CAMİ TASVİRLİ MEZAR TAŞLARIMIZ
Geçmiş ile gelecek arasında köprü kurabilmek, karşılaştırma
yapabilmek, fikir üretebilmek, yeni hedefler belirleyebilmek ve milli bir şuura
sahip olabilmek için gerekli olan tarih bilimi nasıl ki bir milletin hafızası
ise; mezarlıklar ve mezar taşları da manzum veya şekilsel metinler olarak bir
milletin veya bir kültürün yüzyıllar öncesindeki yaşayış ve inanış biçimlerini
halkın hafızası üzerinden ölüler vasıtasıyla günümüze ulaştırdığı “konuşan
taşlar” olarak görülebilir diyebiliriz.
***
Ölüm karşısında çaresiz kalan ve sahip olduğu tüm varlıkları
bu dünyada bırakan insanın sahip olacağı son şey basit bir dikili taştan ibaret
değil midir? İşte bu dikili taşlar ölenlerin geçmişten geleceğe mesajlarını
ileten en önemli iletişim araçları içinde yer almışlardır.
***
Hayatlarında, toplumun herhangi bir kesiminin unsuru olmakla
birlikte, ölümleri neticesinde yaşayanların belleğinden silinmeye başlayan
hatıralarını bir kaç nesil sonrasına duyurma isteğinin en açık delili, “Artık
ben yokum, ama hatıram buradadır!” söyleminin estetik bir ifadesini adeta bir
açık hava müzesi olan mezarlıklarda görürüz.
***
Bu hafta ilginç ve bir o kadar da sanat ve tarihi değeri
yüksek olan ‘Cami tasvirli mezar taşları konusunu sizlerle paylaşacağım.
Elbette ki bu taşlar hakkında çeşitli görüşler vardır. 18. Yüzyıldan itibaren batı sanatının yoğun
etkileri sonucunda ortaya çıkan ve batılılaşma denilen yeni bir akım Türk
sanatının hemen her dalında kendini gösterirken, mimari yapılarda da büyük
revaç bulmuştur.
***
Mimarisinde, evlerde ve konaklarda gerçek ve hayali şehir
manzaraları duvar resimleri olarak yer alırken, bu gelenek taş süslemelerinde
de devam etmiştir. Özellikle de mezar taşlarında da böyle tasvirli kabartmalara
ve çizimlere de rastlanır olmuştur. Atalarımızın adeta ilmik ilmik dokudukları
bu taşlarda aynı gelenek günümüzde de devam ediyor.
***
Geçmişin zihin yapısını bizlere gösteren bu taşlarda
görmekte olduğumuz cami gibi dini yapılara ait tasvirler, ev ve mahalle
manzaraları, servi ve hurma, gül, lale, nar gibi bitkisel motifler sanatımıza
yerleşen batılılaşma etkisinin bir parçasıdır.
***
Türk mezar taşı süslemelerinde cami tasviri kutsiyet atfeden
bir sembol olduğu için Türk sembolizminde, nasıl bir ibrik motifi temiz suyu,
temizliği temsil ediyorsa cami motifi de dolaylı olarak Allah’ı hatırlatan bir
motif olarak kullanılmıştır.
***
Her zaman altını çizerek belirttiğimiz gibi, atmosferik
etkiler, mezarların üzerinde ve çevresinde oluşan bitkiler gibi doğal
nedenlerle birlikte bakımlarının yeterli şekilde yapılmaması, ehil olmayan
kişiler tarafından yapılan bilinçsiz onarımlar, çalınma gibi beşeri nedenlerle
meydana gelen olumsuz durumlar kültür mirasımızın bir parçası olan bu eserlerin
zamanla yok olmasına yol açmaktadır.
SON SÖZ
Yapıların belgelenmesi ve korunması için yapılacak
çalışmalar kaybolmakta olan değerlerimizi tanıtmak ve gelecek nesillerine
bırakmak adına büyük öneme sahiptir.