BOR BOR OLALI BÖYLE TESİS GÖRMEDİ

Ne yalan söyleyeyim Türkiye’nin ilk Bor Karbür Tesisi açılış haberini dinleyene kadar bu kadar önemli bir cevhere sahip olduğumuz konusunda bilgilerimin çok sınırlı olduğundan haberim bile yoktu. Bir gazeteci yazar olarak size bor hakkında sayfalar dolusu yazı yazar saatlerce konuşabilirim ama cevherin mücevher haline dönüşmesi karşısında inanın tüm bildiklerimi unuttum. Çocukluğumun geçtiği bandırma dün çok önemli bir tesise sahip oldu. Türkiye’nin ilk Bor Karbür Tesisi dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.

Aslında Türkiye dünya bor rezervinin yüzde 73'üne sahip. Bor Eti Maden tarafından işletiliyor ve geçen sene l 1 milyar 321 milyon dolarlık satış geliriyle rekor kırmış. Ancak bu tesisin açılısıyla işlenmiş bor ürünleri değerlerine değer katacak. Bor cevherindeki değer artışı Borik asit gibi rafine ürünlerde 7 katına bor karbür gibi ürünlerde 300 katına bor karbürün kullanıldığı zırh sektöründe 2000 katına hatta roket nozulu yapımı sektöründe 35 bin katına çıkıyor.

Bu hesapları duyunca ne kadar büyük bir cevherin üzerinde oturduğumuz karşısında adeta küçük dilimi yutacaktım Türk sanayisi Bor Karbür ’ün kullanıldığı tüm segmentteki ürünleri üretebilecek kabiliyette. O zaman bu cevheri Mücevhere çevirip yarı mamul yerine teknolojik ürün olarak satmaya başladığımızda Türkiye milli gelir bakımından parmakla gösterilecek hale gelecektir. Aman bun geçen gün yazdığın Nasrettin hocanın Koyun tüylerinden kumaş yapıp onu satıp zengin olma hayali fıkrasına benzetmeyin. Türk sanayisi bu karbürlerle her türlü ürünü üretip dünyaya satabilecek kapasitede.

Milli ordu söylemi Erdoğan döneminde ete kemiğe büründü. Silah teknolojilerinde yerli ve milli olamayan ülkelerin dünya lideri olma şansları oldukça düşük bir ihtimal. Dünyada gelişmiş ve ekonomik anlamda söz sahibi birçok ülke çok istemelerine karşın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine üye olan 5 ülkenin arasına giremiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek. Bu 5 ülkeye kafa tutamıyor.

Aslında Türkiye için hayati önemdeki bu tesis açılısı “Asrın Felaketi”nin gölgesinde kaldı. Bor gibi değerli bir madeni işlemeden satmanın getirisiyle böylesine bir tesiste işlenildikten sonra satmanın arasından 35 bin kata kadar fark olduğunu duyduğumda yıllık ihracat rakamı üzerinden bir hesaplama yapayım dedim ama inanın benim hesap makinamın haneleri bu çıkan rakamı saymaya yetmedi.

BİR İMZA UĞRUNA 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beştepe’de Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirve Toplantısı'nda Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un imzasını beğenmeyerek; mikrofonu açıkken söylediği "O ne biçim imza ya. İmzayı değiştir" demesi bir anda tüm dikkatleri “İmza”ya çekti. Herkes kendi imzasını sorgulamaya başladı. Açıkçası Bakan Muş gibi imzası çirkin olanlar biraz alındı. Ne yalan söyleyeyim herhalde Sayın Cumhurbaşkanı benim imzamı görse beni uyarmak yerine benden imza atmadan masadan kalkmamı isterdi. Benim imzam bir facia. Ama tüm bunlar Türkiye’de imzanın kaligrafik şekilde atılması gerektiği şeklindeki yanlış bilgiden geliyor. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre “İmza”: “Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret” tanımlanıyor. Yani insan yazının altına ismini soyadını yazsa bile resmi imza olarak kabul ediliyor. Ama benim gibiler sanki yazıları çok güzelmiş gibi alengirli bir şekilde isimlerini temsil eden kaligrafik işaretler yapmaya çalışınca ortaya böyle korkunç görüntüler çıkıyor. Ben hayatımda o kadar çok imza atmışımdır ki sayısını bilemiyorum. Ama üzgünüm hiçbirisi bir diğerine benzemiyor. Her seferinde ortaya başka bir facia çıkıyor. Ama bundan sonra söz imza yerine sadece tükenmez kalemle Latin harfleriyle adımı soyadımı yazacağım taklit edilme korkusuyla anlamsız çizgiler eklenmiş bir kaligrafik kargaşaya imza demeyeceğim.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? 

14 Mart akşam saatlerinden itibaren ön sipariş süreci açılan Yerli otomobil TOGG’un ilk modeli T10X, ön siparişte rekor kırdı. T10X’e, ön siparişin başladığı ilk 30 saatte ise 29 bin adet başvuru gelmiş.