CEVİZLİ HALKINI KİM EKMEKSİZ BIRAKTI?
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sürekli kullandığı bir söz var, “Keser döner sap döner gün gelir hesap döner” diye. İşte bu gün o günlerden biri.
Yıllardır Akseki’nin Cevizli Mahallesi’ne hizmet eden Cevizli Ekmek Fırını’nın ruhsatı, işletme sahibi tarafından komple CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmişti.
Buraya kadar işlem gayet normal. Ancak anormallik bundan sonra başladı. Büyükşehir, anlaşılmaz bir tutum ve kararla fırının kapısına kilit vurdu. Sanki orada yaşayanlar ekmek yemiyormuşçasına!
Cevizli’de o kapatılan ekmek fırının dışında başka bir fırın yok. Yıllardır yöre halkı ekmeğini o fırından alıyorken şimdi sağdan soldan gelecek ekmeğe muhtaç ediliyor.
Efendim, ruhsatı CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nde olan fırın, Akseki Belediyesi tarafından geri hizmete açılmak isteniyor. Ancak, mülkiyet Büyükşehir Belediyesi’nde arsa olarak göründüğü için açılamıyor.
Yani bürokrasi hazretleri yine burada devrede. Sözüm ona HALKÇI belediyecilik yapıyor Böcek ve ekibi! Gel gelelim Akseki Belediyesi’nin teklifine hala cevap yok. Sanki, “Cevizliiler taş yesin” dercesine!
Öyle de olacaktı! Çünkü yoğun kar yağışı nedeniyle koskoca mahalleye yani Cevizli’ye bir tek Allah’ın kulu ekmek getiremedi. Yollar kapalı, imkanlar elvermiyor.
Ama imdada AK Partili Akseki Belediye Başkanı İbrahim Özkan ve ekibi yetişti. Fırın kapatıldığı zaman, “Allah’ın izniyle Cevizli ve yörenin bu sıkıntısını Akseki Belediyesi olarak en kısa zaman da çözmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Gönlünüz rahat olsun” demişti.
Dediğini de yaptı. Ekipleri seferber ederek yolu kapalı olduğu için ekmek ulaştırılamayan Cevizli’ye kasa kasa ekmek gönderdi. Bir mahallenin şu karda kışta kıyamette aç kalmasının önüne geçti.
Peki buradan soruyorum şimdi o HALKÇI olmakla övünen zat-ı muhteremlere, “Yahu bu yaptığınızın adı nedir? Zulüm değil midir?” Ama size göre değil mi? Hem üretemiyorsunuz, hem de üretmeye çalışana engel oluyorsunuz. Sonra milleti aç bırakıyorsunuz.
Bu arada, ıvır zıvır işlerle uğrayan atanmış CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz nerelerde acaba? Bir mahalle halkı ekmeksiz bırakılıyor ama kendisi ortalarda yok. Yahu, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek senin partinden değil mi? İnsan çağırır veya yanına gider, “Siz ne yapıyorsunuz” diye sormaz mı?
Soramazsınız tabi. Adam sizi takmıyor ki. Gidiyor Ankaralarda genel başkanları dolaşıp gelecek seçimi garantiye almaya çalışıyor. Bir mahalle aç kalmış kimin umurunda!
İşte bu yaptıklarınız için “Keser döner sap döner gün gelir hesap döner.” Çünkü ne Antalyalı ne de Akseki Cevizlili seçmenler bu yaptıklarınızı unutmaz.
KÖTÜ GÜN DOSTU
Geçen hafta AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse hakkında, “Vitamin gibi dost” benzetmesi yapmıştım. Yanılmadığımı bir kez daha anladım. Geçen Pazar günü Antalya Stadı’nda Antalyaspor için önemli bir maç vardı Gaziantepspor ile. Galibiyet ilaç gibi gelecekti. Bunun için tribünlerin dolması için herkes elinden gelini yaptı.
Her zamanki gibi yine olmadı. Hava soğukluğunu bahane edenler yine maça değil AVM ve kafelere gitti. Hem de bu şehrin birçok yöneticisinin yaptığı gibi.
Daha bir hafta öncesi oynanan Fenerbahçe maçında protokol ve VİP tribününde oturulacak yer bulunamazken bu maçta gözlerimiz o atkılarla poz verip başarı dileyenleri aradı.
Yalnız bir iki kişi hariç. Birincisi Milletvekili Mustafa Köse. Her zaman olduğu gibi bu maçta da protokol tribünündeki yerini aldı. Kötü gün dostu ‘Vitamin gibi dost’ olduğunu gösterdi!
Bir diğer kişi ise Korkuteli’nin MHP’li Belediye Başkanı Ömer İşlek. O da buz gibi havada şehrinin takımını desteklemek için tribündeydi. Ya diğerleri? Onların nerede olduklarını siz biliyorsunuz!
Önemli olan iyi günde değil kötü günde dostluğu göstermektir. Yoksa geresi teferruattır.
HEYECANI BİLE YETTİ
Meteoroloji Bölge Müdürlüğü bir iki gün önce Antalya şehir merkezine KAR yağabileceği yolunda bir uyarıda bulundu. Bu sadece bir tahmindi tabiî ki. Yağar veya yağmaz Allah’ın işi.
Ancak çevremizde her yere muhteşem kar yağdı ama bir tek tanesi merkeze düşmedi. Oysaki hepimiz ne kadar sevinmiştik değil mi? Yıllar sonra sabah uyanınca beyaz örtüyle karşılaşmayı.
Ama olmadı. Hevesimiz kursağımızda, havanın soğukluğu da bağrımızda kaldı. Ama bir günlük heyecanı bile hepimize yetti. Bizde 1993’teki o nostaljik fotoğrafa bakarak hevesimizi giderdik.
Ne diyelim. Allah’ın işi. Bugün de kar yağar mı yağar. Meteorolojinin yaptığı sadece tahmin. O da belki başka bir kış günü tutar.