BÜYÜK ADAM OLMA MESELESİ
Büyük adam olmak, herkesin gönlünde yatan bir ASLANDIR.
Büyük adam olmanın OKULU yoktur. Büyük adam; kendisini büyük adam SANAN değil,
topluma verdiği HİZMETLERLE, toplumca büyük adam SIFATI layık görülendir.
Toplum gerçek büyük adamlara sözle ‘Büyük Adamsın’ demez, SAYGISIYLA
hissettirir.
Büyük adamların en önemli özellikleri AFFEDİCİ olmalarıdır.
Çünkü olgun insan KİN TUTMAZ, dedikodulara, asılsız şeylere asla İTİBAR etmez,
terazinin kefesine kendi şahsi DUYGULARINI koymaz.
Büyük adamların tahtı, GÖNÜL tahtıdır. Çünkü; böyle olduğu
takdirde hayatlarını gönül rahatlığı içerisinde sürdürebilirler. GÖNÜL TAHTINA
oturamayan bir insan, en yüksek MEVKİYE gelse bile, başkalarının sözüyle
hareket ettiği takdirde bulunduğu mevkide rahat edemez.
Çünkü DALKAVUKLAR kuyuya taşı atıp, kaybolurlar. SIKINTIYA
katlanmak da ona düşer. Gerçek büyük adamların yüzüne ‘SEN BÜYÜK ADAMSIN’ diyen
olmamıştır. Çünkü büyük adamlar İLTİFATTAN, YAĞCILIKTAN hoşlanmazlar. Çünkü, bu
gibi sözlerin ardında MENFAAT saklıdır.
GİYİMİYLE, KUŞAMIYLA, yediğiyle, içtiğiyle, yüksek ses
tonuyla, havalara girerek, başkalarını hafife alarak, kendini olduğundan farklı
sunarak, çevresindeki insanlara TEPEDEN BAKARAK, yaşadığımız dünyada, diğer
canlı, cansız tüm varlıkları sanki babasının malı imiş gibi hor kullanarak,
“BEN NE DERSEM O OLUR” zihniyetini toplumda hakim kılmaya uğraşanların gerçek
niyetlerini anlayamadığımız, onlara ve benzerlerine değer verdiğimiz müddetçe,
toplum içerisinde GERÇEK büyük adamların boy göstermelerine ENGEL olmuş ve
KÖTÜLÜKLERİN her geçen gün daha da artmasına zemin hazırlamış oluruz.
Büyük adam olmanın bence en önemli koşulu, insan olmanın
gerektirdiği görevleri, sorumlulukları tam anlamıyla yerine getirmektir.
İnsanlar yaşamlarını HAKKA, HUKUKA uygun olarak sürdürmeksizin, SIRF tanınmış
bir takım insanların yanında görünerek hak etmedikleri şeyleri elde
ediyorlarsa, o toplumda ilerlemeden ve ADALETTEN söz edilemez.
Toplum hizmetinde iş bileni değil, iş bilmese bile benden
olanı KAYIRAYIM anlayışı ile o alanda hizmetin gereğini yerine getirmek MÜMKÜN
değildir. Bariz HATALAR yaparak, kendisine verilen görevi SAVSAKLAYIP, gayriciddi
davranışlar sergileyenleri de sırf MENFAATİM var diyerek savunur gözükmenin
dürüstlük ve objektiflikle bir ilgisi olamaz.
BÜYÜK ADAM olmanın yolu öncelikle çalışmaktan geçer. Nerede
ve hangi görevde olursa olsun, insan öncelikle GÖREVİNİ tam anlamıyla yapmalı.
Her gün çalışma alanıyla ilgili kendini geliştirecek bilgilere ulaşmak için
çaba harcamalıdır. Nihayetinde yağ çekmekle, YALAKALIK yapmakla, HİLEYLE,
aldatmakla büyük adam olunmaz.
Gelin, bu konuda bir de ATATÜRK’ün sözlerini hatırlayalım:
“Büyük adam olmak için kimseye İLTİFAT etmeyeceksin, hiç
kimseyi ALDATMAYACAKSIN, memleket için hakiki MEFKURE ne ise onu görecek,
hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Fakat sen buna
MÜTAHAMMÜL olacaksın. Önüne nihayetsiz MANİALAR yağdıracaklardır. Kendini büyük
değil; KÜÇÜK, zayıf, vasıtasız, hiç telakki ederek, kimseden yardım
gelmeyeceğine kani olarak bu maniaları aşacaksın. Bundan sonra sana büyük
derlerse GÜLECEKSİN.”
Şimdi “Büyük adam meselesi nereden çıktı” diye soranlarınız
olacaktır. Hiç LAFI eveleyip gevelemeden söyleyeceğim. Birincisi BÜROKRASİDE
yaşananlar, ikincisi ise yaklaşan YEREL SEÇİM.
ANTALYA’da bana göre miadını doldurmuş ONLARCA BÜROKRAT var.
Yeni dönemde yani TÜRKİYE 100 Yılı’nda bunlara artık bir yol verme zamanı gelip
geçmiştir.
Kimisi İYİ HİZMET yaptı, kimisi işin ucundan tutarmış gibi
DAVRANDI. Kimisi hiçbir şey yapmamasına rağmen kendi yapmış gibi gösterdi.
Kimisi de yapmanın GAYRETİ içinde oldu.
Geçtiğimiz seçimler öncesi ‘VAZİYET ALANLAR’ vardı. Yani ne
TARAF ne BERTARAF. Ne SAFI belli ne de durduğu yer. “Seçim bitsin de ona göre
saf tutarım” diyenler vardı. İşte bu saydıklarımla YOL AYRIMI yapılmalı. Yoksa
kimsenin bir 20 yıl daha TAHAMMÜL etme gücü yok.
Bir de yaklaşan YEREL SEÇİMLER öncesi kendini göstermeye çalışanlar
yavaş yavaş SAHNEYE çıkmaya başladı. Kimisi eski tanıdık, kimisi PİYASADA
bilenen tipler, kimisi de kendini ‘BÜYÜK ADAMMIŞ’ gibi göstermeye çalışan
tipler.
Tabi bunların içinde iyi CEVHERLER de var ama tek tek seçmek
gerekiyor. Bu görev BÜROKRASİ alanında hükümetin temsilcilerine, belediye
başkanı ve meclis üyesi aday adayları içinde hem PARTİLERE hem de BİZLERE
düşüyor.
Yoksa mesele ‘BÜYÜK ADAM OLMA’ meselesi değil. Mesele HİZMET
edecek olanlar, hizmet edenler ile kendini olduğundan fazla gösterenleri ayır
edebilme meselesidir.