BU ÇIĞLIĞI DUYUN!

Kocasından gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddet nedeniyle 5 yaşındaki kızıyla birlikte Gaziantep Kadın Sığınma Evi’ne yerleşen ve ardından eşinden kaçarak Antalya’ya gelen 35 yaşındaki Z.G., zorlu yaşam mücadelesine devam ediyor. Kadın cinayetlerine kurban gitmek istemediğini söyleyen genç kadın, ayakları üzerinde durabilmek için yetkililerden yardım bekliyor.

Kocası tarafından gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddete daha fazla dayanamayarak Gaziantep Kadın Sığınma Evine yerleşen 35 yaşındaki Z.G., yaşadığı ölüm korkusu nedeniyle 5 yaşındaki kızıyla birlikte Antalya’ya kaçtı. Antalya’da 1 ay kadın sığınma evinde kaldıktan sonra kendisine derme çatma bir gecekondu kiralayarak hayat mücadelesi veren şiddet mağduru genç kadın, öldürülmekten korktuğunu söyledi.

TEK İSTEĞİ, İNSAN GİBİ YAŞAMAK

“Eşim beni bulursa öldürmesinden korkuyorum” diyen çaresiz kadın, “Eski eşleri tarafından öldürülen kadınları görüyoruz, duyuyoruz. Ben onlar gibi olmak istemiyorum. Öldürülmek istemiyorum. Kızımla beraber insan gibi yaşamak istiyorum” dedi. Kızına bakabilmek için çalışmak zorunda olduğunu ancak çocuğunu emanet edebileceği kimsesinin olmadığını dile getiren Z.G., yetkililere seslenerek, tek isteğinin kızıyla birlikte karton toplayabileceği bir araba olduğunu söyledi.

“KAÇMAKTAN BAŞKA ÇAREM YOK”

Gaziantep’te yaşayan ve kocası tarafından sürekli şiddet gören 3 çocuklu Z.G. boşanmak üzere evden ayrıldığını ancak ailesinin de eşinden korkması nedeniyle kendisine destek vermediğini söyledi. Can güvenliği nedeniyle Gaziantep’ten kaçarak Antalya’ya yerleştiğini söyleyen genç kadın, “15 yıllık eşimden sürekli şiddet gördüm. Bu şiddete daha fazla dayanamayıp, ayrılmaya karar verdim. Evden ayrıldıktan sonra ailem bana sahip çıkmadı. Çünkü onlarda korkuyorlar. Boşanmamı istediler ama arkamda duramadılar. Bende 5 yaşındaki kızımı da alıp, Gaziantep Kadın Sığınma Evine yerleştim. Eşim her yerde beni arıyordu. Kaldığım yeri bulmuş. Sürekli arayıp taciz ediyordu. Sığınma evindeki görevliler bile artık bıkmıştı. Bana sürekli can güvenliğim için başka şehre yerleşmem gerektiğini söylüyorlardı. Orada 4 buçuk ay kaldıktan sonra Antalya’ya kaçtım. Burada da 1 ay sığınma evinde kaldım. Sığınma evlerinde kalma süresi 6 ay. Bu süreyi doldurduğum için oradan çıkıp kendime gecekondu bir ev tuttum” diye konuştu. 

KOCASINDAN BOŞANAMIYOR

Kocasından ayrılma kararıyla evden ayrıldıktan sonra sokakta kalan genç kadın sığınma evine yerleştikten sonra, eşinden boşanmak için dava açmaya karar verdi ancak avukatının, boşanırsa yanında olan tek çocuğunu da elinden alınabileceğini söylemesi üzerine korkarak davayı geri çektiğini bu nedenle 3 yıl içerisinde tekrar boşanma davası açamadığını söyledi. Resmi olarak evli gözüktüğü için devletten yardım alamadığını belirten Z.G., “Boşanmak için dava açtım. Avukat, işim olmadığı için boşanırsam kızımı elimden alabileceklerini söyledi. Bende korkup davayı geri çektim. Davayı geri çektiğim için 3 yıl içinde tekrar boşanma davası açamıyormuşum. Kağıt üstünde evli gözüktüğüm için devletten destek de alamıyorum. Geçimimi etraftan sağlıyorum. Komşularım yardım ediyor. Kimi ekmek veriyor kimi pazar alışverişimi yapıyor” ifadelerini kullandı.

FATMA ARSLAN