Cevdet Yılmaz, ADF’de dünyadaki ekonomik rekabeti değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Dünya ekonomisi açısından, dünya ticareti açısından en kötü durum belirsizlik. Bu belirsizliklerin bir an önce ortadan kalkması, müzakerelerin etkili bir şekilde yapılarak sonuçlandırılması dünya ekonomisi adına çok kıymetli. Bugün içinden geçtiğimiz süreç, henüz bu belirsizliklerin ortadan kalktığı bir süreç değil” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu 2025, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Foruma katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,
diplomasinin kalbinin Antalya'da attığını, forum boyunca küresel sorunların ele
alındığını, ülke liderlerince ikili, üçlü görüşmelerin yapıldığını söyledi.
Diplomasinin, konuşmanın ülkeler arasındaki çatışmaları
engellemeye yönelik en önemli araç olduğunu ifade eden Yılmaz, "Siz
konuşmazsanız özellikle de sadece anlaşanlar değil, anlaşamayanlar, çeşitli
konularda ihtilaflı olanlar bir araya gelip konuşmazlarsa, diplomasinin
kanalları çalışmazsa bunun yerine ne gelir, çatışma gelir, savaş gelir.
Dolayısıyla diplomasi bu anlamda çok kıymetli. Savaş istemiyorsak, çatışma
istemiyorsak sorunları oturup konuşarak çözmek durumundayız. Müzakere yapmak
durumundayız." diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye'nin özellikle bölgede ve dünyada jeopolitik
gerilimlerin arttığı, rekabetin, çatışmaların yükseldiği bir dönemde diplomasiyi
ön plana çıkarmasının da son derece kıymetli olduğunu belirtti.
Şu an dünyada çok kutupluluğun söz konusu olduğunu dile
getiren Yılmaz, çatışma riskini ortadan kaldırmanın müzakere ile mümkün
olacağını söyledi.
"DÜNYA EKONOMİSİ
AÇISINDAN EN KÖTÜ DURUM BELİRSİZLİK"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ekonomik rekabetin her
geçen gün arttığını ve dünyada bugün güvenliğin bile önüne geçtiğini kaydetti.
ABD ile Çin arasında son dönemlerde ticaret savaşlarının
iyice belirginleştiğini ifade eden Yılmaz, asıl yapılması gerekenin ise
müzakere olduğunu belirtti.
Müzakere yapılmadığında belirsizliklerin ortaya çıktığını
dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Belirsizliklerin olduğu bir dünya ise herkes için
zararlı doğrusu. Dünya ekonomisi açısından, dünya ticareti açısından en kötü
durum belirsizlik. Bu belirsizliklerin bir an önce ortadan kalkması,
müzakerelerin etkili bir şekilde yapılarak sonuçlandırılması dünya ekonomisi
adına çok kıymetli. Bugün içinden geçtiğimiz süreç, henüz bu belirsizliklerin
ortadan kalktığı bir süreç değil."
ABD yönetiminin gümrük tarife uygulamasına değinen Yılmaz,
ABD'nin bir yandan bazı tarifeler ilan ettiğini diğer yandan da müzakereye
hazır olduğunu ifade ettiğini kaydetti.
ABD'nin çok sayıda ülkeyle de bu süreci başlattığını
hatırlatan Yılmaz, diğer taraftan da Çin'in karşı tedbirler ilan ettiğini ve bu
sürecin yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye'nin en düşük tarife oranıyla karşı karşıya
kaldığını ve bunun da müzakeresini yapacaklarını belirtti.
ABD İLE 100 MİLYAR
DOLARLIK TİCARET HACMİ HEDEFİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk döneminde Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan ile ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması yönünde
bir hedef konulduğunu anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yıla baktığımızda bunun yaklaşık üçte birine
gelmiş durumdayız ve dengeli bir yapımız var ticarette ama daha gidecek çok
yolumuz var. Dolayısıyla bizim gündemimiz, Amerika Birleşik Devletleri ile
sadece tarifeler değil, ticaret hacmini dengeli bir şekilde, elbette iki
tarafın da kazançlı çıkacağı bir şekilde nasıl yükseltiriz, nasıl artırırız.
Burada mal ticaretinin yanı sıra hizmet ticareti de çok önemli."
Bir taraftan tarifeleri değerlendirdiklerini diğer taraftan
da iki ülke arasındaki ticaret hacmini artıracak çalışmalar yaptıklarını
vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"ABD'nin tarife ilanları konusunda Türkiye'nin ilk
aşamada daha az etkilenen ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Sadece Amerika
Birleşik Devletleri'ni değil, diğer ülkeleri de çok iyi takip etmemiz gerekiyor
çünkü Amerika pazarı kapandığı zaman Çin başta olmak üzere daha önce Amerika'ya
ihracatı olan ülkeler başka pazarlarda ihracatlarını telafi etme yoluna
gideceklerdir. Bu da dünyada bu pazarlardaki rekabeti artıracaktır. Dolayısıyla
bütün bu boyutlarıyla süreci yakından takip ediyoruz. Önümüzdeki Ekonomi
Koordinasyon Kurulu'nda da gündem başlıklarımızdan biri bu olacak. Ticaret
Bakanımız başta olmak üzere ilgili tüm arkadaşlarımızla bu konuları
değerlendireceğiz. İçinden geçtiğimiz süreç, otomatik pilota bağlanarak
gidilecek bir süreç değil. Bütün gelişmeleri yakından takip edip zamanlı bir
şekilde tutumumuzu, politikalarımızı ortaya koymamız gereken bir süreç.
Dolayısıyla biz de bir taraftan etki değerlendirmeleri, analizleri yapıyoruz.
Bir taraftan da bu yeni ortamda Türkiye'nin karşılaştığı riskleri,
belirsizlikleri nasıl azaltırız, yine karşı karşıya olduğu imkanları nasıl
değerlendiririz, bu perspektif içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
AA