BU İŞLER, BÖYLE Mİ OLMALIYDI AZİZ’İM!

Aslında sporla iç içe olan, bu uğurda gövdesini taşın altına koyan insanlardan biriyim. Ancak yaşanan gelişmeler nedeniyle sporla alakalı program yapmama rağmen yazmaktan imtina ediyordum.

Bu düşünceme bir günlük ara verip sadece Antalyaspor yazmaya karar verdim. İşin doğrusunu söyleyecek olursam Süper Kupa finalinin oynanmasını bekledim. Maçın önüne geçmemek adına…

Antalyaspor, Süper Kupa maçını tıpkı Türkiye Kupası’nda olduğu gibi hem ayak ve hem hakem oyunları hem de tecrübesizliği ile rakibi Beşiktaş’a verdi. Yenildi demiyorum ha!

Nuri Şahin’in takımın başına getirilmesiyle başlayan macera Katar çöllerinde devam etti. Ligde aldığımız sonuçlar ve bulunduğumuz yer belli. Tamamı tecrübesizlik.

Önceki gece Katar’daki maçta yine tecrübesizlik sahneye çıktı. 120 dakika sonunda penaltılara gidilen maçta herkes ‘Kupa bizim’ diye sevinirken Nuri hocanın tecrübesizliği ayan beyan ortaya çıktı.

Genç ve tecrübesiz adamlara penaltı attıran Nuri Şahin resmen kupayı Beşiktaş’a hediye etti. Yerinde olsam (Nuri Şahin'in) kendimi son dakika oyuna alıp, penaltılardan birini atardım, Mustafa’ya bırakmazdım!

Neyse. Buraya kadar maçla ilgili bölümü yeterli sanırım. Gelelim turistik Katar seyahatine! Katar gündeme gelince maça kimlerin götürüleceği, hangi isimlerin davet edileceği sessiz ve derinden tartışıldı. Bizde bunları izledik, dinledi. Tatil bitsin yazarız bakalım dedik. O gün gelip çattı.

CEVAP VER AZİZ’İM!

Şimdi soralım bakalım Aziz Çetin ve yönetimine. Siz bu organizasyonu kupa maçı olarak mı gördünüz yoksa turistik bir seyahat mi? Yoksa kendinize yakın isimleri ağırlama işi mi?

Hadi size yakın isimleri Katar’a götürüp jest yaptınız. Peki akla hayale gelmeyecek isimleri kafileye kim dahil etti? Örneğin kimleri eşi ile davet ettiniz?

Antalyasporlulukla hiç alakası olmayan Beşiktaş kongre üyeleri, Galatasaray, Bursa ve bazı başka kulüp taraftarlarını ne amaçla kafileye dahil ettiniz? Bu kadar Antalyasporlu durup dururken?

Kulüp personeli adı altında kafileye dahil ettiğiniz, ancak medya akreditasyonu yaptırdığınız kişi gerçekten kulüp personeli mi değil mi? Eğer kulüp personeli ise niye o yönde değil de medya akreditesi tercih edildi?

Hadi bu personelin götürülmesine bir kulp buldunuz diyelim. Peki bu kişi kafilede MHP İl Başkanı ile birlikte ‘Bozkurt’ işareti yaparak kime mesaj verdi. Madem böyle bir siyasi kimliği var o zaman kendisi o partinin danışmanı olarak mı bu kafileye dahil edildi?

Sorulara hızımı kesmeden devam edeyim. BJK, kendi medyasına kafileye dahil ederken siz niye bu beceriyi gösteremediniz? Hem de TFF’den size kontenjan tanınmasına rağmen?

Bu konuda “Biz TSYD ve AGC Başkanlarını davet ettik” diye sıyrılamazsınız. O zaman günübirlik kafileyle götürdüğünüz gazetecilerin taraftarlarla maç izlettirilmesi doğru bir yaklaşım mı?

Bakın, TOGG otomobilin tanıtımı için ABD’ye götürülen gazetecilere. Tamamen sektörle alakalı, ekonomi muhabirleri ve otomotiv yazarları? Yani doğru olanı bu.

Devam edelim sorulara. Taraftar ve tribün lideri niye kendi tayfası ile gitmedi de sizin götürdüğünüz kafilede yer aldı? Bakın Tolga Cömertoğlu’nun yaptığı duyarlı davranışa ve şapkayı önünüze koyup cevap verin.

Şöyle uçaklara binip inenlere, sosyal medyadaki paylaşımlara baktım da, AK Partililer ve MHP’li siyasetçiler var. Nedense gözlerim bu kentin yöneticisi CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, milletvekilleri ve il başkanını aradı. Sahi niye yoklardı?

Bazı STK başkanlarının yok sayıldığını gördüm. Örneğin KONSİAD Başkanı İlhami Kaplan var. Hadi onu istifa etmesine rağmen ‘Danışma Kurulu Üyesi’ diye dahil ettiniz kafileye. Halen üye olan SİAD başkanları niye yok?

Antalyaspor eski Başkanı ve halen TFF Yönetim Kurulu Üyesi olan Hasan Akıncıoğlu’nun sizden rica ettiği konuya neden olumsuz cevap verip geçiştirme yolunu seçtiniz?

Aslında bu konuda çok sorular var AZİZ’im ama fazlası laf salatası olur diye yazmadım. Gel bunlara açık ve net bir cevap ver. Yoksa bu sorular her daim sorulacak size!

BU AYIP SİZE YETER

Şimdi gelelim Katar meselesinde zurnanın ‘ZIRT’ dediği yere AZİZ’im. Siz Antalyaspor Kulübü olarak geçen hafta İstanbul’da yapılan ‘Winterleague hosted by Antalyaspor 2022’ lasmanına katıldınız.

Yani, 18-21 Ocak 2022 tarihlerinde hayata geçirilecek olan organizasyon ile kış kampı için Antalya'da bulunan veya İspanya ve Dubai'yi tercih futbol takımlarının bir araya getirilmesi için yapılan bir organizasyon.

Evet çok güzel tam yerinde. Peki AZİZ’im, siz böyle bir çalışmaya imza atarken TFF’nin Katar organizasyonuna, “Biz buraya gidersek kendimizi inkar ederiz” diye niye itiraz etmediniz?

Hatta, “Bu Süper Kupa maçını Antalya’da oynayalım ve örnek olalım” diye niye teklifte bulunmadınız AZİZ’im? Hedef ve maç farklı ise yapamazsınız. Çünkü siz ve ekibiniz Katar işini tam bir TURİSTİK seyahat olarak gördünüz.

Yalan mı? Paylaşılan develi, çöldeki kum safarisi ve Doha’daki antrenmanı hem de seninle birlikte beyaz Arap giysisi (Kandura) ile takip eden yöneticinize bakıp bu soruya öyle ver AZİZ’im.

Yahu AZİZ’im fazla kırıcı olmamak adına teyit ettiremediğim bazı konuları es geçiyorum. Lakin son konu resmen ‘Ele verir talkını kendi yutar salkımı’ misali oldu be AZİZ’im.