BU İŞİN İÇİNDE BİR AYDIN ELİ VAR GİBİ
Yağlı güreşler ata sporumuz. Bunda bir sorun yok. Ancak son dönemde bu işle iştigal edenlerde bir sorun var. Daha öncede vurgulamıştım; “Vıcık vıcık olmuş” diye. Hakikaten pehlivanların vücutlarında sürdükleri yağdan mıdır nedir işin içine giren herkes bu ‘Vıcık vıcıklıktan’ nasibini almış gibi. Çünkü camiada olaylar bir türlü bitmek bilmiyor.
Kırkpınar pehlivanlarının yetiştirildiği Antalya’ya yine bir kara (DOPİNG) leke vuruldu. Hem de bu şehrin yetiştirdiği insanlar tarafından. Olayı baştan aşağı birde ben anlatayım öyle karar verin. Antalya en son 2013 yılında DOPİNG ile muhatap oldu. 652. Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde 3. kez üst üste birinci olarak Altın Kemer'in sahibi olan Ali Gürbüz’de DOPİNG çıkmıştı.
Bu kez de 661. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Altın Kemer’in sahibi Cengizhan Şimşek’in aynı sıkıntı başına geldi. Ama DOPİNG değil BİLDİRİMDE BULUNMAMA nedeniyle! Sonuçta Kırkpınar’ın son Başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in elinden ALTIN KEMER ve diğer müsabakalarda elde ettiği ödüller alındı. Buraya nasıl gelindi, kimler getirdi?
Olayın mağduru Başpehlivan Cengiz Şimşek’in açıklamalarıyla tek tek anlatalım ki kafalarda soru işareti kalmasın. AYDIN olan kişilerin genç sporcuyu tilki kurnazlığı ile nasıl karanlığa sürüklediğini OYUNA getirdiklerini öğrenelim.
Şimşek, 2016 yılında Türkiye Anti Doping Ajansı, doping havuzuna dahil edilmiş. Neden ve ne için sebebi bilinmeden havuza alınmış. Burası zaten ayrı bir muamma! Tırnakları ile kazarak zirveye tırmanan Cengizhan, her ay nerde olduğunu, nerede antrenman yaptığını, nerede kaldığını e-mail ile bildirmiş. Kendi deyimi ile ŞAFAK VAKTİ evine baskın yapılıp numuneler bile alınmış.
Numuneler 4 sene boyunca temiz çıkmış. 2020’de yaşanan pandemi döneminde zorunlu olarak ailesinin yanında YAYLADA kalmış. Burularda internetin olmadığını herkes bilir. Koronavirüsün kol gezdiği bir dönemde Cengizhan’ın aklına ‘BULUNABİLİRLİK YER BİLDİRİMİ’ gelmemiş. Herkes zaten can derdinde. Gelse de İNTERNET yok.
Bir ay gibi bir süreden sonra pehlivan şehre gelip çalışmalarına burada devam ediyor. Tabi bu sırada gelen e-maili ve yaşadıklarını Güreş Federasyonu yetkililerine anlatmayı ihmal etmiyor. Sanırım e-mailde istenen SAVUNMA konusu atlanmış. Hoş zaten yaylada İNTERNET yok ki! Federasyon, 6 AY CEZA verildiğini tebliğ ediyor. Bunlar bire bir yaşanan gerçekler.
Şimdi bundan sonrasına dikkat edin! Cengizhan Şimşek, tüm ayrıntılardan o dönem hem Güreş Federasyon Yönetim Kurulu üyesi hem de ASAT Spor Güreş Antrenörü (sahte diplomadan davalık olmuş) HASAN AYDIN’a anlatıyor. Doğal olanı da bu değil mi?
AYDIN ise kendisine iletilen konuları eğer doğru ise şu an ki Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı ŞEREF EROĞLU’na aktarıp konuşuyor! Pehlivana öyle söylenmiş.
Veeee AYDIN HOCA, Başkan EROĞLU ile konuşup CEZAYI VE DOSYAYI hallettiklerini, sorunu çözdüklerini Pehlivan Cengizhan Şimşek’e söylüyor! Kumpas burada başlıyor aslında!
Diyor ki AYDIN hoca, “Sen antrenmanlarını güreşini yap.” Ama Cengizhan tedirgin olduğu için “Bir hatam var ise cezamı çekeyim” demesine rağmen, “Biz senin ilaç kullanmadığını zaten biliyoruz sen güreşmeye devam et” diyerek yol veriyorlar.
Sözüne güvenilir, pehlivanlar camiasının itibarlı ismi AYDIN HOCA’ya inanan Cengizhan, 2021 ve 2022 yıllarında aralıksız bütün güreşlerde KOL BAĞLIYOR. Çünkü konu 2020’nin konusu! Torosların yiğit delikanlısı Cengizhan, 2022 yılı 661. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Altın Kemer’in sahibi oluyor. Birilerinin hesapları şaşınca vakit bekleniyor ve düğmeye basılıyor!
Duyduğuma göre eski Başpehlivan İsmail Balaban ile Cengizhan Şimşek’in arası açılıyor, sorun çözülemiyor! Her ikisinin de kulübü ASAT, yöneticileri HASAN AYDIN. AYDIN Hoca, hem Türkiye Güreş Federasyonu’nda hem de Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu’nun yönetiminde. Yani söylediği her söze uyulması gereken isim!
Ama kulüp içindeki sancılı dönemi çözemeyenler olayı DOPİNG gibi kara bir leke ile çözme yolunu tercih ediyor. 2020’de olayın içinde olup, yaşananları bilenler ortada yok tabi. Sonra yılın ilk gününde DOPİNG olayı açığa çıkartılıyor o gizli eller tarafından.
Gelinen noktada, Cengizhan Şimşek o dönem Federasyon As Başkanı AYDIN hoca ve Başkan EROĞLU’nun sözlerine güvenip itibar etmese miydi acaba?
Etmese bir türlü etse bin bir türlü! İtibar etmese hemen başına çorap örülürdü sanırım. Edince de başka AYAK oyunlarına kurban ediliyor koca yağız delikanlı BAŞPEHLİVAN. Daha yeni evlenmiş, balayı bitmemiş iken yaşadıklarına ve yaşatılanlara bir bakın. Neresinden bakarsanız bakın tam bir GARABET. Bunun hesabını önce HASIN ALYDIN ve sonra TGF Başkanı ŞEREF EROĞLU vermeli.
Olayı kucağında bulan Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu (TGGF) Başkanı İbrahim Türkiş’e gelince! Bir kişi hem orada hem burada yönetici olursa sonucu bu olurmuş. Faturayı kesmesi gerekenler ortadan kaybolur ve sizinle alakası olmayan bir konuda FATURAYI siz kesmek zorunda kalırsınız. Böyle giderse o FATURAYI da siz ödersiniz.
Sanırım anlamışınızdır, kim haklı kim haksız, kim sorumlu kim sorumsuz. Unutmadan fotoğraflara bir bakın HASAN AYDIN kaç karede BAŞPEHLİVAN’ın yanında diye?
Yorum sizin.