ÇEVRECİ ÇİFT MEZARI BAŞINDA ANILDI
Antalya'nın Finike ilçesinde mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan ve 9 Mayıs 2017 tarihinde yaşadıkları dağ evinde öldürülen Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çifti, cinayetin 5’inci yıl dönümünde Antalya'daki mezarları başında ailesi ve dostları tarafından anıldı.
Finike'de binlerce sedir ve kızılçam ağacının yanı sıra yabani hayvanların yaşam alanı da olan bölgede mermer ve taş ocaklarına karşı mücadele veren Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, 9 Mayıs 2017'de Kızılcık Yaylası'ndaki dağ evlerinde silahlı saldırıda öldürüldü. Çiftin katil zanlısı Ali Yamuç ve eşi Fatma Yamuç mahkemece tutuklandı. Ali Yamuç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan 'Çirkin' lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL'sini ödediğini söyledi. Güvenlik gerekçesiyle Elmalı'dan Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Ali Yamuç'un, 20 Eylül 2017'de intihar ettiği açıklandı. Ali Yamuç'un şüpheli görülen intiharı sonrası Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava sürecinde eşi Fatma Yamuç, 2018 yılında serbest bırakıldı. Çiftin 3 kızından Emine Büyüknohutçu, cinayetin ardında azmettirici olduğuna dair Finike Cumhuriyet Başsavcılığı'na azmettiriciler yönünden soruşturmanın derinleştirilmesi için başvurdu. Savcılık ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılığın kararına Büyüknohutçu ailesi, Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren mahkeme savcılık kararını onadı ve itirazı reddetti.
Cinayetin 5’inci yıl dönümünde Büyüknohutçu Dostları Grubu, çiftin Andızlı Mezarlığı'ndaki mezarlarını ziyaret etti. Katılımcılar, çiftin mezarı başında bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
‘ANAYASA MAHKEMESİ’NE TAŞIMAYA HAZIRLANIYORUZ’
Büyüknohutçu Dostları Grubu adına konuşan Erol Malçok, olayın organize bir cinayet olduğunu, 5 yıl geçmesine rağmen azmettiricilerin yargılanmadığını belirtti. Malçok, dosyanın tamamen kapatıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Şurası bizce çok açıktır ki; Büyüknohutçu davasının üstü örtülmek istenmektedir. Baştan beri gizli bir el delilleri karartmaya çalışmıştır. Şimdi aile, adil yargılanma hakkı ihlal edildiğinden davayı Anayasa Mahkemesi'ne taşımaya hazırlanıyor. Bizler Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu'nun dostları olarak bu davanın peşini bırakmayacağız. Davada en küçük sır perdesinin dahi ortadan kaldırılıp gerçeklerin açığa çıkması için elimizden ne geliyorsa yapacağız."
'BU KADAR TESADÜF YAN YANA GELEMEZ'
Ailenin avukatı Tuncay Koç ise bu mücadelede Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu'nun kendi topraklarını, sedir ağaçlarını savunduklarını belirterek, yaşam savunuculuğu yaparken canlarını verdiklerini söyledi. Dava sürecini anlatan Koç, “Mahkemenin azmettiriciler hakkındaki suç duyurusuna rağmen Finike savcılığı hiçbir araştırma yapmadı, itirazımızı Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi okumadı. Okumadığını şuradan anlıyoruz, azmettiriciler hakkında verdiği kararda tek bir cümle dahi geçmiyordu. Üç celsede Elmalı'daki dosyayı kapattılar. Ali Ulvi-Aysin katledildiğinde bütün çevrecilerin aklında, 'Acaba mermer ocakları mı yaptı, yoksa başka bir şey mi vardı' diye bir ihtiyat vardı. Doğrudan kimse mermer ocaklarını hedef göstermedi ama en büyük şüphelisiydiler. Davanın seyir aşamasında gördük ki, bu kadar tesadüf yan yana gelemez, bunun arkasında başka odaklar var. Adalet sağlanana kadar her türlü mücadelemiz devam edecek" diye konuştu.
90 YAŞINDA ADALETİ BEKLİYOR
Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun ablası Şerife Büyüknohutçu ise anma törenindeki yoğun katılıma teşekkür ederek, “Gördüm ki Ali'nin mücadelesi bitmemiş, evde 90 yaşında annem var adaleti bekleyen. Hak, hukuk adalet, sevgi, eşitlik diyen Ali Ulvi ve Aysin'in annesi 90 yaşında, ölümü reddediyor. 'Adalet yerini bulmadan ölmeyeceğim' diyor. Lütfen adalet yerini bulsun. Ölüme sebebiyet veren ve bunu hak olarak gören insanlar, tetiği çekenler, yardım yataklık yapanlar yargılansın demiyorum, yargılanacak" dedi.
DHA