BU DELTA BİZİ YAKACAK GİBİ

Tüm dünyada etkisini halen devam ettiren koronavirüs salgını başka bir boyuta doğru gidiyor. Son günlerde ortaya çıkan tablo karamsar ama kimse aldırış bile etmiyor.

1 Temmuz'dan itibaren başlayan kontrollü normalleşme bana göre tam normalleşmeye dönmüş durumda.

20 gün önce başlayan normalleşmede neredeyse davul zurna ile tekrar eski halimize döndük. 2019'daki gibi, sanki pandemi öncesi dönemdeymişiz gibi, maskeleri fora ettik.

Yaz sezonu nedeniyle Antalya tıkış tıkış ve korkunç bir kalabalık olunca mesafede unutuldu.

Sanki salgın bitmişçesine kişisel korunma önlemleri bırakılmış durumda.

Bu da tehlikeyi beraberinde getiriyor, ama kimse umursamıyor.

“Atın ölümü arpadan olsun. Hiç değilse şu yazı bari yaşayalım” der gibi.

Uzmanlara göre, aşılanmanın tam olarak istenen düzeyde olmadığı bu günlerde maske kullanmayı bırakmak çok ciddi bir hata.

Bunun yanında yurtdışından özellikle DELTA virüs salgını olduğu bilinen ülkelerden (Rusya olmak üzere) çok sayıda turist geliyor. O turistlerin olduğu turizm bölgelerinde de maske kullanımı neredeyse yok, kapalı ortamlarda önlemlere dikkat edilmiyor.

İşte bu nedenle, kalabalık ve havalandırması olmayan ortamlarda maskesiz uzun süreli bulunmak en büyük risk faktörü.

Eğer bu şekilde önlemlere uyulmamaya devam edilirse DELTA varyantı, Türkiye'de ürkütücü bir hale gelecek gibi.

Dolayısıyla Antalya’da bu tehlikenin ilk noktası olacak.

Ha bu arada bu tehlike sadece bizde mi? Asla değil.

Çünkü aynı sıkıntı AB ülkeleri için de geçerli.

Onlara da şöyle bir baktığımızda sıkıntıları çok büyük görünüyor.

BAYRAMDA RAHAT OLACAK

Peki bizim bu noktada yapmamız gereken 3. doz aşıların hemen yapılması.

Hatta hiç aşı yaptırmayanların ise vakit kaybetmeden aşılarını olmaları.

Çünkü bütün aşılar 3 doz da olsanız, 5 doz da olsanız DELTA varyanta karşı kısmi koruma sağlıyor.

O halde gelin şu aşı işine biraz daha ehemmiyet verelim.

Antalya Valisi Ersin Yazıcı’da sosyal medya hesabından, “Kıymetli Antalyalılar; dükkanlarımızın, kafe ve restoranlarımızın, turizm işletmelerimizin, berber ve kuaförlerimizin

salgından dolayı tekrar kapanmaması için hayatın tekrar durma noktasına gelmemesi için, önceden olduğu gibi sağlıkla Kapalı Yol’da gezmek, Konyaaltı Sahili’nde denize girmek, Kent Ormanı’nda piknik yapmak, Eski Lara Yolu’nda yürüyüş yapmak, tiyatro ve sinema keyfi için lütfen aşı olalım. Vaka, hasta ve vefat sayılarındaki düşüşler aşı sayesinde sağlanacaktır.  Eski normallerimize dönmek için aşı olmayı ihmal etmeyelim. Bayram süresince kamu ve özel hastanelerimiz, toplum sağlığı merkezlerimiz, Tıp Fakültemiz, aşı için açık olacaktır” çağrısında bulundu.

E o zaman ne duruyoruz.

Aşılarını olmayanlar ve 3.  doz sırası gelenler.

Fırsat bu fırsat.

Hem aşımızı olalım, hem de sağlıkçıların bayramını kutlayalım.

KAÇAK KURT OLMASIN BU

Antalya'nın Döşemealtı ilçesinden kurt saldırısına uğrayan çoban Mesut Şahin'in sağ el serçe parmağı koptu.

Haber bu şekilde dün ajanslara düştü. Ancak benim aklıma 2019 yılının Nisan ayında Antalya Hayvanat Bahçesi’nden kaçan kurt geldi.

Çünkü günler süren aramalar sonunda kaçak kurt bulunamamış ve aramalar sonlandırılmıştı. Şimdi diyorum ki o kurt acaba kaçak olan kurt mu?

Eğer o ise tehlike büyüdü demektir.

Umarım ilgililer gerekli takibi yapar ve tehlike büyümeden önlemenin yolunu bulur.

BU İŞTE BİR YANLIŞLIK VAR

Antalya Otobüsçüler Odası, kent içi toplu ulaşımda istihdam edilmek üzere 50 ulaşım personeli arandığı yönünde ilan vermiş.

Hem de  25 günlük mesai için aylık 5 bin TL maaşla!

Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan, 5 bin TL maaş vermelerine rağmen çalışacak eleman bulamadıklarından da yakınmış. Hatta, “Kimse oralı olmadı. Nedenini biz de anlamadık. Açıkçası şaşkınız” demiş.

Bu devirde herkesin böyle eleman sıkıntısı var. Hangi sektöre bakarsanız bakın iş var ama çalışacak kimse bulunamıyor.

Bulanlarda kalifiye eleman olmamasından yakınıyor.

Ancak otobüsçülerin geçtiğimiz günlerde yakıt desteği alamadıklarını söyleyip belediyeyi tehdit ederek istediklerini almaları aklıma deli sorular getirdi.

Çünkü bu şoför işini bahane edip bunu gerekçe gösterip kontak kapatmak isteyebilirler. Sonrada çıkıp karşılığında başka bir talepte bulunabilirler.

Geçmişte yaptıkları eylemler geleceğin habercisi olabilir! Belki de hakikaten işin aslı şoför bulamamakta olabilir.

Ama benim içime bir kez kuştu düştü ya her seferinde otobüsçülerin her eylemi ve taleplerine kuşku ile bakmaya başladım.

Anlayacağımız imaj meselesi.