Cem Karakeçili istifa etti
Meral Akşener’e yakınlığıyla bilinen İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Cem Karakeçili partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Meral Akşener’e yakınlığıyla bilinen İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Cem Karakeçili partisinden istifa ettiğini açıkladı.
31 Mart yerel seçimleri öncesi İYİ Parti’de istifalar devam ediyor. Her gün istifa haberleriyle gündemden düşmeyen İYİ Parti'de üst düzey bir istifa yaşandı. Genel Başkan Meral Akşener'e yakınlığı ile bilenen İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Cem Karakeçili yaptığı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. Karakeçili, "Her veda zordur çünkü zor zamanlarda, doğru amaçlarla, güzel duygularla, cesur insanlarla iyi günler geçirdim. Her şey için minnettarım tüm İYİ parti ailesine Teşekkür ediyorum" dedi.
Karakeçili açıklamalarına şöyle devam etti, " Gençlik yıllarımdan beri içinde bulunduğum siyaset camiasında, başta rahmetli babamdan; ANAP ve DP’de genel başkan yardımcısı sıfatımla birlikte çalışma şansı elde ettiğim değerli genel başkanlardan; sokakta, tarlada, yağmurda, sıcakta, beraberce ter akıttığımız her kademeden partili kardeşimden birçok şey öğrendim. Hepsine minnettar ve müteşekkirim. Siyasete dair tüm bu öğrendiklerimi alt alta yazıp topladığımda ise şu yargıya ulaşabiliyorum: “Siyaset, bir ekip çalışmasıdır. Amacı çatışmaları ve çıkarları uzlaştırılmak olan bir sanattır. Bu uzlaşı da merkezde ve makulde buluşmaktır; Merkezi ve makulü inşa etmektir.
Haliyle, siyasal partiler de siyaset sanatını icra etmek üzere, ortak fikirlere ve ideallere sahip ancak farklı yetenekleri olan insanları bir araya getiren orkestralara benzerler. Genel başkanlar ise koordinasyonu, uzlaşmayı, dengeyi ve düzeni sağlayan orkestra şefleridir.
BU ERİME, SADECE RAKAMSAL DEĞİL
Ancak Genel Başkan Sn. Meral Akşener, oldukça bilgili bir siyasetçi, fazlasıyla tecrübeli bir orkestra şefi olmasına rağmen, en iyi bildiğini zannettiğimiz enstrümanlara ısrarla yanlış parçalar icra ettirmekte, en iyi bildiğini var saydığımız notalara da sürekli yanlış basmaktadır. Gelinen noktada partinin idaresi: Tokmağın birinin, davulunsa başkasının elinde olduğu, siyasal bir gürültü kaynağına dönüşmüştür. Bu hazin durumu üzüntüyle izleyen partimizin milyonlarca seçmeni ise davul ve tokmak arasında sıkışıp kalmıştır. Çünkü partide olan bitenler, “siyasette yapılabilecek makul hatalar” sınırını çoktan aşmış, akılla kavranabilecek düzeyinse çoktan dışına çıkmıştır. Hatalarda ısrarın asıl sonucu ise İyi Parti’nin Türkiye’ye iyi geleceğine emin olduğum büyük bir orkestra olma hedefinden tamamen ayrılmasıdır. Bu yüzdendir ki parti, günden güne erimektedir. Bu erime, sadece rakamsal değildir. Partinin siyasi koordinatlarının erozyonudur. Partiyi bir zamanlar yüzde 15’lerin üzerine çıkartan, her görüşten böylesine değerli ve hassas bir seçmen kitlesinin bugün seçeneksiz ve umutsuz kalmasıdır. Mesele genel seçimin kaybedilmesine bağlı olarak, partinin yaşadığı iç buhran durumuyla açıklanamaz. Yahut ana muhalefet partisiyle bir zamanlar yapılmış olan İttifakın sona ermesi de bunu anlatmaya yetmez. Mesele, çok zor koşullarda kurulan ve kuruluşunun her aşamasında umut ve cesareti ısrarla bünyesinde taşıyarak büyüyen bir siyasal hareketin göz göre göre felakete sürüklenmesidir. Mesele, alınan kararların partinin geleceğini karartacak denli yoğunlaşarak, Ülke siyasetini, bir Çıkmaza sokmasıdır. Tüm itirazlara, hatta feryatlara rağmen de bu yoldan dönmemeye adeta yemin edilmiş olmasıdır. Mesele, “Hür ve müstakil” sloganıyla perdelenmiş olan akıl ve zihin dağınıklığının seçmenimize karşı yapılan sistematik bir sorumsuzluk ve umursamazlık boyutuna ulaşmasıdır.
İYİ PARTİ ÜZERİNE OYNANAN YAPILAN BİR OPERASYON VARSA BURADA ARANMALIDIR
Hatırlatmak gerekir ki 2020 kurultayından itibaren, “başka bir milliyetçilik mümkün❞ diyebilen bir parti ortaya çıkmıştı. “Hür ve müstakil” bahanesinden önce, “hürriyet” diyebilen bir siyaset kurulabilmişti. Diyarbakır’da da Edirne’de de aynı dille konuşabilen, Türk milletine, Cumhuriyetin kurucu ve kapsayıcı diliyle hitap edebilen gerçek bir seçenek oluşmuştu. Dili, inancı, oy tercihi ne olursa olsun “İki yumruk arasında” kalan herkesi kucaklayabilen yeni bir merkez inşa edilmişti. Gelinen nokta ise, “Bu kurşunlar mı bize dur diyecek?”, “Uğur Mumcu’lar, Gaffar Okkan’lar, Sinan Ateş’ler durdu mu?” diye konuşan Akşener’den, “eskiden siyasi cinayetler mertçe işlenirdi” diyebilen bir zihin dünyasına geçilmesidir. Birkaç ay öncesine kadar Cumhurbaşkanı olması niyetiyle masa devrilen İmamoğlu için, “gözü başka mevkilerde olanlar bu şehri yönetemez” denilmesidir. Ankara’da ise “hür ve müstakil” iddiasının, tüm siyasi yaşamını CHP’de geçirmiş bir adayla neticelenmesidir. Birçok il ve ilçede de benzer durumlar, herkesin malumudur. Eğer İyi Parti üzerine oynanan bir oyun ve yapılan bir operasyon varsa, burada aranmalıdır.
Dolayısıyla operasyon denen şey, kökleri dışarıda aranmasına gerek olmayacak kadar içeridedir, bünyededir ve alenidir. Ancak yetkili hiç kimse bu hastalığı kabul etmemekte, bu konudaki uyarılarıysa düşmanlık ve ihanet olarak addetmektedir. Teşhisin ve haliyle tedavinin yapılma imkanının kalmaması ise mevcut koşullarda İyileşmesi mümkün olmayan bir hastalığın nihai sonucunun beklendiği umutsuz bir kabullenişi göstermektedir. Buraya kadar anlattığım ve paylaştığım hazin durum, İyi Parti’de görev yapmama artık izin vermemektedir.
Çünkü benim bildiğim ve anladığım siyaset, çatışmaları ve çıkarları uzlaştırma sanatı olan siyasettir. Savaş ve düşmanlık siyaseti değildir. Çünkü savaş bir siyaset biçimi değildir. Benim anladığım siyaset, sorunlara çözüm bulma sanatıdır, sorumsuzca sorun oluşturmak değildir. Çünkü sorumsuzluk bir siyaset biçimi değildir. Benim anladığım siyaset, gerçekçi hedeflere tutarlı şekilde ve sabırla yürümektir. İddia ve hedeflerden durduk yere vazgeçmek değildir. Çünkü iddiasızlık bir siyaset biçimi değildir. Benim anladığım siyaset, kaybetmek ve kaybettirmek için değil, kazanmak ve kazandırmak için yapılan siyasettir. Çünkü kaybettirmek, bir siyaset biçimi değildir.
Bu vesileyle partideki yerel yönetimler başkan yardımcılığı görevimden istifa ediyorum ve parti üyeliğinden ayrılıyorum. Merkezde ve makulde buluşmayı umut eden Türk Milletine, Saygılarımla arz ederim" ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ
AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda CHP'li Manavgat Belediyesi’ni sert sözlerle eleştirdi. Çokal, 15 yıldır halkın sağlığını hiçe sayan bir yönetim anlayışının hüküm sürdüğünü ifade ederek, belediyenin sağlık yatırımları için hiçbir girişimde bulunmadığını söyledi.
AK Parti Antalya'da 8. Olağan İlçe kongreleri tüm hızıyla sürerken son olarak Kepez ve Demre’nin ilçe başkan adayları belli oldu.
AK Parti Elmalı 8. Olağan İlçe Kongresi’nde mevcut başkan Yunus Emre Coşkun yeniden başkan seçildi.
AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, Serik’te hal esnaflarını ziyaret ederek, taleplerini dinledi.
CHP'li Konyaaltı Belediyesi’nde maaşları yarıya düşürülen işçiler, geçim sıkıntısını protesto etmek amacıyla "yarım maaş, yarım simit" eylemi gerçekleştirdi. Belediye Başkanı Cem Kotan ise işçilere dayanışma mesajları vererek, "Her zaman emekçimizin yanındayız, bu süreci dayanışmayla atlatacağız" dedi. Ancak, bu açıklamalar, somut bir çözüm sunmayan retorikten öteye gitmedi.
Korkuteli Belediyesi'nde dikkat çeken iddialar gündeme bomba gibi düştü. Eski Belediye Başkanı Ömer Niyazi İşlek, mevcut yönetimi "çakma belediye başkanı" olarak nitelendirerek, halkın seçmediği bir kişinin belediye başkanlığı görevini yürüttüğünü savundu. İşlek, belediyede çalışan hamile bir personelin ücretsiz izne çıkarılmasının ardından yerine akrabalarının işe alındığını öne sürdü.
KKTC'nin 41'inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Ulusal Yükseliş Anıtı'nda çelenk sunma töreni düzenlendi.
MHP Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024-2025 bütçe görüşmeleri sırasında Türkiye’nin istihdam ve sosyal güvenlik politikalarına dair bazı önemli konulara dikkat çekti. Durgun, toplumun her kesimine insana yaraşır iş olanakları sunmanın ve sosyal güvenlik sistemindeki hakları geliştirmenin toplumun refahı açısından önem taşıdığını vurguladı.
Küresel havacılık sektörü Antalya'da bir araya geldi. Uuslararası “AI in the Sky: A Unified Approach with ICAO” etkinliği 12-14 Kasım tarihleri arasında Antalya'da gerçekleşiyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Kasım Olağan Meclisi gerçekleştirildi. MHP Grup Sözcüsü Selçuk Senirli mecliste kent adına sakıncalı buldukların maddelerde “MHP grubu olarak oy kullanmaktan imtina ediyoruz” diyerek tartışmalı gündem maddelerinde oy kullanmadı.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz