CAHİLLE TARTIŞMA GALİP GELEMEZSİN
Bugün Cuma. Bu nedenle şöyle siyasetten ve gıybetten uzak
bir iki KELAM edelim. CAHİL halimle cahillere bir şey anlatabilecek miyim
acaba? Fakat, “CAHİLLE tartışma TECRÜBE kazanır” diye de bir söz vardır. Hele
hele FİLOZOF İmam GAZALİ’nin, “Cahillerle tartışmayın, ben hiç GALIP gelemedim”
cümleleri var!
Bir de ecnebi filozof PLATON efendi var o da bu konuyla
ilgili “İnsanların APTALLIKLARINI düzeltmek konusunda yeteri kadar etkili
olamayacaksanız, bunu yapmaktan vazgeçmelisiniz ve kendinizi KORUMALISINIZ”
demiş.
Ne de güzel ifade etmiş söyleyenler değil mi? Öyle ya hemen
her konuya, MUHALEFET olan ve hiçbir ALTERNATIF üretemeyen CAHİL insanların TECRÜBESİ
az şey mi? Müthişler VALLAHİ.
Adamlar alışkanlık haline getirmiş AK’a kara demeyi bir de
KARAYI ak görmeyi TECRÜBE edinmişler. Bu insanlarla herhangi bir konuyu
AKLISELIM tartışmak ve sonuca bağlamayı düşünmek çok ZORDUR ve ne derece DOĞRU
olur bilemem.
AKILLI bir insan da aklının gereğini yaparak bu tür “Dediğim
dedik öttürdüğüm DÜDÜK” misali çok bildiğini zanneden CAHİLLERLE asla
tartışmaya girmemeli. Tıpkı BENIM gibi.
Zaten atalarımız,
“Bir TARTIŞMA gereğinden fazla uzamışsa, bilin ki tarafların ikisi de
HATALI demektir” diye bu tür konulara CUK diye oturan bir laf söylemişler. KÜÇÜCÜK beyinleriyle ve AT GÖZLÜKLERİYLE
baktıkları kendilerine has dünyalarında kurguladıkları, FİL DİŞİ KÜLELERİNDEN
ahkam kesmekle ne kadar zavallı konumuna düştüklerinin farkında bile değiller
bu tipler.
Halktan ve hayatın gerçeklerinden KOPUK, sadece MASA başında
ve BİLGİSAYAR denilen camın önünde ÖMRÜNÜ geçirerek, sözde GAZETECİ olduğunu
zannedenleri iyi bilirim. SOSYAL yönü sıfır ve karşısına geçip iki çift KELAM edilemeyecek
derece ÖN yargılı ve ÇOK BİLMİŞLİKTE takıntılı insana LAF yetiştirmek ve
TARTIŞMAYA girmek, onun seviyesine DÜŞMEK olur.
Aklı başında bir insan bunu yapmamalı diye düşünüyorum. Hem
ne demişler, “Cahille TARTIŞMA, uzaktan bakan kimin CAHIL olduğunu
ANLAYAMAYABILIR!” aslında her söz bir TECRÜBE içeriyor.
Tabi sözlerimden yine kendine PAY çıkaranlar olacaktır.
Bizim onunla veya bununla bir alıp veremediğimiz yoktur. Olanları da BİLEMEM.
Benim yazımı okuyup da anlayamayanlara oturup DERS VERECEK halim de yok.
İsteyen istediği gibi ANLAR, isteyen istediği yöne ÇEKER.
Bizim işimiz ayrı gücümüz ayrı. Biz kimin ne yaptığını çok iyi bilmekteyiz.
Yani, “ARIF'E TARIF GEREKMIYOR.”
Biz işimizi yaparken HATIR, gönül, hısım, akraba, eş, dost
için değil BILIMUM adem oğullarının MENFAATI için yapıyoruz. Çünkü biz oldum
olası öyle 3’e 5’e TAMAH etmeyiz. Fakat yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi kime
niye karşı mücadele edeceğiz ki? Söyleyen ne güzel söylemiş, “Cahille tartışma
TECRÜBE kazanır” diye. Aynen ben de öyle yapıyorum tartışmıyorum, CEVAP bile
vermiyorum.
Şimdi diyeceksiniz ki bu konu UZADIKÇA uzadı. Evet sevgili
dostlar hakikaten uzadıkça uzadı, hatta adına ŞARKILAR bile yazıldı. Yazılmaya
da devam eder, ‘UZAYAN TREN YOLLARI’ gibi. Ama bu laf ya; uzar da kısalır da
diyenler bile olabilir. Ama uzatmanın ne bana, ne size ne de bir başkasına tek
DİRHEM FAYDASI yoktur. ANTALYA’DA yazılacak çizilecek o kadar KONU varken.
Herkes cahillerle TARTIŞMA yerine, bu memleket için bir TAŞ
üstüne taş koyabilir miyim düşüncesi içinde olmalı. Yoksa AVANTA HAYAT sürmez.
“CAHİLLE tartışma TECRÜBE kazanır”
“Cahille TARTIŞMA, uzaktan bakan kimin CAHIL olduğunu
anlayamayabilir!”
İşte bu hale gelmemek için SON NOKTAYI böyle koymak
gerekiyor.
BİR YAŞIMA DAHA GİRDİM!
Öyle başlığa bakıp yeni yaşıma girdiğimi veya AD GÜNÜM
olduğunu sanmayın. CHP’li bir belediyenin ÜLKÜCÜ biri adına PARK AÇILIŞI
yapmasından dolayı. HAYAL GİBİ...
Bir süre önce uğradığı SUİKAST sonucu öldürülen Eski Ülkü
Ocakları Genel Başkanı Doç. Dr. SİNAN ATEŞ’in adı, Muratpaşa’nın Güzeloba
Mahallesi’nde bir parka verilmiş.
Gayet güzel.
Kimse buna KARŞI olduğumu falan zannetmesin. Ben CHP’li bir
belediyenin hem de DEVRİMCİ olduğunu iddia eden bir belediye başkanının bu
TAVRINI garipsiyorum. Şimdi düşünün; bir MHP’li belediye kalkıp DENİZ GEZMİŞ’in
adını bir parka veya tesise verse ve bunu ÖLÜMSÜZLEŞTİRSE nasıl olurdu, kim ne
düşünürdü acaba? KIZILCA KIYAMET kopardı değil mi?
Aslında yok birbirinden FARKI iki konunun da. Amma iki görüş
ve düşünceleri TAM ZIT. Demek ZAMAN değişmiş, DÜŞÜNCELER çağa ayak uydurmuş.
Tıpkı Muratpaşa’nın DEVCRİMCİ Başkanı Ümit UYSAL’ın dediği gibi, “KARDEŞLİK
türkülerini hep birlikte söylüyor, BİRLİĞİ, BERABERLİĞİ en içten şekilde her
bir komşumuzla yaşıyor ve paylaşıyoruz. Görüşü, kimliği, dini, dili ne olursa
olsun ayırt etmiyor, bu güzel coğrafyaya bir TUĞLA koymuş her bir yurttaşımızı
EL ÜSTÜNDE tutuyoruz.”
İşten ben bundan dolayı bir YAŞIMA daha girdim...