BOYKOT

Özellikle gençler, dışarıda bir kafeye ya da lokantaya gidip bir şeyler yiyip içemez hale gelmekten yakınıyorlar. Fiyat artışlarına yetişemez hale geldiklerini söylüyorlar. Bu durum tuzu kuru olanları bile etkilemeye başlamış. Lüks restoran ve otellerde yer olmadığını söyleyenler bile artık fiyatların fahiş olmasından yakınır hale geldi. Bu duruma dur diyebilmek için bu hafta sonu boykot yapılacakmış. #fahişyemeğeBOYKOT etiketiyle sosyal medya üzerinden 20 ve 21 Nisan günü kafe ve restoranlara gitmeme kampanyası başlatılmış.

***

“Bu hafta sonu fahiş fiyatları, fırsatçı, açgözlü esnafı boykot etmek için hiçbir restoranda yemek yemiyoruz, hiçbir kafede oturup bir şeyler içmiyoruz. Bize başka şans bırakmadılar maalesef” diyerek boykota çağrıda bulunuluyor. Boykota destek verenler lüks kafeleri bırakın “en dandik yerlerde” bile bir bardak çayın 25-30 liraya satıldığını söylüyorlar.

“Cidden usandık artık. ‘Kimse ses etmiyor’ diye fiyatları sürekli yükseltiyorlar” diyorlar. Amaç lokantaları kafeleri boykotla hadlerini bildirmek. Tüketimden gelen gücü kullanarak fiyat artışlarını önlemek. Ama ben böyle düşünmüyorum. O nedenle ben bu boykota katılmayacağım. Tuzum kuru olduğu için değil;  fahiş fiyat iddialarına inanmadığım için. 

***

Çünkü fiyatlar birilerinin, işletmecilerin aç gözlülüğünden değil;  bir türlü kontrol edilemeyen enflasyondan yani maliyet artışlarından dolayı yükseliyor. Ben fiyatlar nedeniyle eskiye göre daha az gidiyorum kafelere ve lokantalara. Gittiğimde de bütçeme uygun yerleri tercih ediyorum. Ama bu boykot günlerinde özellikle gideceğim. İnadına gideceğim. Gidemesem de evime sipariş vereceğim. Turizme; istihdama, ülke ekonomisine büyük katkısı olan yiyecek içecek sektörüne destek olacağım.

***

Çünkü fiyatlar sadece kafelerde restoranlarda değil; her alanda artıyor.  Ücretli kesimin yani bizlerin gelirindeki artış piyasadaki fiyat artışlarının altında kaldığı için her şey her geçen gün bizlere daha pahalı geliyor. Etiketleri gördükçe irkiliyoruz. “Bu kadar da olmaz” diyoruz. Çünkü bugün aldığınızı yarın aynı paraya alamıyorsunuz. Hiçbir şey yerinde durmuyor. 

***

Bu fiyat artışından kafe ve restoran işletmecileri de yakınıyorlar. Çünkü onların aldıkları malzemelerin maliyeti de sürekli artıyor. Onları da fiyatlara yansıtmak durumunda kalıyorlar. Şayet fahiş fiyatla mücadele edilecekse, önce şu son yıllarda hortlayan enflasyon canavarını yok etmeliyiz.

Bunu başaramazsak eğer, kör dövüşü gibi sanal düşmanlar üretmeye devam ederiz.  Bununla da kalmaz, 2005 yılında paradan atılan altı sıfırı da kısa sürede geri alırız. Zaten sıfırın birini çoktan aldık. Kaldı beş.