAZAN’ PARTİSİNE DÖNDÜ

CHP’li dostlarım bana “Bizden başka parti yokmuş gibi evirip çevirip yazıyorsun” diye sitem ediyor. Hiç de öyle olmadığına dünkü ‘KÖRÜ KÖRÜNE SİYASET’ başlıklı yazım kanıtımdır.

Şu da bir gerçek ki, CHP cenahındaki mevcut başkanlar, aday adayları ve adı konmuş tek aday bol bol malzeme verince elim rahatlıyor yani konu bulmakta zorluk çekmiyorum sayelerinde.

Bugün de öyle oldu. Öncelikle hafta sonunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Manavgat Belediye Başkanı olan Şükrü Sözen ve partisi hakkında yaptığı bir iki cümle açıklamaya değinmek istiyorum.

Herkesin malumu Şükrü Efendi iyi bir senaryo yazarı, iyi bir oyuncu ki kendisi de bunu 23 Ekim’den beri ortaya koydu. Önce NAKAVT OLMUŞ BOKSÖR gibi bir anda 14 gün ortadan kayboldu.

İstemeden senaryoya eklenen bu durum sonra lehe çevrilip sahneye konuldu. Sonra ağlak ağlak veda toplantısına imza atıldı; izin ve helallik istendi. Bense önceden bunun haberini veren isimlerden birisi olmuştum.


“Geliyor gelmekte olan” nakaratı gibi senaryo gereği kendisine -Hac’dan dönen birini ziyaret ettirircesine- önce evinin önünde partili gençlere, sonra da belediyede muhtarlara ve personele “Gitme kal” şarkısını söylettirdi.

Oysaki ‘3 DÖNEM KURALI’na takılma korkusu yaşayan Bay Sözen, AİLESİNİN İSTEĞİ doğrultusunda aday olmayacağını açıklasa da yazılan senaryoyu harfiyen oynadı.

Bunlar yaşanırken, acı veda ile bitecek filmin sonu CHP Genel Merkezi’nin Manavgat’taki toplantısıyla mutlu sona erdi. Engelli gençleri sahaya süren ve mağduru oynayan Şükrü Efendi sonunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i de bu tiyatroya AS oyuncu olarak ekledi!

Özgür Özel’de bulunmaz Hint kumaşı misali ekibine Şükrü Sözen’i ziyaret ettirdi. Tabiri yerinde ise Sözen’in makamını İKNA ODASINA çevirtti. Israrlara dayanamayan Sözen de  “EVET” dedi. Ama işin kötü yanı, Atatürk’ün kurduğu koskoca CHP’nin Genel Başkanı Özel ve ekibinin, “Manavgat'a aday olmazsan, olmaz. Büyükşehir'i sen olmazsan kaybederiz” söylemleri oldu.


Vah ki ne vah! Eğer Şükrü Efendisiz CHP Antalya’da büyükşehir seçimini kazanamayacaksa bari buraya aday yapsaydınız veya anahtarı Şükrü Efendiye teslim etseydiniz (!)

Yahu, böyle bir ifade başta büyükşehire aday gösterilecek isime hakaret olur. Böyle bir korkuyla seçime gitmek, olası kötü bir sonucu kabullenmek anlamına gelir ve fatura döner dolaşır Bay Sözen’e ve Bay Özel’e kesilir.

Siz her şeyden önce Bay Sözen’e “Sen 14 gün niye ortadan kayboldun ve Cumhuriyetin 100’üncü Yılı kutlamalarına niye katılmadın?” sorusunu yöneltip, cevabını alıp, hesap sorsaydınız...

Yani anlaşılacağı üzere biri senaryoyu yazdı, önce kendi oynadı, sonra Manavgatlıları alet edip, CHP Genel Başkanı’nı da konuk AS SANATÇI olarak oyuna ekledi.

Buraya kadar CHP’nin bir isim üzerinde ne hallere düştüğünü ortaya koymaya çalıştım. Asıl mesele ise Antalya merkezde aday adayı isimleri üzerinde yaşanan gelişmeler...

Bizim bir BÜFECİLER KRALI olan aileden CHP’li KURNAZ mı KURNAZ aday adayımız var. Bir dönem CHP Kepez İlçe Başkanlığı yapan Önder Kurnaz, kendine bir türlü aday olacak ilçe bulamamış.

KURNAZLIĞI ile Ankara’daki kuşlara bile konu olan Önder Kurnaz’ın tüm niyeti Kepez’e aday olmaktı. Kendisi de yola buradan çıktı. Fakat sonra ne değişti ise kendisine önce Konyaaltı sonra da Muratpaşa adaylığı teklif edilmiş.

BÜFEDE oynanan KAZI KAZAN gibi mübarek. Kazıdıkça bir ilçe çıkıyor bahtına. İkramiye büyük, “Onu mu seçsem bunu mu seçsem” diye düşünüyormuş. Bakalım kazı kazanın talih kuşu hangi ilçeye konacak bekleyip göreceğiz.


CHP’deki ilginç bir gelişme de Serik’te yaşanıyor. 6 aday adayı var burada. Sözde kendi aralarında 'Gebiz Anlaşması' adını verdikleri ortak kararla ön seçimde istediklerini genel merkeze bildirmişler.

Bunlar da KAZI KAZAN sistemine karşı olanlar. Manavgat'ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e bu taleplerini iletmişler. Tabi bu seçimde “Ön seçim yetişmez” diyen Özel bu talebe nasıl bir cevap verecek merakla bekliyorum.


İnanın Muratpaşa, Konyaaltı ve Kepez’de öyle bir aday adayı patlaması var ki CHP’de sormayın gitsin. “Hepsi mi başkanlık istiyor bunların?” sorusuna cevabım ise “Hayır” olur. Birçoğu sadece MECLİS ÜYELİĞİNİ garantiye almak istiyor.

Yoksa KAZI KAZAN misali, kazıdıkça kağıdı yeni bir aday adayı profili ortaya çıkıyor.