BU NEYİN ANDI

Muhalefetin söylem ve eylemleri bir türlü örtüşmüyor. Ağızlarını açtıkları zaman yargının güya bağımsız olmadığını, saraydan talimat aldığını ifade ediyorlar. Diğer taraftan da şayet iktidar olurlar ise; Erdoğan’ı yargılayacaklarını, bedel ödeteceklerini söylüyorlar.

***

Yani; biz iktidara gelir isek, yargıyı baskı altına alacağız, istediğimiz insanları sözde yargılar gibi yapıp bedel ödeteceğiz diyorlar. Tıpkı Menderes’e yaptıkları gibi…

***

Her ne kadar henüz üst mahkeme tarafından onanmamış olsa da; Kavala’nın Gezi olaylarını organize ve finanse ederek, o tarihteki mevcut hükümeti ortadan kaldırmaya çalıştığı ilk derece mahkeme tarafından tescillendi.

***

Bu tescil öncesi başta ABD ve onlarca batılı ülkeler bir araya gelip, hep bir ağızdan Türkiye’ye açık açık çeşitli baskılar yaptılar. Adeta Kavala’ya “bizim Türkiye temsilcimizdir” dediler. Kavala hüküm giyince de benzer küstahlıklarını devam ettirdiler.

***

Hadi gavurların Kavala sevgisini anladık diyelim. Muhalefetin Kavala sevdasına ne demeli? Malum şahsın hüküm giymesi Kılıçdaroğlu’nun o kadar zoruna gitmiş ki; beti benzi atmış bir vaziyette çıktığı kürsüde, grup konuşmasını yapamadı.

***

Kin, nefret ve tehditlerini açık açık sıralayarak konuşmasını 13 dakikada bitirdi. Akşener’de grup konuşmasında Kavala’yı ve Gezi vandallarını yere göğe sığdıramadı…

***

Grup başkan vekili Özgür Özel’in tehditlerini, ant içişini de hep beraber izledik. Gezi deyince benim aklıma; şehit edilen polisler, yakılan, yıkılan onlarca kamu ve özel binası, yüzlerce araç geliyor.

***

 “Mesele ağaç değil, sen anlamadın mı, hadi gel” tweetlerini, parçaladıkları polis otoları üzerinde poz veren hainleri, ‘’ Zulüm 1453 de başladı’’ yazanları, tutuklananlarından onlarca kişinin yabancı uyruklu olmasını, Öcalan posterlerini, Aralıksız 7 saat canlı yayın yapan yabancı TV kanallarını, tekne kazasında yaralanan kişinin polis panzeri ile ezildiği yalanını, sokaklarda yüzlerce kişinin ellerindeki alkol şişelerini havaya kaldırarak ‘’Şerifine Tayyip şerefine‘’ hönkürüşlerini ve kafa çekmelerini, ülkemin uğradığı milyarlık zararı ve ihanet içeren daha birçok şeyleri hatırlıyorum.

***

Ha bir de tüm bunları yapanları, Kılıçdaroğlu' nun sözde "Tertemiz akımlarından öpmesi ni" de hatırlıyorum. Ve ülkemde bir daha böyle hainlikler yaşanmasın diye dua ediyorum.

***

***

İşte elin gavurları ile birlikte muhalefetin öve öve bitiremediği geziciler ve geziyi organize eden baş aktörlerden Kavala denilen şahsın insanlarımıza ve ülkemize verdiği zararlar özetin özeti olarak böyle.

***

Ve muhalefetin neredeyse tamamı bu hain ve piyonları hüküm giydi diye; hüküm veren hakimlerden ve Erdoğan'dan intikam almak için ant içti.

SON SÖZ

Aslında muhalefetin ülke menfaatine ters düşen bu tür eylem ve söylemleri iktidarın işine yarıyor. Erdoğan hiçbir icraat yapmasa bile; muhalefet kendi kendini bitiriyor. Sağlık ve huzurla kalmanız duasıyla...