BÖCEK’E ÇOK AMA ÇOK SERT ELEŞTİRİ

Antalya’da dert bir değil, elvan elvan mübarek. Şehrin kronik trafik sorunundan tutunda son günlerin güncel konusu pahalı su meselesine kadar. Ne ararsan var. Yok yok hırdavatçısı gibi. Hal böyle olunca eleştiri oklarının tek hedefi CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek oluyor. Özellikle trafik ve su konusunda.

Bu konularda kimi zaman siyasiler, kimi zaman gazeteciler, kimi zaman vatandaş kimi zamanda kendi arkadaşları eleştiriyor Başkan Böcek’i! Haklısı var haksızı var eleştirilerde. Öyle laf olsun diye eleştirilenler de var, sorunları çözme becerisi gösteremediği için eleştirip yerden yere vuranlarda.

Son zamanlarda bu eleştiri yapanlar arasında Böcek’in siyaseten yol arkadaşları veya aynı partide mücadele ettikleri isimler yer alıyor. Recep Tokgöz ve Doktor Mustafa Reşat Oktay gibi! Tokgöz’ü yakından tanırım. Öyle lafı eğip bükmeden, o arkadaşım bu dostum diye düşünmeden bodoslama eleştirisini söyleyen biridir. Oktay’ı o kadar iyi tanımam.

Ancak her iki isimde son dönemde Böcek’i eleştiren hem de haklı konularda eleştiren iki isim. CHP’li eski Meclis Üyesi Dr. Mustafa Reşat Oktay, bir video paylaşımı ile Böcek’i yerden yere vurdu. Oktay, Başkan Böcek’i Merkez Bankası Kavşağı ile Çakırlar Kavşağı (Batı Çevreyolu) arasında sıkışan trafik için eleştiri yağmuruna tuttu. Öyle böyle değil. Söylediği sözler belki kavgada bile söylenmeyecek türden.

Bakın neler söylemiş Oktay: “Gazozcu Muhittin; Şuanda Çakırlar Kavşağı’ndayım dostum. Sen Antalya’nın Belediye Başkanısın. 3 yılı devirdin iyi kötü. Şurada kaldı bir yılın. İller Bankası Kavşağı’ndan Batı Çevreyolu Kavşağı’na 30 dakikada gelemedik. Yaklaşık 1 km’lik bir yol. Sen ne iş yaparsın kardeşim. 200-300 pehlivana ağalık yapmaktan başka nedir senin işin kardeşim. Sen Antalya’nın başına neden musallat oldun kardeşim ya? Hakikaten musallatsın sen ya. Bu güzel Antalya’ya sen gibi bir adam yakışıyor mu ya? Binlerce araç burada tıkanmış durumda. Yok efendim Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorunuymuş, bilmem nerenin sorunuymuş. Geç bunları kardeşim, geç bu martavalları. Bu Antalya’da seni en iyi tanıyan kişi benim. Sen martaval bir belediye başkanısın. Sen hikayesin. Lafonten’den ve Andersen’den masallar anlatıyorsun sen. İnsanların sinirini bozuyorsun arkadaşım sen. Sen yoksun yok, yok hükmündesin. Böyle bir belediye başkanlığı olmaz. Bu partiye ve partililere yazık kardeşim. 760 bin oy aldın yav. Yakışıyor mu sana? Her tarafı çöp pislik götürüyor. Makyaj yok, yol konforu yok. Yaptığın 5 kasap dükkanı, 30 tane simitçi arabası. Yanındaki uyduruk danışmanınla, kırmızı ceketli genel sekreterinle, sadece makyaj hizmeti veriyorsun. Şovmenlik yapıyorsun, başka hiçbir şey yapmıyorsun. Yazıklar olsun. Ben iyi kötü 50 yıllık Antalyalı olarak senden utanıyorum. Senin belediye başkanlığından utanıyorum. Yazıklar olsun. Ben seninle belediye başkanlığında yarıştım. Tek başıma 14 bin oy aldım. Onların sesiyim ben şuanda. Ben boş yere konuşmuyorum kardeşim. Sen Konyaaltı Belediye Başkanlığı’nı orası kasaba iken aldın. Hala bunu satıyorsun ve bunun ekmeğini yemeye çalışıyorsun. Olmaz. Antalya’yı 20 sene geriye götürdün. Bunda senin suçun olduğu kadar seni oraya aday gösterenlerinde sorumluluğu var. Yeterliliğin yok kardeşim. Birilerine 2 kitap yazdırıp 2 video çektirmekle bu işler olmuyor. Gidip sağda solda lisans yaptım, lisans üstü yaptım ben üniversite mezunuyum demekle olmuyor. Geç bu gargaraları. Sen üniversite okuduysan ben ne okudum kardeşim. Ben çadır üniversitesinden mi mezun oldum? Geç bu makyaj hilelerini. Şu Antalya’nın haline bak ya. 35 dakika oldu hala gelemedik. Buraya 3 tane kavşak yapmak senin görevin kardeşim. Bunu uzaylılar yapmayacak. Yetkili olan sorumlu olan sensin Sayın Muhittin Böcek. Yörüklerin şahı Yörük çocuğu, Antalya çocuğu Muhittin. Lafa geldi mi mangalda kül bırakmıyorsun. Olmaz Muhittin’ciğim olmaz. Sen Antalya tarihine iktidarsız, yetersiz, muhteris bir belediye başkanı olarak anılacak şekilde tarihe geçtin. Hadi sevgiyle kal. Öpüyorum seni gözlerinden.”

MHP’den CHP’ye oradan da DSP’ye geçip Büyükşehir Belediye Başkanı olan Doktor Mustafa Reşat Oktay’ın videolu eleştirisini virgülüne dokunmadan deşifre ettim. Eleştirisinde haklı amma bazı söyleri çok ağır ve sert olmuş. İşte buda bana Böcek’e olan tepkilerinin dozunun giderek artacağını gösterdi. Örneğin pahalı su meselesi gibi!

SCOOTERLER CAN ALIYOR

Antalya’nın kanayan yaralarından biride son günlerde çekirge gibi çoğalan elektrikli scooterler. Gün geçmiyor ki bir scooterin karıştığı kaza olmasın. Şehir merkezi ve ilçelerde sorun giderek büyüyor, can yakan olaylar yaşanıyor. 5-6 yaşındaki çocuklar yollarda cirit atıyor. Geceleri alkollülerin ulaşım aracı olmuş durumda.

Sözde 2 kişi binmek yasak. Ama 3-5 kişi binenlerini bile gördü bu memleket insanı. Ters yoldan gelenler cabası. Kaldırımlar ve yürüyüş yolları işgal altında. Cezalar caydırmıyor! Bu araçlara binenler için reflektörlü yelek, gözlük, koruyucu kask mecburi ama takan yok. Denetim yetmiyor. Hadi binenler suçlu, ya kiralayanlara ne demeli. ‘Saldılar çayıra Mevlam kayıra’ misali. Umurlarında bile değil. Yeter ki paracıklar gelsin.

Aslında balık baştan koktu. Kiralayanlara da sorumluluk yüklenmeli ve bu işe kökten çözüm bulunmalı. Yoksa, daha çok canlar yanacak gibi. Tıpkı otomobil ile elektrikli scooterin çarpıştığı kazada İran uyruklu turist Farzan Parsaei’nin yaşamını yitirdiği gibi.