BÖCEK ÖLMEDEN, SATAN SATANA!
Muhittin Böcek’i en çok eleştirenlerden biriyim. Aynı zamanda da gerçekleri yazan biriyim. Arardı: Murat bak şöyle, olay şu” derdi. Ben de, ‘’Hayır. Kim haklı ise, ben onun yanındayım diye’’ nezaket içinde konuşurduk.
Bunu niye yazdım? Böcek hastaneye yattı, aradan birkaç gün geçti. Solunum cihazına bağlandı. Kendini bilmez birisi, Böcek’in yoğun bakım resmini çekerek eski bir belediye başkanına gönderdi.
O belediye başkanı da, bir ilçe belediye başkanına gönderdi anında. Bunu gören ilçe belediye başkanı, büyükşehir başkanlığına “Ben geçebilir miyim” diye çalışmalara başladı.
Bu konu basına sızdı ve suçüstü yakalandılar. Yenilen yemekler, gizli çalışmalar, bir de bakıldı ki; CHP içinden yapılıyor... Yakalandılar.. Bunun üzerine...
Hitler'in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'in: “Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır. Olmazsa, yalana devam edin” Taktiğini izlediler...
Burada şunu belirteyim; Delikanlı adam, dedikodu yapmaz, kulis yapmaz, tezgah çevirmez, arkadan konuşmaz. Dolap beygiri değildir delikanlı adam. Söyleyeceğini yiğitçe, muhatabının yüzüne söyler. Kimsenin arkasında da kuyusunu kazmaz
Bu görevi de, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin’e verdiler.. Hasan Şahin demek, Nusret Bayar demek ,Ümit Uysal demek... Hasan Şahin’e gökten vahiy mi geldi ki, gazetecilere bunları anlatma gereği duydu? Şahin’in, bunları habersiz yapması eşyanın tabiatına aykırı.. Her şeyden önce, Hasan Şahin kimleri aradı? Neler söyledi?
‘’Bir iş adamının ofisine, CHP Meclis üyesi Şafak Otuzaltı ve Başkan vekili Mehmet Hacıarifoğlu gitti. Böcek ölüyor yerine kim geçsin pazarlığı yapmışlar.’’ diye. Hasan Şahin kimleri aradı? İçlerinde benim de olduğum gazetecilerle görüştü. Bunları anlattı. Bu arada bana anlattıkları sadece bu kadar da değil. bir ilçe belediye başkanını da suçluyor. Bu ismi de ilerleyen günlerde açıklayacağım...
Bu olaylar üzerine ne oldu? En sert tepkiyi iş adamı verdi. Adeta meydan okudu. Çünkü iftira atılmıştı... Şafak Otuzaltı, bir TV programında veryansın etti. Başkanvekili Hacı Arifoğlu grupta dile getirmiş... Falan filan...Yahu kendilerine iftira atılan her iki meclis üyesine de sesleniyorum
Bir A4 kağıdına bu olayları anlatarak Hasan Şahin hakkında ve onun ekibi hakkında disipline verilmesi için neden müracaat etmediniz? Ya siz utanmıyor musunuz ? Siz Muhittin Böcek sayesinde meclis üyesi olmadınız mı? Muhittin Böcek’i savunmak sadece Antalya’da bana mı kaldı?
Böcek bana koltuk vermedi. Bana makam vermedi. Bana birçok gazeteciye verdiği gibi paralar da vermedi. Utanmıyor musunuz? Çıkıp çıkıp Muhittin Böcek Benim ‘’DOSTUM’’ diyorsunuz.
Eeey CHP vekili Cavit Arı. Seni kim vekil yaptı? BÖCEK! Belediye şirket yönetiminde olanlar. Sizleri kim yönetici yaptı? BÖCEK! Büyükşehir, ilçe belediyelerinde meclis üyesi olanlar, bir çoğunuzu kim meclis üyesi yaptı? BÖCEK! Kiminizi Daire Başkanı, kiminizi müdür yapan kim? BÖCEK!
Tek bir Açıklamanız Yok. İki ay oldu. Bu konularda sus pussunuz... Yazıklar olsun sizlere. Dışarıdan bakıldığında, giden ağam, gelen paşam hesabı görünmüyor mu? Soruyorum sizlere
Birçok gazeteciye yardım eden de kimdi? BÖCEK!
Hele bir tanesi var. Gazeteci. Her şeyini Böcek sayesinde kazandı, her şeyini Böcek sayesinde yaptı! Tüm bu olayları bilmesine rağmen, çıkıp da iki aydır ser verdi, sır vermedi... Evet, CHP’li şu isimler, Muhittin Böcek’in ölümü üzerine siyaset yaptı. Alayınıza yazıklar olsun!
‘’Dostluk, iki insan arasında ki derin sevgi, saygı ve muhabbeti, bağlılığı ifade eder, Dost kırmayan, kırılmayandır. Dost, dostun sevinçlerini, acılarını yüreğinde hisseder, kötü günlerde teselli eder O’na sahip çıkar!”