Özellikle pandemiyle birlikte doğal yaşamı tercih edip karavanlarda yaşayanların sayısı hızla arttı. Konyaaltı Sahili'ne yürüme mesafesinde ya da sahil kenarında park halinde bulunan karavanların çevreye rahatsızlık vermesi iddiasıyla zaman zaman şikayetler ve tartışmalar yaşanmıştı. Sahilde park halindeki 50 karavana ise birkaç gün önce Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tahliye tebligatı gönderilmişti. Karavanların camına yapıştırılan tebligatta Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanlığı Genel Kurulu'nun kararı gerekçe gösterilerek karavanların kent içinde gelişigüzel park ve bekleme yapmasının yasak olduğu bildirildi. Karavan sahiplerine 5 gün süre verildiğinin belirtildiği tebligatta, "Kaldırmadığınız takdirde aracınızın çekileceği tarafınıza tebliğ olunur" ifadeleri yer aldı. Karavancılara verilen sürenin dolmasının ardından, Antalya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri, çevik kuvvet ve trafik polisi eşliğinde sabah saatlerinde karavanları çekti.

“HUZURUMUN KALMADIĞI YERDE BEN DE KALMAK İSTEMEM”

Bulundukları yerden ayrılmaları gerektiğini öğrenen karavan sahibi Deniz Koyuncu, “ Bizler burada yanlış bir şey yapmıyoruz. Olması gerektiği gibi davranmaktan yanayız. Herhangi bir hak ihlalini gerçekleştirmek veya destek olmak gibi bir yerde değiliz. Hiçbir yeri işgal etme gibi bir derdimiz de yok aslında. Kaldığımız arazi özel bir tarla olarak gözüküyor. Bu durumla ilgili biraz soru işaretleri var kafamda, kafamızda. Uzun bir zamandır bizlerden çıkmamız bekleniyordu. Ama gerçekten haklı sebeplerle bize çok daha doğru merciden talep gelirse bunu gerçekleştirebiliriz diye düşündüğüm için burada duruyorum. Yoksa tabi ki de huzurumun kalmadığı yerde ben de kalmak istemem” Dedi.

“BELEDİYE BİZİ İŞGALCİ OLARAK NİTELENDİRİYOR”

Gidecek başka yerleri olmadığı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin de ikamet etmelerinde yardımcı olmadığını söyleyen Dindar Diker, “ Yaklaşık 1 yıldır burada yaşıyorum. Yaşadığımız, bulunduğumuz yer tarla vasfında geçen bir yer. Belediyeyle bir alakası yok, 17-18 tane mirasçısı olan bir yer. Belediye bizi işgalci olarak nitelendirip buradan çıkartmaya çalışıyor. Yanlış bir şey yapmıyorum bütün vergilerimi ödüyorum. Önceden istediğimiz gibi tatil yapabiliyorduk. Şimdi yabancılar da çoğaldı istediğimiz gibi tatilde yapamıyoruz. Kendimize bir yer ayarlamaya çalışıyoruz. Belediye de bize yardımcı olmuyor. Duyumlarımıza göre bizi götürecekleri yerde 7 gün 6 gece ikamet edebiliyormuşuz haftalık 300 Lira bir ödeme yaparak. Orada normal kalmak istersek de yıllık 75 bin lira ödeme yapmamız gerekiyormuş doğru veya yanlış onu da bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

“NE YAPACAĞIZ HİÇBİR FİKRİM YOK”

Karavanını sahile park edenlerden Hakan Arkın, “ Görüldüğü gibi teker teker karavanları Belediye’nin ve trafiğin araçları tek tek çıkarıyor. Nereye götürüyorlar bilmiyorum. Karavan parkı diyorlar, karavan parkı da doluymuş. Birde karavan parkına da gitsen 6 gün kalıp 300 lira ödüyormuşsun duyduğumuza göre. Süre dolunca oradan da çıkacakmışız. E biz ne yapacağız? Çoğu depremden sonra karavan alıp karavanda hayatına devam eden insanlar, evleri olsa da korkup gidemeyen insanlar. Ne yapacağız bilmiyorum? Bazı insanların yanlışları üzerine 50-60 tane insan rezil oldu. Ne diyebilirim ki? Üzücü “ dedi.