BÖYLE BİR MUHALEFET DÜNYADA GÖRÜLMEDİ
El alemin muhalefetleri, iktidara; Havaalanı yap, üniversite yap, yol yap, baraj yap, hastane yap, savunma sanayini güçlendir diye sıkıştırır. Baskı altına alır. Neden halka hizmet etmiyorsun diye eleştirir. Bizim muhalefet ise tam tersine hükümetin yaptığı hizmetleri eleştiriyor.
Siz muhalefetin herhangi bir proje vaat ettiğini duydunuz mu? Veya Hükümetin yaptığı hizmetlerden bir tanesine destek verdiği gördünüz mü?
Aksine Atatürk havaalanı, 3. köprü gibi projeleri üç ağacı bahane ederek gezi olaylarında memleketi yangın yerine çevirdiler. Devlete miyar dolarlarca zarar verdiler.
Atak helikopteri, MİLGEM, YHT, İHA, SİHA, Denizaltı, Marmara gibi birçok projelere envai çeşit kulp taktılar. Hazmedemediler.
Şehir hastanelerini, yapılan havaalanlarını, her şehirde açılan üniversiteleri bile eleştirdiler.
Şimdi de Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Uzay projesini sulandırıp akılları sıra ti ye alıyorlar. Tıpkı Karadeniz’de bulduğumuz doğal gaz ve yerli otomobil projesine yaptıkları gibi…
Hiçbir projesi olmayan ve her projeyi eleştirip karşı çıkan muhalefetin dilinde iki kelime var; ‘’AÇIZ!’’ ‘’ÜRETMİYORUZ!’’
Gerçekten de aç mıyız, üretmiyor muyuz? Somut örneklerle bir bakalım…
AK parti iktidarından önce bir devlet memurunun maaşı 250-300 dolar, asgari ücretlinin maaşı ise 150 dolar civarındaydı. Hatta Ecevit döneminde asgari ücret 97 dolara kadar düşmüştü. Bir asgari ücret, bir aylık ev kirasına bile yetmiyordu. Şu anda ise en düşük memur maaşı 650 dolar, asgari ücret ise 400 dolar civarında.
Muhalefet her şeye dolarla örnek veriyor ya o bakımdan dolar örneği verdim. Muhalefete oy veren arkadaşlarımız olayı daha net görsün diye…
AK parti öncesinde; Mesai bitimi işportacılık, garsonluk, taksicilik, yıllık izinlerinde inşaatlarda yevmiye ile çalışan memurlar, dersten çıkınca petrolde pompacılık yapan öğretmenler tanırım. Bu yazdıklarıma yaşı 35-40’ın üzerinde olan herkes şahittir.
Gelelim üretmiyoruz konusuna; Bundan 20 yıl önce yaklaşık bin nüfuslu köyüm de traktörü olan kişi sayısı 10 kişi bile değildi. Şimdi ise traktörü olmayan 10 kişi bile değil… Üstelik kapısında otomobili olmayan yok. 20 yıl önce bir dönüm sera yapmaya gücü yetmeyenin şuan 5-10 dönüm serası var.
Ak parti iktidarı devir aldığında ihracat rakamımız yıllık 35 milyar dolar civarı idi. 2020 yılı ihracatımız ise (Pandemiye rağmen) 180 milyar dolar. Eeee… Üretmiyorsak ihracat gelirimiz 5 kat nasıl arttı?
Elbette şu anda gelir durumumuz çok iyi, hepimizin bir eli yağda bir eli balda demiyorum. Ama verdiğim örneklerden de anlaşılacağı gibi gelir seviyemiz 18 yılda ortalama üç kat, ihracatımız da 5 kat arttı. Bunları inkar edip nankörlük etmeyelim.