CAM FİLMİ

Sevgili okurlar; Nüfusumuzun yarısını erkekler, yarısını da kadınlar oluşturuyor. Ama kadınlarımıza, kızlarımıza, erkek çocuklarımıza sunduğumuz özgürlük imkanını, kimi zaman vermiyoruz. Kadınlarımızı, kızlarımızı kısıtlıyoruz. Dışarıda tacize, istismara uğramalarından endişe ediyoruz.  Dedikodusundan bile rahatsız oluyoruz. Hatta kadınlarımız, kızlarımız kendileri bu endişeleri duyduğu için hayatlarını bizzat kendileri kısıtlıyor.

***

Sorun kardeşinize, eşinize. Başlarına neler geldiğini uzun uzun anlatacaklardır. Durakta, toplu taşıma araçlarında, trafikte, çarşıda pazarda, sokakta çalıştıkları kurumlarda neler yaşıyor bu kadınlar. Birçoğu kimselere anlatamadığı bu tacizlerden dolayı intiharın eşiğine de gelebiliyor.

Bazen bu sapıklar, tacizciler etiket sahibi, toplumda muteber kabul edilenlerin arasından da çıkabiliyor. Hatta kadınlar çat kapı eve gelen sapıklarla da karşılaşabiliyor. Adliye muhabirliği yaptığım dönemde Antalya’da yalnız yaşayan kadınların korkulu rüyası haline gelen 22 yaşındaki Osman B.’de onlardan biriydi.

***

Bu şahıs Konyaaltı ilçesi Liman Mahallesi’nde bir yazlık daire kiralayıp tatile gelen A. E. isimli 48 yaşındaki kadının dairesinin kapısını çalmış. “Kim o” diye sorulunca, kendisinin “polis” olduğunu söyleyen  Osman B., kapı açılınca A. E’nin boynuna bıçağı dayayıp tekbir getirmeye başlamış. 

Sonra da kendisinin DEAŞ militanı olduğunu, söylenenleri yapmazsa bıçakla keseceğini söyleyen Osman B. evde ne kadar para ve değerli eşyanın verilmesini istemiş.  Zavallı kadını saçından tutarak sürükleyerek oda oda gezdirip değerli ne varsa toplayan bu sapık, sonra da kadına tecavüz etmiş.

***

Sabaha kadar evde kalan Osman B. saat 05:45 sıralarında evden kaçmış. Kabus gibi gece geçiren A. E. soluğu poliste almış. Bu şahıs,  Muratpaşa ilçesi Fener Mahallesi’nde de parkta köpeğini gezdirirken tanıştığı Ermenistan uyruklu 35 yaşındaki D.S. isimli kadına da kendisini turizmci olarak tanıtmış.

Antalya’da iş bulup çalışmak istediğini söyleyen Ermenistan uyruklu bu talihsiz kadına bu sapık “ İş konusunda yardımcı olabilirim” diyor ve bunun üzerine kadın bu sapığı evine kahve içmeye davet ediyor. Kadının evine girince, Osman B.  kendisinin Suriyeli olduğunu söyleyerek bıçakla kendi kollarını kesmeye başlamış. “Söylediklerimi yapmazsan seni de doğrarım” diyerek kadını korkutup, tehditle parasını,  cep telefonunu, saatini ve pasaportunu yağmalayıp kaçmış. Yapılan şikayetler üzerine yakalanan Osman B. hakkında  A.E.’ye ve D.S’ye  karşı işlediği suçlarla ilgili Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı dava açılmıştı.

***

Aynı gün peş peşe görülen her iki davada da ilk celsede karar çıkmıştı. 48 yaşındaki A. E.’ye karşı işlenen suçlardan dolayı sanığa indirimlerden sonra tam 40 yıl hapis cezası veren mahkeme, Fener Mahallesindeki evinde bıçak tehdidiyle 35 yaşındaki D.S’nin yağmalanmasıyla ilgili 10 yıl hapis cezası vermişti.  Böylece yargılandığı iki ayrı davada bu tecavüzcü, toplam 50 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

***

Kadınlara ve çocuklara yönelik suçlarda geçmişte önemli kararlara imza atan 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden bugün de aynı duyarlılığı görmek istiyoruz. Osman B.’nin  benzer suçlardan başka mahkemelerde de daha birçok davasının olduğunu öğrenmiştim. Seri olarak kadınların evlerine çat kapı gelip tecavüz eden bu sapığa diğer mahkemelerde görülen davalarda ne kadar ceza verildi bilmiyorum. 

***

Tecavüzcülerin, sapıkların arasında etiket sahibi olanlar da çıkabiliyor. Nitekim yine Antalya’da evli barklı bir kuyumcu, internetten tanıştığı lise öğrencisi kıza araçta tecavüze kalkışmıştı. Zavallı genç kız kendisini Çakırlar’daki gözlemecilerin olduğu yerde araçtan çırılçıplak atarak kurtarmıştı. O olayla ilgili davada 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüştü. Bir de utandığı için, çekindiği için namusuna leke geleceğini düşündüğü için, korkutulup, şiddete maruz kaldığı için şikayet edilemeyen, sineye çekilen olayları düşünün.

***

Örneğin araçlardaki cam filmleri. Kadınlar genç kızların kullandıkları araçlara bir bakın. Çoğunun cam filmli olduğunu görürsünüz. Ben birkaçına sordum. Trafikte taciz edilmemek için araçlara cam filmi taktırdıklarını söylüyorlar. Taciz edilmektense trafik cezası yemeyi tercih ettiklerini anlatıyorlar.

Bu ayıp bile bize yeter.