BU İŞİN ŞAKASI YOK

Mesleğimizin keyifli tarafları olduğu doğru ama itiraf etmeliyim ki yorucu yıpratıcı tarafları daha çok. Meslek hayatımın dönüm noktaları diyebileceğim pek çok haber yaptım, haber sundum 25 yıl da ve en zor olanları sıralamasında sanırım ilk beşe girecek olan Covid 19 yoğun bakım servisi haberi…

Haberciler için önemli dönemlerde aktif çalışıyor olmak çok önemlidir, benim içinde öyle; mesela koronavirüsün patladığı 2020’nin Mart ayında çalışmıyordum ve herkes koronavirüsten öleceği korkusundaydı ben ise kahrımdan ölecektim nasıl sahada değilim diye…

Manavgat yangınlarında günlerce yangın bölgelerinden yayınlar yaptık hem sıcak hem duman yorsa, yıpratsa da off bile demedik çünkü işimizin sorumluluğunun farkındayız ve doğru haberi sizlere aktarmak için araştırmak, soruşturmak ve durmaksızın çalışmak zorundayız.

Ülkemizde koronavirüs vaka sayıları tırmanıp yoğun bakımlar dolmaya başlayınca ve aşı karşıtları meydanlarda boy gösterirken, kendilerinin ve insanların sağlığını tehlikeye atıyorken haberci olarak bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Lider Medya ekibi olarak ülkenin en büyük yatak kapasitesine sahip hastanesi olan Kepez Devlet Hastanesinin Yoğun Bakım Servisi’ne girdik ve insanların ne halde olduğunu, aşısız insanların ne duruma düştüğünü topluma anlatmak istedik…

Açık söyleyeyim çok ağır bir travma olarak kalacak bende gördüğüm manzaralar… Annem, babam çocuklarım sevdiklerim hepsi geçti gözümün önünden o entübe insanları gördüğümde. Bir anlık da olsa onların yerinde sevdiklerimi düşününce aklımı kaçıracak gibi oldum ve her anonsta sesim titredi, boğazım düğüm düğüm konuştum. İnsanlar dedim nasıl bu kadar vurdumduymaz olabiliyor nasıl hem kendi hem sevdiklerinin hayatını tehlikeye atabiliyor inanılır gibi değil.

Covid yoğun bakım servisinde 8 gündür tedavi gören entübe olmamış nadir hastalardan biriyle röportaj yaptım, gördüğüm tek şey nefes alamayan pişman bir genç adamdı. Sevdiklerim diyordu ailem diyordu hep; onlar çok üzüldü çok özledim onları perişan oldular benim yüzümden dedi, çok dokundu bu cümleler bana, içerdekiler dışardakilere üzülüyor, dışardakiler ise aklını kaçıracak artık yoğun bakım kapısında sevdiklerinden sağlık haberi  almak için.

Öyle zor bir durum ki söylenecek her söz yazılacak her kelime anlamsız kalıyor, yani kelimelerin kifayetsiz kalması ne demek anladım.

Aşı randevusunu almış aslında pişman genç adam, ama “etraf, konu komşu’’ dediğimiz sosyal terör örgütü (STÖ) başlamış propagandaya ve vazgeçirmişler adamı aşıdan ve hemen arkasından virüse yakalanmış ve STÖ bu seferde filyasyon ekibinin verdiği ilaçları kullanma demiş ve şimdi genç adam yoğun bakımda nefes alamıyor cihazlara bağlı yaşam savaşı veriyor…

Bırakın artık insanların ne dediğini bilim sesine kulak verin canınız için sağlığınız için… Boğularak ölmek istemiyorsanız aşınızı bir an önce geç olmadan olun…

KEŞKELER VE PİŞMANLIKLAR

Hayatta en çok korktuğum şey keşkeler ve pişmanlıklar olmuştur hep. Çünkü kimse elindekinin değerini bilmez sahip olduğu sürece, ama bir gün elinden uçup gittiğinde tek bir söz kalır geriye KEŞKEEEE… Kalın sağlıcakla