BURAM BURAM BİZİM ORALAR!

Şu Ali Çandır yok mu? Antalya Ticaret Borsası’nın Başkanı. “10 parmağında ON MARİFET, türlü türlü hünerli var mübarek adamın” desem vallahi de billahi de “CUK” diye oturur! Çandır’ın kıvrak zekası sayesinde ortaya 12 yıl önce ortaya çıkarılan YÖREX’i onun sayesinde tanıdık. “MEMLEKETİ ÖZLEDİM” diyenlerin ayağına getirdi BİZİM ORALARI.

ATB’nin 'Sizin oraların neyi meşhur?' mottosu ile gerçekleştirdiği YÖREX, 2-5 Kasım günlerinde ANFAŞ'ta düzenlenecek. Ne ararsan yine YÖREX’te olacak. Her zaman olduğu gibi bu yılda fuara 81 ilden epey bir katılımcı olacak. Bir başka deyimle ‘Memleket hasreti çekenler’ özlemlerini giderecek. KIŞLIKLAR doğal memleket ürünleri ile lezzetlenecek.

Dün ATB’de YÖREX bilgilendirme toplantısı vardı. ATB Başkanı Ali Çandır ile ATSO Başkanı Ali Bahar, önemli bilgiler ve görüşler paylaştı. ''YÖRESEL ürünlerin kendine has ruhu vardır" diyen Çandır, ülkemizdeki coğrafi işaretli tescil ürün sayısının bin 481'e ulaştığını vurguladı. Ardından Avrupa’ya uzanışı anlattı.

"YÖREX'i başlattığımızda AB tescilli coğrafi işaretli ürünümüz yoktu” diyen Çandır, . “Şimdi 14 ürünümüz TESCİLLENDİ, 78 ürünümüz tescil için askıda, TESCİL İÇİN GÜN SAYIYOR” dedi.  Bu rakamlar AB’deki 3 bin 561 coğrafi işaretli ürünün ticari değerinin 75 milyar Euro'ya yaklaştığı ve buna ortak olma vaktinin geldiğinin göstergesi.

ATSO Başkanı Ali Bahar’da iş dünyası olarak YÖREX’in destekçisi olduklarını bu desteği sürdüreceklerini ifade etti. Bahar’ın, “Fuarların geçmişten bugüne bir şeyin tekrarı olmaktan çıkarıp, geliştirebileceğimiz bir dal olması gerektiğini düşünüyorum” demesi anlamlı geldi bana.

Çünkü Bahar, fuarcılığın bilimsel ele alınmasını, ULUSLARARASI boyutta teknoloji ve bilim kullanılarak geliştirilmesi gerektiğini dikkat çekti. Bu da YÖREX’in gelecekte dijital ortama taşınmasının mümkün olabileceğinin fikrini verdi.

Yani memleket havası ve ürünleri almak isteyenler dünyanın öbür ucundan bile YÖREX’e ulaşabilme imkanına sahip olacak. Ne diyeyim; “Bizde kıvrak zekalı bu iki ALİ varken her türlü girişime ve sürprize açık olmak lazım.” Daha ötesi SIRTIMIZ YERE DEĞMEZ.

Not edin ve unutmayın. Herkesi 2-5 Kasım’da ANFAŞ’ta birlikte memleket havası solumaya bekliyoruz!

BİAT KÜLTÜRÜ NEYMİŞ?

Yav şu CHP’lilere akıl sır erdirmek mümkün değil. Daha düne kadar AK Partilileri Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a BİAT etmekle suçluyorlardı. Hatta “BİAT KÜLTÜRÜ GELİŞTİRDİLER” diye hem feveran hem de dalga geçiyorlardı. Şimdi kendi söylemlerinin altında kendileri kaldı. Kemal Kılıçdaroğlu’na BİAT ettiler.

“Yok canım olmaz, yapmazlar” falan demeyin. Bal gibide yaptılar, bal gibide BİAT ettiler. Hem de “DEĞİŞİM” diye diye yönetime seçilen CHP Antalya İl Örgütü ve belediye başkanları ile. CHP Antalya İl Örgütü, 4-5 Kasım’da yapılacak olan CHP’nin 38. Kurultay öncesi mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek BİRLİKTELİK mesajı verdi.

Ziyarette kimler yok ki? Daha düne kadar Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e bayrak açıp rakip olmak için kolları sıvayan Muratpaşa Belediye Başkanı ÜMİT UYSAL, kadın kotasına uyulmadığı için itiraz edip kurultay listesini delen ŞENGÜL YEŞİLDAL…

Bir tek isim yok BİAT etmek için Ankara’ya gidenlerin içinde. O da, “Arkadaşlarımın olmadığı bir yerde olmam. Desteklemediğim bir listede olmam" diyerek istifa eden Manavgat Belediye Başkanı ŞÜKRÜ SÖZEN.

Şimdi CHP Antalya Örgütü’nün 34 kurultay delegesinden 32'si Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden aday gösterilmesi için imza vermiş. İmza vermeyen iki isim var. Biri Sözen diğeri Yeşildal!

CHP Antalya İl Başkanı, “Ben kimsenin adamı değilim, olmamda” diyen Nail Kamacı ve ekibi “Ele verir talkını kendi yutar salkımı” misali yaptıkları toptan BİAT değil de nedir acaba? BİAT ile suçladıkları AK Partililerden özür dilerler mi sizce? Sanmam.

Atalarımız; “Büyük lokma ye ama büyük laf etme” diye bir laf söylemiş. İşte CHP Antalya’nın ekip olarak yaptığı maalesef HURMALAR TIRMALAR meselesi gibi.

Ha unutmadan. İddialara göre BİAT ZİYARETİ sırasında, Kılıçdaroğlu mu yoksa Kamacı mı belli değil. Söz de Böcek ile Uysal'ı yan yana oturtarak, “SORUNLARINIZI ÇÖZÜN” talimatı veresiymiş.

Kılıçdaroğlu talimat vermiş mi bilemiyorum ama Kamacı’nın buna gücü yetmez. Böcek’te böyle bir emri asla kabul etmez. Uysal’ın tavrını kestirmek ise hayli güç.

Fotoğrafta bile yan yana gelmeyenler talimatla falan bir odaya kapanmaz!