BÜYÜKŞEHİR BAKIYOR, BALBEY YAKILIYOR!

Antalya’nın Kaleiçi kadar en önemli tarihi değerlerinden Balbey Mahallesi’nde uygulanacak ‘Balbey Mahallesi Kentsel Yenileme Projesi’ bir türlü hayata geçirilemedi. Eski Büyükşehir Belediyesi Başkanı Menderes Türel döneminde başlatılan, Mustafa Akaydın döneminde devam eden ve bugüne kadar sürüncemede kalan bir proje bu.

En son ocak ayında yapılar bir toplantıda projedeki son gelişmeler ele alındı. Bu toplantıya, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Başkan Başdanışmanı Cem Oğuz, Başkan Danışmanı Alper Gökçay, ANTEPE Genel Müdürü İsmail Erdoğmuş, İnşaat Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası Başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile Kent Konseyi temsilcisi, Bal-Der üyeleri ve Balbey Mahalle Muhtarı Abdullah Uyaroğlu katılmıştı.

En büyük sorun her zamanki gibi hak sahiplerinin muvafakat vermemeleri olarak ortaya çıktı. O gündün beri bir arpa boyu yol alınamadı. ANTEPE İnşaat A.Ş. tarafından yönetilen proje de yanan ihale oyunları ise cabası!

Baybey’i modern yaşama kavuşturma hayali hep başka bahara kaldı. Balbey’de, güvenlik sorununu çözülemedi. Sonuçta o canım mahallede kaderine terk edildi.

Sokakları çöpten geçilmeyen, metruk binaları evsizlerin mekanı olan, yıkılmaya yüz tutmuş binaların tehlike saçtığı bir bölge olmaktan öte gidemedi Balbey.

Kaleiçi gibi yarı bir değer olan Balbey Mahallesi sahipsiz kalınca paha biçilemez konaklar bir bir yakılmaya başlandı. Hem de göz göre göre. Modern yaşam hayalleri küle dönerek.

Siz hala toplantılar düzenleyin, analizler yapın. Ortada elle tutulur bir şey yok. Elle tutulur gözle görülür tek şey yok olup giden tarih.

Bunun en son örneği hafta sonunda alevlere teslim olan Balbey Mahallesi 421 Sokak üzerindeki 2.5 asırlık konak. Alevlerin içinden atlayıp kaçanlar ise ayrı bir tartışma konusu!

Üzücü olaydan sonra Balbey Mahalle Muhtarı Abdullah Uyaroğlu’nun, “Kaleiçi’nden sonra surların dışında kurulan ilk Türk mahallesi” sözleri çok anlamlı.

Uyaroğlu’na göre adında bal olan ancak baldan çok kahır çekilen mahallede restorasyon çalışmalarının biran önce başlatılması gerekiyor. Aksi halde Büyükşehir bakacak Balbey yakılarak yok edilecek.

MUHTARA KIBRIS KIYAĞI

Antalya’nın Elmalı ilçesinde bütün işler bitti, muhtarların KKTC’ye geziye götürülmesi kaldı. Bayram değil seyran değil. Bu ilginç tartışma 2021 yılının son meclis toplantısında yaşandı.

Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün isteği üzerine ilçedeki muhtarların KKTC’ye geziye götürülmesi önerisi gündeme alındı. Gündem mecliste ele alındı.

Öneriye ilk tepki İP Meclis Üyesi Mehmet Çetin’den geldi. Çetin, pandemi nedeniyle gezinin iptal edilmesini isteyerek bu iş için bütçesinin engellilere harcanmasının doğru olacağını söyledi.

Çetin’in bu önerisine AK Parti Grup Sözcüsü İsmail Demir destek verdi. Demir, “Kültür gezisi veya kardeş belediye ziyareti olsa anlarız. Onun için iptal edilmeli” dedi.

Belediye Başkanı Halil Öztürk ise yurtiçi gezileri ile bir farklılık olmadığı için Kıbrıs’ın seçildiğini belirterek önerisini savundu. Hatta bu gezi için kredi çekmediklerini ısrarla vurguladı.

Bir de diyor ki, “Muhtarlarımızın hakkı.” Acaba muhtarların böyle bir hakkı var mı yok mu ben anlamadım. Muhtarın hakkı ise ilçe halkının hakkı acaba Dallas gezisi mi olacak?

Zaten kadim ilçenin adı çıkmış ‘Dallas’ a inmez Elmalı’ya!

KADINA VERDİĞİMİZ DEĞER

“Cennet anaların ayağı altındadır” hadisi şerif vardır. Bunu Her yıl Anneler Günü’nden söyler ama sonra unuturuz. Birde ‘5 Aralık Kadın Hakları Günü’nde aklımıza gelirse gelir!

Sonra ne anneyi ne de kadını alkımınızın ucuna bile getirmeyiz. Aklımıza gelseydi son yıllardaki gibi kadın cinayetleri yaşanmaz, eli öpülesi anneleri katletmezdik!

Lafı uzatmadan konuya gireyim. Yazacaklarım ve paylaşacağımız iki kare fotoğraftan kadınlara sözde verdiğimiz değeri bir görün!

Hafta sonunda yani ‘5 Aralık Kadın Hakları Günü’nde hani o aşk skandalının kahramanı Belediye Başkanı Halil Öztürk var ya, günün önemine binaen “Ey Kahraman Türk Kadını!

Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın…” cümleleri ile başlayan bir paylaşım yaptı. Atatürk’ün kadına seçme ve seçilme hakkından bahsetti birde onunla birlikte kadınların olduğu fotoğrafı altına iliştirdi. Gayet güzel ve anlamlı bir paylaşım. Sıkıntı yok.

Ama asıl sıkıntı Öztürk’ün bundan 4 saat sonra yaptığı ikinci paylaşımda. Bu kez kadın işçilerin sokakları temizlerken çekilmiş fotoğrafı iliştiriyor altına. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” misali olmuş ikinci paylaşım ve kadına bakış açısını açıkça ortaya koymuş.

İnsan eline bir karanfil alırda günün önemine binaen onlara verir o fotoğrafı paylaşır bizde alkışlardık. Hoş. Eşini şoförünün eşi ile aldatan birinden daha fazla ne beklenebilir ki?