ÇARŞAMBA’YI BÖCEK, ANTALYA’YI SEL ALDI!

Bir zamanların meşhur bir türküsüydü; ‘Çarşambayı sel aldı, bir yar sevdim el aldı’ diye başlayan sözleri ile. Rahmetli Yıldıray Çınar yanık sesi ile söyler herkes efkarlanırdı.

Bilmeyenler için o türkünün hikayesini kısaca anlatayım. Çarşamba ovasında akıntısı bulunan Yeşilırmak'a ait Abdal deresinin kıyısında yer alan köylerden birinde yaşayan fakir bir gencin âşık hikayesi.

Sevdiği kız, gencin askere gitmesinden sonra köyün ileri gelenlerinden birinin zorlamasıyla kaçmış. Bunu duyan genç sevdiğini aramaya başlar. Derken yağmaya başlayan yağmur dereyi taşırır, genç sevdiğini bulur ancak iki aşık suda boğularak can verir. El ele tutuşmuş cansız bedenleri gözler önüne serilir.

Ama bizim hikayemiz bir başka. Öyle aşk meşk işleri değil. Açık ve net bir şekilde sel hikayesi. Hadi sel olması bile her yerin gölete dönme hikayesi!

Efendim herkesin malumu. Bir yağmur yağdı mı Antalya’nın birçok yerini su basması kaderimiz olmuş. Bunun nedeni ya altyapı yetersizliği ya da yöneticilerin beceriksizliği.

Öyle; “Ya arkadaş bu kadar yağmur falan yere yağsa sel olur önüne kattığını götürür. Ne var bunda” demekle kimse kurtulamaz. Madem bu kadar yağış alan bir şerhiz o zaman yönetenlerde gereğini yapmalı, buna göre altyapıyı hazırlamalı.

Öyle ucuz politika ve siyaset yapmakla soruna kimse çözüm bulamaz. Bakın meteoroloji kaç gün öncesinden şu saatte başlayıp şu saatte bitecek ve şu kadar kilo yağış olacak diye uyardı.

Ne önlem var ne tedbir. Peki bizim yöneticilerimiz nerede orada burada. Asli sorumlu kim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek. Peki o nerede? Anlatayım.

Dünkü yazımda para karşılığı ödül almak için Samsun’a gittiğinden bahsetmiştim. Ödülü aldı ama şehre dönmedi. Gitmişken CHP’li belediyeleri turlayıp gövde gösterisi yaptı Başkan.

Bırakan Çarşamba’yı, Antalya’yı Sel alırken Başkan Böcek iki gündür Samsun ve havalisinden dönemedi bir türlü. Görende Yeşilırmak’ın taşkın projesini inceliyor sanır.

O düşmüş plaket ve piar derdine. Vallahi Samsun Gazeteciler Cemiyeti ‘2021’in en başarılı Büyükşehir Belediye Başkanı’ seçmiş kendisini ama iki gündür yaşananları onları görselerdi sanırım fikirleri değişirdi!

Eğer görmedilerse onlara tavsiyem soysal medyada yer alan son iki günlük Antalya fotoğraflarına baksınlar. Ortada başarı mı başarısızlık mı var diye.

Adam plaketi havaya girdi. Kaldı Samsunlarda. Buralar nasıl olsa yağışlı, umurunda mı? Bize ise “Çarşamba’yı Böcek, Antalya’yı sel aldı” diye düşünmek kalıyor.

REKTÖR ÖZKAN’A TEŞEKKÜR

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan dün, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla AÜ Sosyal Tesisleri'nde bir araya geldi.

Gazetecilerin gününü kutlayan Prof. Dr. Özkan, sohbet sırasında İletişim Fakültesi öğrencilerinin okullarının yanı sıra meslek kuruluşlarında uygulamalı eğitim almaları hususundaki görüşleri dinledi.

Bende yıllardır bu konuyu savunur, her önüme gelen İletişim Fakültesi yöneticilerine bu konunu anlatırdım. Çünkü bu öğrencilerin tıpkı meslek lisesindeki çocuklar gibi mutlaka haftanın en az 3 günü kurumlarda pratik eğitimlerini almalarının şart olduğuna inanıyorum.

Eğer bu böyle yapılmazsa okuldaki eğitim maalesef yeterli olmuyor. Gençler mezun olunca sükutu hayale uğruyorlar. Umduklarını bulamıyorlar ve eğitimli gazeteci adayları başka mesleklere yöneliyorlar.

Sayın Rektör Özkan bu talebi dinledi ve hak verdi. Hatta bu konuda YÖK ile görüşülmesi için ekibine talimat verdi. Umarım iyi bir gelişme sağlanır ve bu konuda öğrencilerin yolu açılmış olur.

Bu sayede yıllardır yapılmak istenen ancak bir türlü hayata geçirilemeyen konu çözüme kavuşur. Özlenen Özkan hocamızın bu konuyu çözeceğine inancımızda tamdır.

GÖRMELERİNİ SAĞLA!

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır iyi bir dostumdur. Kendisini sever ve söylediklerine fikirlerine değer veririm. Ancak, Antalya Dostlar Platformu’nda yaptığı konuşmaya anlam veremedim.

Sorunların çözümü noktasında eskiden milletvekillerine güvendiğini söyleyen Çandır; “Maalesef bu dönemde ben milletvekili göremiyorum. Aramızda hiç bir biçimde iletişim yok” demiş.

Hatta ilave etmiş, “Antalya'ya ve kendisini seçen millete karşı sorumluluk duyguları yok. Bizim seçtiklerimiz bizi dinlemiyorlar. Liderin seçtikleri bizim vekilimiz oluyor. Bu konuda kendimizi geliştirmeliyiz” ifadelerini kullanmış.

Çandır’ın sosyal medya hesabına şöyle bir göz attım. Hakikaten MHP’li Abdurrahman Başkan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan başka yan yana fotoğrafı olan vekil yok!

O zaman burada sevgili Çandır’ın suçu birazda kendisinde araması gerektiğine inanıyorum. Madem onlar seni görmüyor sende görmelerini sağla. Yani kaleye alınacak işlere imza at.

Eğer o zamanda görmezden gelirler, sorunları dinlemezlerle bu kez sen siyasete gir ve sektörün görünmesini sağla!