CEVİZ DALINDA 20 TEZGAHTA 30-50 LİRA
Kırşehir'in Kaman ilçesinde ceviz hasadı başladı. Dalında 20 lira olan yaş cevizin kilosu tezgahlarda ise 30 - 50 liradan alıcısını bekliyor.
Kırşehir'in Kaman ilçesinde ceviz hasadı başladı. Dalında 20 lira olan yaş cevizin kilosu tezgahlarda ise 30 - 50 liradan alıcısını bekliyor.
İnce kabuğu ve lezzetiyle ünlü Kaman cevizi, yöresel çeşitleriyle de hasadını sürdürüyor. Kırşehir'in Kaman ilçesinde ceviz, çeşitleriyle birlikte alıcısına sunuluyor.
Türkiye'nin önemli ceviz üretim merkezlerinden Kırşehir, yerli çeşitlerde verimli ve bereketli hasat dönemi geçiriyor. Dalında 20 lira olan cevizin tezgaha yansımasını değerlendiren satıcı Adem Elvan, üreticiden kaç liraya ceviz alırlarsa 5 liralık kar payı ile satışa sunduklarını söyledi.
Cevizlerde ince kabuk ve çeşitlerin çok olduğunu aktaran Elvan, "Geçtiğimiz yıl 30 -35 liradan sattığımız ceviz, bu yıl ise kalitesine göre 45-50 ve 30 liradan alıcı bekliyor.
Ceviz ürünü sirke, reçel ve kolonyada alıcıya sunuluyor" dedi. Pandemi sürecinin satışlara etkisine de değinen Elvan, pandeminin geçen yıla oranla satışlar üzerinde etkili olduğunu ve aşılama sonrası satışlara yansıma beklediklerini söyledi. Kaman-1 ve Kaman-5 gibi yerli çeşitlerde hasat yapılanırken, Chandler, Fernor, Fernette gibi geç uyanan yabancı çeşitlerde de hasat için hazırlık yapılıyor. İnce kabuğu ve lezzetiyle ünlü Kaman cevizinin yanı sıra merkeze bağlı köyler ile diğer ilçelerde de ceviz bahçelerinde artış yaşanıyor. İlçe merkezinde satış yapan Ramazan Aslan adlı esnaf ise 15-16 liralık cevizin bir çok işlemden geçtiğini anlattı. Aslan, "Cevizin esnafa 26-27 liralık maliyeti oluyor. 30 liradan ise satışlarımızı yapıyoruz. Pandemi nedeniyle de çoğu ürün tarlada kalıyor" diye konuştu.
20 DÖNÜM ARAZİ 5 TON CEVİZ VERİYOR
Kaman ilçesi girişinde üretim yapan ve 20 dönüm araziye sahip olan üretici Arif Göçmen, ağaçtaki fiyatı ile tezgaha yansıma fiyat farkını şöyle değerlendirdi;
"Fark işçilik ve gübre giderlerinin artmasından oluştu. Geçen yıl 120 liraya alınan gübre şu an 220 lira, 80 liraya çalışan işçi ise 250 liraya çalışıyor. Mazot ise 4,5 liraydı şu an ise 7 lira civarında. Bu durum ise mecburen fiyatlara yansıyor. Cevizin üreticiye gelir getirebilmesi için en az 7 yıl emek vermek gerekiyor. Don olayları ise tarım sigortaları havuzu kapsamına girmiyor. Üretici maliyeti de ister istemez tüketiciye yansıyor. 50 lira çok gibi gözükse de anca kurtarıyor" ifadelerini kullandı.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz