BUMERANG ETKİSİ
Değerli okurum, son zamanlarda dünyamız adeta bir öfke patlaması yaşıyor, size de öyle gelmiyor mu? Etrafınıza bir bakın. Evreni anlamaya ve dinlemeye çalışın. Bir yandan su baskınları bir yandan kuraklık, mevsimler yer değiştiriyor. Dünya konuşmayı bitseydi eminim ki bize söyleyecek hatta sövecek birçok şey olurdu. Neler olduğunu kendimize sorarsak cevabını bulacağımızı düşünüyorum.
***
Hepimiz dinlenmek istediğimizde doğaya çekiliyoruz orman, sahil, yayla huzur bulduğumuz yerlerin başında geliyor. Güneşli havalarda içeceğimizi, yiyeceğimizi kapıp sahile koşuyoruz. Mis gibi deniz havası. Ormanda yürüyüş yaptıktan sonra bir ateş yakıp sucuk ekmek keyfine kim hayır diyebilir ki. Buraya kadar her şey çok güzel. Peki ya sonrası?
***
Eminim birçoğumuz sahilde oturmak için uygun bir yer ararken zorlanmışızdır. Adım başı çöp! Bira şişeleri, çerez ambalajları, sigara izmaritleri, peçeteler bunlar en popüler olanlar. Manzara tanıdık geldi mi? Bence bir müze yapılmalı, doğaya atılan çöpler sergilenmeli. Hatta atan kişinin fotoğrafı çekilip duvara asılmalı. Böyle "değerli insanları'' herkes tanımalı. Kulağa komik geliyor değil mi?
***
Aslında komik değil acı ve utanç verici. Çok iyi hatırlıyorum ki birkaç sene önce Atatürk caddesinde yol kenarlarında reklam panolarında evin balkonundan halı silkeleyen ve arabadan çöp atan insan resimleri vardı, belki hatırlayanınız olur. İğneleyici ve düşündürücü resimlerdi. O resimlere bakan insanların kendilerini görmeye sağladı ve bir nebze utandırdı.
***
Daha sonra o panolar kaldırıldı, üzüldüm bence adım başı asılmalıydı. Onların yerine parklarda köpek resimleri konulmaya başladı. Hani şu yanında sahibi olan bir köpek ve dışkı resmi olan. Mesaj belli "köpeğin pisliğini temizle." Peki senin pisliğini kim temizleyecek? Düşünme kabiliyeti olan üstün varlık olarak sayılan insanoğlunun çöpünü kim arkasından temizleyecek?
***
Sahillerimiz, ormanlarımız resmen çöplük olmuş toprak nefes alamıyor. Her fırsatta en ufak yeşil alan bir yapı için uygun görülüyor. Ağaçlarımız boğuluyor doğaya saldığımız duman ve gazlardan. Antalya'nın alışık olduğu bir görüntü kış aylarında bazı mahalleler duman altı, sobada kömür yakılıyor.
***
Hem kendine hem doğaya zarar. Parklarda ki her bankın önünde bir yığın kuruyemiş çöpü! Bu durumlarda azarlamak adına "hayvan mısınız?" deme ihtiyacı duyarız ya, aslında hayvana hakaret ediyoruz. Kendi pisliğini toprakla kapatan hayvanlardan örnek almalı insan.
***
Onların iç güdüleri bizim düşünme kabiliyetimizden çok daha üstün. Her şey bize geri dönüyor bir bumerang gibi biz attık şimdi o döndü bize doğru geliyor.
SON SÖZ
Bütün insanlığın doğa ve canlılarla sevgi ve saygı içinde yaşamasını diliyorum.