CEMAL KAŞIKÇI DAVASINDA YENİ GELİŞME! TANIK DİNLENDİ
Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim 2018'de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı katlettikleri iddiasıyla 20 Suudi sanığın gıyabında yargılandığı duruşma görüldü. Tanık olarak dinlenen Ayman Nour, Kaşıkçı, Kahtani ve ailesi tarafından tehdit edildiğini söylüyordu. Kahtani Suudi kraliyet ailesine yakındır" dedi. Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin görülen duruşmanın ardından basın açıklaması yapan tanık Ayman Nour, Suudi Arabistan’ın yasama sisteminde şeffaf davranmadığını belirterek, yargılamanın Türkiye’de yapılmasından memnun olduğunu söyledi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar Ahmet bin Muhammed el-Asiri ve Suud el- Kahtani'nin de bulunduğu firari 20 sanık katılmadı. Sanıkları CMK'dan atanan avukatları temsil etti. Müşteki Hatice Cengiz avukatıyla birlikte duruşmaya katıldı. Mahkeme başkanı, Cemal Kaşıkçı'nın ölümünden sonra suç delillerini yok ettikleri iddiasıyla haklarında dava açılan 4 şüpheli hakkındaki davanın, birleştirilmesine karar verildiğini belirtti. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü de duruşmaya katılma talebinde bulundu.
"TEHDİT EDEN SUUDİ KRALİYET AİLESİNE YAKINDI"
Duruşmada, Cemal Kaşıkçı'nın arkadaşı Ayman Nour tanık olarak dinlendi. Nour, "Cemal Bey'i 30 senedir tanırım. Londra'da bir dergi projesinde beraber çalıştık. Ölümüne kadar arkadaşlığımız devam etti. Kaşıkçı, Kahtani ve ailesi tarafından tehdit edildiğini söylüyordu. Kahtani Suudi kraliyet ailesine yakındır" dedi.
2015'ten beri İstanbul'da yaşadığını ifade eden Nour, "Kaşıkçı bana 2016'da Emir Bin Selman ile buluşacağını söyledi. Gelecek yılın bütçesiyle ilgili tartışmaya girdiğini söyledi. En son Bin Selman ona 'Sen orada Ayman Nour'la neden görüşüyorsun' dedi. Cemal orada cevap vermemiş, Türkiye'ye geldiğinde benimle fotoğraf çekildi. Fotoğrafı sosyal medyadan paylaşarak cevap vermiş oldu. Selman, Arap Baharına zıttı, benim de Bin Selman'ı sevmediğimi biliyordu" şeklinde konuştu.
"CEMAL O SIRADA HIÇKIRIKLARLA AĞLAMAYA BAŞLADI"
Nour, beyanlarını şu şekilde sürdürdü:
"İlk kez onun bu kadar sert açıklama yaptığını gördüm. Bir hafta sonra İstanbul'a gelmesine de şaşırdım, çünkü gelmeden bana haber verirdi hep. Şehirde bir otelde buluştuk, bana 'Mutlaka röportaj vermem lazım' dedi. Sebebini sorduğumdaysa Suudi Arabistan'dan kendisinin arandığını, Kahtani'nin kendisini sert bir şekilde tehdit ettiğini söyledi. Cemal, o sırada hıçkırıklarla ağlamaya başladı, normalde çok sakindi. Tehdit edilmesinin sebebini sorduğumda, Kahtani hakkında yazı yazdığını ve töhmet altında bırakıldığını söyledi. Sonrasında yaptığı Skype konuşmasında hükümet ve aile aleyhine hiç konuşmadı"
"KONSOLOSLUĞA TEKRAR GİDİNCE OLAY OLDU ZATEN"
Kaşıkçı'nın Türkiye'deki konsolosluğa gidişini de anlatan tanık Nour, "Konsolosluktakilerin ona yaptıkları muameleyi sorduğumda 'Arama noktasında kusur etmediler ama taleplerimi reddettiler' dedi. Gitme sebebi olarak da Hatice Hanım'la evlenmek için konsolosluktan evrak alması gerektiğini söyledi. İlk gittiği görüşmede ona saygı göstermişler, mutlu olmuş. 'Biz bu adamlara zulüm mü ettik' diye düşünmüş. Evrakı vereceklerini de söylediklerinde Londra'ya gideceğini, dönüşte evrakı alacağını söylemiş. Konsolosluğa tekrar gidince de olay oldu zaten" ifadelerini kullandı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Tanığın dinlenmesinin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Interpol'e yazılan müzekkereye cevap gelmesinin beklenmesine karar verdi. Heyet, Sınır Tanımayan Gazeteciler'in katılma talebini reddederek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
DURUŞMA SONRASI BASIN AÇIKLAMASI
Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin görülen duruşmanın ardından basın açıklaması yapan tanık Ayman Nour, Suudi Arabistan’ın yasama sisteminde şeffaf davranmadığını belirterek, yargılamanın Türkiye’de yapılmasından memnun olduğunu söyledi.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan Ayman Mısır eski Cumhurbaşkanı adayı Ayman Nour, hukukçu olarak bu davanın tamamen Türkiye’de icra edilmesi gerektiğine inandığını belirterek "Bağımsız yargıdan bahsedilecekse bunun Türkiye'de varlığını görüyoruz ve dolayısıyla bu mahkemenin adil bir şekilde yargılanması isteniyorsa mutlaka Türk topraklarında yapılması gerekiyor. Siyasal yapı ile yasal yapı arasında anayasal ve yargılama yasama sistemi arasında bu dava noktasında herhangi bir bağlantı yoktur. Özellikle onu belirtmek isterim. Ayrıca mahkemede bulunmaktan sonra derece mutlu olduğumu belirtmek isterim. Burada gözlemlediğimiz kadarıyla son derece dakik bir şekilde bütün detaylarıyla dava yürütülmektedir ve gördüğüm kadarıyla olumlu sonuçlar olacak" dedi.
"SUUDİ ARABİSTAN ŞEFFAF DAVRANMIYOR"
Mahkemede bulunmaktan son derece mutlu olduğunu da dile getiren Nour, "Maalesef Suudi Arabistan siyasetinde ve yasama sisteminde şeffaf bir şekilde davranmıyor. Suudi Arabistan'ın yaptığı yargılamada olumlu elle tutulur bir şey görmedik. Orada adaletten ziyade zulmün daha çok ağır bastığını gördük. Dünya değişiyor bence gördüğüm bu değişkenlik içerisinde Kaşıkçı davası ön plana çıkacak. Bütün dünya Türkiye'nin bu haklı davasında Türkiye'yi yalnız bıraktıklarına üzülecek. Dünya ve insanların bu davaya sahip çıkmadığı bir ortamda Türkiye’nin bunu göğüslediğini ve Türkiye’nin bu davayı adil bir şekilde yürüttüğünü görülecek" şeklinde konuştu.
Nour, davaya katılmaması için tehdit edildiğini de öne sürdü. Nour, "Muhammed Bin Selman’a ait bir şirket aracılığıyla benim sahip olduğum televizyon kanalının adını, logosunu çalarak 6 yıldır Türkiye de faaliyet gösteren bir kanalımın aynısı çalarak Türkiye’de bir şirket vasıtasıyla yayın yapmaya başladılar. Bu açık bir şekilde Suudi Arabistan’ın yaptığı kötü davranışı uygulamayı bizzat şahit olarak ben gördüm." ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay da basın açıklamasında "Türkiye’de bu mahkeme hiç kimsenin peşin peşin aleyhine olmak üzere kurgulanmış bir mahkeme yoktur. Sanıklar tarafından kendilerine avukat tutulmadığı halde Türkiye’de yasaları gereği kendilerine avukat tayin edilmiştir. Bu avukatlar onların hukukunu da savunmaktadır. Kendileri kendi haklarını savunma ihtiyacı hissetmeseler de yasalar gereği Türkiye mahkemeleri kendilerine bir avukat tayin etmiştir" diye konuştu.
DHA