ÇEVRE BASKISINA RAĞMEN OTİZMLİ YİĞİT'TEN VAZGEÇMEDİLER
Antalya’da yaşayan Hatice (56) ve Yusuf Tekeli (62) çifti, çocukları olmadığı için 3 aylıkken evlat edindikleri Yiğit'in (19), 2,5 yaşındayken otizmli olduğunu öğrendi. Yiğit'ten çevre baskılarına rağmen vazgeçmeyen çift, lise son sınıf öğrencisi çocuklarının başarılarıyla mutlu oluyor.
Ankara'da 35 yıl önce evlenme kararı alan Hatice ve Yusuf Tekeli çifti, bir süre sonra çocukları olmayınca doktora giderek tedaviye başladı. Tüm tedavilerin sonuçsuz kalmasıyla çift evlat edinmeye karar verdi. Polis memuru olan Yusuf Tekeli'nin tayini Isparta'ya çıkınca buradaki kuruma evlat edinmek için başvuruda bulundu. 2003 yılında gelen telefonla kendilerini kurumda bulan Tekeli çifti, 3 aylık Yiğit ile ilk defa karşılaştı. Yanlarında Yiğit'e giydirecekleri kıyafetleri de götüren çift büyük mutluluk yaşadı. 1 yıl boyunca kurumun gözetiminde Yiğit'e anne, babalık yapan Tekeli çifti, 2004 yılında mahkeme kararıyla Yiğit'i nüfuslarına geçirdi.
EPİLEPSİ VE OTİZM TEŞHİSİ KONULDU
Normal bir çocukluk geçiren Yiğit 2,5 yaşına geldiğinde, hareketlerinde birtakım değişiklikler başladı. Konuşmasında ve hareketlerindeki değişikliklerden şüphelenen çift, çocuklarını doktora götürdü. Yapılan tetkikler sonunda Yiğit'e epilepsi ve yüzde 40 otizm teşhisi konuldu. Haberi duyan Hatice Tekeli gözyaşına boğulurken, büyük şok yaşayan çift ilk etapta ne yapacaklarını bilemedi.
OLUMSUZ YORUMLARLA KARŞILAŞTILAR
Sonrasında özel eğitime ve tedavilere başlayan Tekeli ailesi bir süre sonra ise çevredekilerin olumsuz yorumlarıyla karşılaşmaya başladı. Çevredekilerin ve ailelerinin Yiğit'i geri vermeleri konusundaki önerilerini reddeden çift, zor günler yaşamaya başladı. Tüm olumsuzluklara rağmen çocuklarıyla mutlu bir hayat süren aile, Yiğit'in okul ve ev hayatında daha sosyal olması için ellerinden geleni yapıyor.
YILIN ANNESİ ÖDÜLÜ
Antalya'da Düden Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik ve Elektronik Teknolojisi Alanı 12'nci sınıfta okuyan Yiğit, her gün yaşadıklarını günlüğüne yazıyor. Evde ise derslerinden arta kalan zamanlarda yemek, temizlik ve ütü yapıyor. Bu sene mezun olacak olan Yiğit, bölümüyle ilgili üniversite okumak istiyor. Yiğit'in her anında yanında olan ailesi ise hikayelerini duyanlar tarafından tebrik ediliyor. Akdeniz Otizm ve Spor Kulübü, geçen Anneler Günü'nde Hatice Tekeli'ye 'Yılın Annesi Ödülü'nü verdi.
'YİĞİT'İ İLK KEZ YURTTA GÖRDÜK'
Uzun süre tedavi gördüklerini ancak çocuk sahibi olamadıklarını söyleyen Yusuf Tekeli, “Evlat edinmek için eşimle karar verdik ve müracaatta bulunduk. Sonra bizi arayıp 'sıranız geldi' dediler. Eşim İzmir'de tedavi görüyordu, o nedenle gidemedik. Daha sonra tekrar arayıp çağırdılar. Kuruma gittik ve Yiğit'i 3 aylıkken ilk olarak orada gördük. Gerekli şartlar ve kontroller sağlanınca 1 yıl sonunda mahkeme kararıyla Yiğit resmi olarak evladımız oldu" dedi.
'HEMEN ÖZEL EĞİTİME BAŞLADIK'
Yiğit'in normal bir çocukluk geçirdiğini anlatan baba Tekeli, “Normal gelişimi devam ederken 2,5 yaşından sonra bazı anormallikler başladı. Konuşmasında, yürümesinde değişiklikler oldu. Hacettepe Üniversitesi'ne götürdük. Orada ilk yapılan tetkikler sonunda epilepsi ve otizm teşhisi konuldu. Hemen özel eğitime ve tedavi sürecine başladık. Sonraki kontrollerde çocuğumuzun özel eğitime devam etmesi gerektiği söylendi" diye konuştu.
'TÜM MAL VARLIĞIMIZ BAĞIŞLAYIP BİR KURUMA YERLEŞMESİNİ İSTİYORUZ'
En büyük endişelerinin kendileri öldükten sonra Yiğit'in kimsesinin olmaması olduğunu söyleyen Tekeli, “Bir bizim değil bu gibi çocukların genelde sorunu aileler tarafından dışlanması, kabul görmemesi. 'Bizden sonra ne olacak' diye endişemiz var. Eşimle karar aldık. Avukatımıza vekalet verip biz öldükten sonra tüm mal varlığımızı bağışlayarak iyi bir kuruma yerleştirilmesini istiyoruz. Biz sağlıklıyken sahip çıkılmayan çocuğumuza, biz yokken sahip çıkılmayacağını biliyoruz. Tüm üzüntümüz bu" dedi.
'ÇOK ZOR BİR KARARDI'
Yiğit'i ilk kucağına aldığında çok duygusal anlar yaşadığını söyleyen Hatice Tekeli, “Daha gitmeden kıyafetlerini almıştım. Orada hemen kıyafetlerini değiştirdim. Çok zor bir karardı. Evladımız olmadığı için bu kararı aldık ama iyi ki de almışım. İyi ki Yiğit evladımız olmuş. Onu çok seviyorum. Yiğit 2,5 yaşına kadar 'anne, baba' diyordu. Rahatsızlığım sebebiyle bir süre hastanede yattım. Bu süreçte bir anda gerilemeye başladı. İlk otizm teşhisi konulduğunda bunu gözyaşları içerisinde dinledim. O kadar çok ağlıyordum ki beni durduramadılar" dedi.
'ÖTELENDİK, DIŞLANDIK, İSTENİLMEDİK, SEVİLMEDİK'
Yiğit'in çok iyi bir çocuk olduğunu anlatan anne Tekeli, “Ötelendik, dışlandık, istenilmedik, sevilmedik, kapımızı kimse çalmamaya başladı. Parka gidiyoruz orada istemiyorlar, bizi görünce oradan gidiyorlar. Yiğit çok hoş bir çocuk. Onunla çok mutluyum gerçekten. Sıkıntılı evreler yaşadım ama o evreleri birlikte atlattık. Benim oğlum çok zeki. Oğlumun iyi bir noktaya gelmesini, elinden ne geliyorsa yapmasını istiyorum" diye konuştu.
'EN ÇOK KIZARTMA YAPMAYI SEVİYORUM'
Anne ve babasıyla birçok aktivite yaptıklarını söyleyen Yiğit Tekeli ise “Anne ve babamla evde kitap okuyoruz, temizlik yapıyoruz, arabamızı yıkıyoruz. Yemek yapıyorum, çok hoşuma gidiyor. En çok kızartma yapmayı seviyorum. Okula gidiyorum elektrik ve elektronik seçmek istiyorum" dedi.
DHA