BUNA DA PROVOKASYON DERLERSE ŞAŞIRMAMALI

Antalya’nın bugün çok önemli bir konuğu var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Bir dizi açılış! yapacak, şehrin en önemli sorunu olan trafik sorununa çözüm bulacak!

Gülmeyin. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve ekibi bu sorunu çözemeyince Kılıçdaroğlu konuya el attı. Ulaşım esnafıyla AKM’de toplantı yapacak.

Ya Kılıçdaroğlu bu sorunu çözecek ya da içinden çıkılmaz bir hale sokacak. Çünkü ortadaki tablo bunu gösteriyor. Sonuç olarak ‘Geliyor gelmekte olan.’

Sonra? Döşemealtı’ndaki 100’e yakın yatırımın yani tesisin açılışını yapacak. Şaşırmayın, 100’e yakın tesis! Son yıllarda mı yapıldı? Hayır. Başkan Turgay Genç’in göreve geldiği günden bugüne kadar geçen 7 yılda yaptığı tüm tesislermiş!

Yani yapıldığı günden bugüne kadar kullanılan, neredeyse kullanım ömrünü tamamlamış hatta bazıları tadilat bile görmüş olan tesislerin açılışı yapılacak bugün.

Acaba Kemal bey hiç mi sormadı Turgay Genç’e, “Ya başkan. Bunca yıldır gelip gittim bu şehre. Niye bunları açtırmadın? Hadi buna zamanın olmadı son döneminde yaptığın bir eser varsa onları açsak” diye.

Yok canım. Ne Kılıçdaroğlu sormayı akıl etmiştir ne de Genç söylemeyi düşünmüştür. Çünkü bu işin içinde provokasyon var. Hepsini son bir yılda yaptı ve açılışa hazır hale getirdi. Suç bizde yazıp çizip duruyoruz ya. İşte provokasyon yapıyoruz bu yüzden.

Hadi bunları geçtikte Büyükşehir’in hiç mi yaptığı yatırım yok? Bari onların açılışını yapsaydınız? Demek ortada ne onun ne de öbürlerinin yaptığı önemli bir çalışma yok.

UNUTMADIK YA SİZ?

Geçen hafta Serik’te CHP İlçe Başkanı İbrahim Demir’in istifası ile ayyuka çıkan bir rüşvet skandalı vardı. Hani şu kabzımal Ö.Ö.’nün oğlunun işe yerleştirilmesi için alınan paralar, portakallar, kilimler.

Bu iddia öyle yenilin yutulur cinsten değil. Ortaya çıkan 25 telefon görüşmesine ait ses kayıtları. Bunlar iddia sahibi tarafından cumhuriyet savcılığına teslim edilmiş.

Peki sonuçta CHP bu vahim konu hakkında nasıl bir işlem yapmış? Kılını bile kıpırdatmamış. Ne bir disiplin işleme ne de başka bir şey. Oturup bizim gibi tribünden izlemişler olup biteni!

Yahu siz değimliydiniz ortada evrak yokken bir kayıt yokken “Serik’te 500 bin liralık rüşvet skandalı var” diye ortalığı kasıp kavuran, esip gürleyen.

Ne oldu de ibre kendinizden tarafa dönünce, dilinizi mi yuttunuz, sesiniz içinize mi kaçtı? Allah aşkına bir cevap verin huuuu. Kimse var mı orada?

Tabi canım bu da bir provokasyon değil mi? Zaten diliniz alışmış ya sıkışınca “Provokasyon” diyorsunuz. Ama ne biz ne de bu balık hafızalı olarak gördüğünüz halk unutmadı bunları.

Bunu bugün niye tekraren yazdım? Hani bugün ‘Geliyor gelmekte olan’ Kılıçdaroğlu Antalya’da ya. İşte belki merak eder okur veya birileri kulağına fıslar diye yazdım.

Yoksa benim başka bir derdim falan yok. Hele hele provokasyon ile hiç işim yok. Tek derdim böyle bir rezilliği unutmamak unutturmamak!

KAPAK GİBİ CEVAP

Birkaç gün önce sosyal medyada ‘Sedat Kapanoğlu adında ve @esesci’ kullanıcı ismiyle birisi Almanya’nın Düsseldorf kentinde 2019 yılı ve 1990 yıllarını kıyaslayan fotoğraf paylaştı.

Fotoğrafta, Düsseldorfta yıkılan yol sahile yapılan bir park görünüyordu. Buna anında cevap eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’den geldi. Hem de fotoğraflı.

Türel, Konyaaltı sahilinin son halinin fotoğrafını paylaşıp altına da, “Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Antalya Konyaaltı’nda yapılmışı var” notunu ekledi. Kapak gibi cevap oldu resmen.

Kimisi Düsseldorf’u öve öve bitiremedi kimisi de Konyaaltı Sahil Antalya Yaşam Parkı’nı. Ama en çok övgü alanda ‘Çevre Düzenleme’ alının da Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Konseyi tarafından birincilik ödülü verilen Konyaaltı oldu.

Ancak bir türlü bu güzelliği içine sindiremeyen Antalya’daki İrlandalılar yine kin ve nefretlerini kustu. Her zaman olduğu gibi. Hiç değişmediler bir türlü içlerine sindiremediler.

Çünkü bu istemezükçü zihniyet her zaman yapılan güzelliğin karşısında olduğu için biz alıştık bunlara. Lakin iki fotoğrafı yan yanı koyduğunuz zaman bile aradaki 7 farkı bile bulamıyorlar ya işte insan buna üzülüyor.

Şu unutulmamalı ki Antalya’da son 3 yıldır yaşananları herkes her şeyi gördü. Hani ne demişti Hz. Hadimi, “Kamil o dur ki eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser.”

İşte aynen böyle. Öyle ‘Geliyor gelmekte olan’ demekle olmuyor bu işler.