“BU HAYALİ EŞİM OLMADAN YAŞADIM”

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde doğum için eşini hastaneye götüren ambulansın peşinden motosikletiyle giderken kazada yaşamını yitiren Nusret Özdemir'in (24) eşi Selma Özdemir (24), “Bebeğimiz olsa da evimize girsek' diye hayalini kuruyorduk. Ama bu hayali eşim olmadan yaşadım” dedi.

Gazipaşa'da 8 Ocak günü doğum için eşini hastaneye götüren ambulansın peşinden motosikletiyle giderken kazada yaşamını yitiren Nusret Özdemir'in eşi Selma Özdemir, koronavirüs testi pozitif çıkınca 7 gün evde karantinada kaldı. Karantina süreci sonrasında Gazipaşa'daki evine gelen Selma Özdemir, kaza anı ve sonrasında yaşadıklarını anlattı.

“HAYAL KURUYORDUK”

Geçen yıl evlendiklerini söyleyen Selma Özdemir, "3- 4 ay sonra hamile olduğumu öğrendik. İkimiz de çok sevindik. Hamileliğimin son dönemlerinde eşim de ben de çok heyecanlıydık. 'Bir an önce bebeğimize kavuşsak' diye hayal kuruyorduk. Her gün bebeğimizi konuşuyorduk. O sabah sancılarım başladı. Evdeydim, eşimi yanıma çağırdım. 'Sancım var' dedim. Eşim bir yakınını aradı, ulaşamadı. Ambulans çağırmak zorunda kaldık. Eşim 'Ben de eşimin yanında gidebilir miyim' diye sordu. Sağlık ekibi 'Bizi takip et' dedi. Hastaneye doğru gidiyorduk. Kaza olunca ambulans durdu. Ambulanstakiler kazaya bakmak için indi. Ben ilk başta eşim olduğunu bilmiyordum. Sancılarım vardı, doğum başlamıştı. Sonradan fark ettim eşim olduğunu. O esnada kriz geçirmişim ambulansta. Ambulanstan inmek istedim, indirmediler. Beni sakinleştirmek için 'Eşin değil o' dediler. 'Seni hastaneye götürmemiz lazım' dediler. 'Eşin hastanede bekliyor' dediler" diye konuştu.

“BEBEĞE BİLE SEVİNEMEDİM”

Eşine bir şey olduğunu bildiğini aktaran Selma Özdemir, "Beni doğumhaneye çıkardılar. Eşim de acildeydi o sırada. Telefondan aradım. Doktorlara, 'Bir gidip göreyim sonra gireyim doğuma' dedim. 'Gönderemeyiz seni bu şekilde, hemen doğuma alacağız' dediler. Telefonda yakınlarım 'Bir şeyi yok' dedi. Hafta sonu diye eşimin Alanya'da tedavi görmesi gerektiğini söylediler. Alanya'ya gönderdiklerini duydum. Ben doğumdan çıktım, bebeğe bile sevinemedim. Sürekli eşimi soruyordum. 'Ameliyatı iyi geçti, 48 saat uyutulacak' dediler. Biz hiç uyumuyorduk. İyi bir haber gelecek mi diye bekliyorduk. Uyanmadığını söylediler. 'Bebekle sizi Alanya'ya götüreceğiz' dediler. 'Belki sizi görünce bir umut uyanır, hisseder' denildi" dedi.

“ NE VARSA İÇİNDE SÖYLE”

Daha sonra Alanya'ya gittiklerini anlatan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşimin yanına yoğun bakıma bebeğimizle birlikte girdik. Sonra babasına bebeği dokundurdum. Bebeğimiz babasının yanında ağladı. Belki sesini duyar. Bir tepki verir, uyanmadı. Bebeği çıkardılar ben yanında kaldım, çok konuştum, çok şey söyledim. Doktorlar 'Seni duyar ne varsa içinde söyle' dediler. Konuştum, sonra çıktım yanından. Akşam tekrar girmek istedim ama olmadı. O gece eşim vefat etmiş. O gece rüyamda gördüm zaten. İçimde bir acı vardı ama hep iyi bir haber bekliyordum. 'Biz gelince uyanır' diyordum. Uyanmadı. Rüyamda yanıma gelip uzandı. Bana 'Ben seni biliyorum. Hemen kendini bırakırsın şimdi. Çok kötü olursun ama sakın öyle olma. Çocuğumuza iyi bakacaksın. Çocuğumuz sana emanet. Her zaman sizi görüyor olacağım' dedi. Sabah oldu, kalkamadım, içimde bir acı vardı. Yanımda ablam vardı, ona haber gelmiş, bana belli etmemeye çalıştı. İlk başta söyleyemediler. 'Ben biliyorum, bir şey saklamayın' dedim."

“SEN NEDEN EVİMİZE GİTMİYORSUN”

Eşine son görevini yaptıktan sonra hastanedeki bebeğinin yanına döndüğünü aktaran Selma Özdemir, "Hastaneden çıkacağımız gün koronavirüs olduğumu öğrendim. Bebek için hastanede enfeksiyon riski olduğu için eve çıktık. 7 gün karantinada kaldık. Karantina bitimiyle Gazipaşa'ya evimize döndük. Eve gelmede güçlük çekerim, diye düşünüyordum. Ailem, eşimin ailesi 'Başka ev tutalım' dediler. Evime gitmeyi çok istiyordum ama nasıl girerim dedim. Sonuçta anılarımız var. Sonuçta bizim evimiz. Eşimi yine rüyamda gördüm o gece. Bana 'Sen neden evimize gitmiyorsun? Benden korkuyor musun' dedi. Ben de 'Senden neden korkayım. İnsan sevdiği insandan korkar mı?' dedim. 'O zaman evimize git. Sen zaten yanıma da gelmedin hiç' dedi. 'Karantinadaydım, gelemedim. Elim, kolum bağlı o yüzden gelemedim' dedim. Bana 'Evimize git gülüm. Çocuğumuzu evimize götür' dedi. Zaten son bir ay 'Bebeğimiz olsa da evimize bir girsek' diye hayalini kuruyorduk. Ama sadece ikimiz girdik evimize. Doğumdan 14 gün sonra, evlilik yıl dönümümüz olan 22 Ocak'ta evimize döndük" diye konuştu.

“KULAĞINA ADINI BEN OKUYACAĞIM”

Bebekleri için akıllarında birkaç isim olduğunu söyleyen Özdemir, şöyle devam etti:

"Eşim hep 'Asya' diyordu. 'Çocuğumuz doğduğunda kulağına adını ben okuyacağım' diyordu. Hatta hastanede 'Nusret uyanacak, çocuğumuzun kulağına ismini o okuyacak' dedim. Ama olmadı, uyanamadı. Onun istediği gibi Asya koydum bebeğimizin adını. Bugün ayaktaysam, yaşıyorsam çocuğum için yaşıyorum. Çok seviyorduk birbirimizi, yıllardır tanışıyorduk. 'Dayanamam' diyordum. Eşim markete gittiğinde bile bir an önce eve gelse diye bekliyordum, ama olmadı. Şimdi sadece çocuğumuz için ayakta durmaya çalışıyorum" dedi.

DHA