Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Lider Haber ekranlarında izleyicisi ile buluşan Gündem Özel programına konuk oldu. Cansu Oktay ve Nedim Şener’in sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği seçimlerine dair açıklamalarda bulundu.

“İNŞALLAH MİLLETİMİZİN DESTEĞİYLE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE ANKARA’YA GİDECEĞİZ”

Antalya seçmeni ve 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçim kapsamındaki çalışmaları hakkında konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Sahada güzel ve verimli çalışıyoruz. Tabii ki Antalya’da avantajlarımız var. Yıllardır yaptığımız hizmetlerin kıymetini Antalyalılar biliyor. Listemiz çok iyi. Cumhur İttifakı’nın listesi çok iyi. Ayrıca vatandaşlarla bugüne kadar hiç temasımız kopmadığı için, her zaman bize ulaşabildikleri ve sık sık bu bölgeye geldiğimizi için iletişim kurma konusunda da bir sıkıntımız yok. Antalyalılar vatansever insanlardır. Yörükler diyarıdır. Sonuçta vatanımızın bekası söz konusu olduğu zaman siyasi partiye de bakmaz. O atmosferi de görüyoruz. Son zamanlarda özellikle karşımızdaki ittifakın terör örgütleriyle kol kola gezip onların yıllardır taleplerini karşılayacak söylemlerde bulunması Antalya’daki devletçi Cumhuriyet Halk Partisine gönül vermiş hemşehrilerimiz de, milliyetçi İYİ Parti’ye gönül vermiş vatandaşlarımız da ciddi şekilde tedirgin olmuştur.  Ama sonuçta biz başkalarının kötüye gitmesinden medet uman bir parti de değiliz. Yıllardır tüm genel seçimlerde ilk seçim hariç birinci parti olduk Antalya’da da ve bu seçimde anketler de onu gösteriyor. Önümüzdeki seçimde de inşallah milletimizin desteğiyle güçlü bir şekilde Ankara’ya gideceğiz. Diğer taraftan Antalya’ya yaptığımız yatırımlar tabii ki önemli ama sahaya indiğimizde eksiklikler nelerdir onları da görüyoruz. Sadece sahaya inip nutuk atıp gitmiyoruz. Enerji altyapısıyla ilgili hamleler yapıyoruz, açığı kapatmamız lazım. Biraz değil bayağı konut fiyatlarında artış oldu. Önce savaş sonra da deprem sebebiyle. Buna benzer eksiklikleri de görme imkanımız oldu. Bundan sonra da yapacağımız ve yapmakta olduğumuz yatırımları da gözden geçiriyoruz. Çok verimli bir seçim çalışmasını Antalya’da sürdürüyoruz. İnşallah bu şekilde de tamamlayacağız ve neticeyi alacağız” ifadelerini kullandı.

“SON 5 YILDA DIŞ POLİTİKADA DA DESTAN YAZIYORUZ”

İngiliz dergisi The Economist’in geçtiğimiz günlerde kapağına taşıdığı manşetler hakkında yorumlarda bulunan Çavuşoğlu, “Daha önceki seçimlere göre dışardan bizim iç siyasetimize karışma derecesi düştü. Bunun iki sebebi var, birincisi dışardan müdahale ettiği zaman içerde ters tepiyor. Bizim milletimiz kim olursa olsun, görüşü ne olursa olsun egemenliğine ve bağımsızlığına düşkün bir millettir. O nedenle dışardan müdahalelere ters tepki veriyor. Sonuçta ‘bizim iç işlerimize karışmayın’ diyor. Biz içerde tartışırız, bazen birbirimize kızarız ama dışardan birisinin müdahalesinden de haz etmeyiz. İkincisi, Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde ve liderler diplomasisi ile birlikte son 5 yılda dış politikada da destan yazıyoruz. Bunun faydasını sadece biz Türkiye olarak görmüyoruz. Tüm dünya görüyor. Tahıl anlaşması bunlardan bir tanesi. Ukrayna savaşında izlediğimiz herkesin imrendiği gıpta ile baktığı bir denge politikası. ‘Dünya 5’ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür’ diyerek küresel sistemin yetersizliğine vurgu yapan ve çözüm için de öneriler getiren bir Türkiye var. Dolayısıyla bölgemizdeki sorunların ve çatışmaların çözümü için çalışan bir Türkiye var. Attığımız adımların dünya için çok faydalı olduğunu herkes görmeye başladı. Eskiden sadece mazlum ülkeler bize bakıyor, umudu bizde diyorduk şu anda aslında zengin ülkeler de bize bakmaya başladı. Mesela tahıl anlaşması sadece fakir ülkeler ya da haneler için önemli değil zenginler için de önemli, herkes için önemli. Gıda krizi herkesi etkiler. Sonuçta eskisi kadar Türkiye’deki seçimlere müdahale yok. Avrupa ülkelerinde bile Cumhurbaşkanımızın tekrar kazanmasının önemli olduğunu söylüyorlar. Türk Devletleri Teşkilatı da açıkça ortak deklarasyona koymak istediler. Türk halkına ‘Erdoğan’ı destekleyin’ diye çağrı yapan paragraflarla geldiler ama biz onlardan rica ettik ve ‘Bu iş Türkiye’nin iç siyasetine müdahale gibi olur’ dedik ve Cumhurbaşkanımız da rica etti liderlerden o söylemi koymadık” ifadelerine yer verdi.

The Economist dergisinin kapağına taşıdığı manşetler hakkında konuşan Çavuşoğlu şunları söyledi:

“Özellikle bahsettiğiniz dergi, Fransa’dan da bir dergi, Amerika’dan da yazan basın organları halen ‘Bu seçim önemli Erdoğan gitmelidir’ diyor. Neden Erdoğan gitmelidir? Onların da sebebi belli.  Çünkü Erdoğan artık teröristlere göz açtırmıyor. Çünkü Erdoğan bazı haksız çıkarlara çomak sokmuştur. Türkiye daha bağımsız bir ülke olmuştur. Türkiye kendi kendine yeten bir ülke olmuştur. Tahıl anlaşmasında bile 3-5 zengin şirket rahatsız oldu. Çünkü istikrarsızlığın olduğu yerde, krizin olduğu yerde onlar çok para kazanacaklardı. Eminim bu rahatsız olanlar ‘Büyük İstanbul Mitingi’ sonrası çok daha rahatsız olmuşlardır. Çünkü Türk milletinin iradesini görüyorlar. Zaten bu tür manşet atmalarının ve kapağında özellikle yer vermelerinin de sebebi bu. Onlar rahatsız olmaya devam etsinler. Türkiye’nin iç siyasetini bunlar dizayn edemez, milletimiz karar verir. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ demiştir Atatürk. Buna inanıyoruz ve her zaman da buna saygımız var.”

“BAZI BATILI ÜLKELER SURİYE’DE BİR ‘TERÖR KORİDORU’ OLUŞTURMAK İSTİYOR”

Gazeteci Nedim Şener’in, The Economist dergisinin bir makalesinde geçen “Muhalefetin seçimi kazanması batının jeopolitik çıkarlarına uygun olacaktır” cümlesini vurgulayıp, ‘Batı’nın jeopolitik çıkarları nedir?’ sorusuna yönelik Çavuşoğlu, “Bir taraftan baktığımız zaman artık Karabağ’da şanlı Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Bu tabii ki batının hoşuna gitmedi. Burada uluslararası hukuk gayet açık, BM kararları da açık, burası Azerbaycan topraklarıdır. Onlar bundan hiç hoşlanmadılar. Bayraktar’a da katil dediler. Ukrayna da ise kahraman diyorlar. Ayrıca Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını korurken son derece rahatsız oldular ve paniklediler. Diğer taraftan bugün özellikle Suriye’de bir ‘terör koridoru’ oluşturmak istiyor bazı batılı ülkeler ve YPG’ye, PKK’ya destek oluyorlar. Bizim operasyonlarımız bunlar için tehdit. Diğer taraftan herkesin gözü Libya’da. Biz Libya’da dengeleri değiştirdik. Bundan dolayı rahatsız oluyorlar. Şu anda herkesin gözü Ukrayna savaşına kitlendi. Ukrayna savaşı konusunda da Türkiye, yaptırımlara katılmadı, denge politikasını sürdürdü” cevabını verdi.